Çöküşü görmüştüm, vardı bazı çareler.
Ancak çarelerin önünde ki engeller
Yine sebep olanlardı, hiç görmediler.
Üstelik millete umut da vermediler.
Yaşamıştık asırlardır büyük karmaşa…
Millet tek yürek ulaşınca kurtuluşa
Bu ülkeyi yeniden etmek için inşa
Yetki veremezdik sorunlu anlayışa.
Bakın Anadolu’ya! Mevcut durum ve hal;
Öyle böyle değil, ortalık kaos, işgal…
Bu koşullar içinde dahi behemehâl
Milletle kurmuştuk Büyük Meclisi derhal.
Ne hanedanlık, ne varlık; yoktur mirasım.
Meşveret, maslahat, emanet der kitabım.
Şimdi ben Kur’an’a ters mi düştüm, sorarım?
Bunları düşünün, benim yoktur yalanım!
Bakın ben olmak istemedim hiçbir zaman
Ne halife, ne padişah, ne kral, ne tiran…
Başta hep ödün verdim kendi yaşamımdan
Elli yedi yıl yaşadım, göçtüm dünyadan!
Olmaz başka irade! Önce millet dedim!
Ben bir hizmetkâr, hep milletimi yücelttim!
Her şeyi milletim için, milletle yaptım!
Ve tüm varlığımı milletime bıraktım!
Hele bir başvurun yazdırdığım meale!
Okuyun! Ayetler ne der şu laikliğe?
Okursunuz “Dinde zorlama yoktur” diye!
“Ne bekçi, ne vekilsin” denmiştir Nebi’ye!
Doğrudan şu demokratik Cumhuriyete
Yol gösterir Kur’an, üflemeyin meyyite.
Bakın; ehliyet, maslahat ve meşverete!
Bakın; “Hayırda yarışın diyen ayete!
Cumhuriyet doğru rejim, anlayın biraz!
Elbet Kur’an verir buna her daim cevaz.
Her devirde analar Fatih doğuramaz!
Yıkılır devlet, devlette saltanat olmaz!
Eğer yönetimde hanedanlık olursa
Ve baştaki sultanlar hep halktan koparsa
Devlet olur özel mülk, halk da döner kula…
Aradan koltuk geçer, badadan oğula!
Her asırda doğmuyor bir Fatih dünyada!
Bakmışsın bir çılgın, hatta bir deli tahtta...
Taht mirastır artık, deli kalkar amuda(!)
Bu yüzden hanedanlık yoktur bu Kitap’da!
Allah’ın gölgesi olursa baştakiler
“Bunda da bir hikmet var” der, hatayı örter.
Bir yandan ezilirken alttaki garipler
Ruhbanlar uyutur, hep cenneti müjdeler(!)
Allah’ın gölgesi olursa birileri
Elbet eli genişler, yürütür işleri…
Mahşerde büyüse de hesabın değeri
“Hesap Allah’a” der, gösterir şu mahşeri(!)
Hilafetin saltanatın sonu felaket!
Nebi, Ebubekir’e vermedi hilafet!
Değildi oğlu, saltanata yok icazet!
Allah adına yönetmek yok, rıza elbet!
Yönetimden bazen hesap soracak millet!
Hem hesap bu dünyada verilmezse şayet
Şirk, istismar, riya, münafıklık ve zillet
Alır başını gider, sarsılır bu devlet!
Halk hesap soruyor, pek sevmezler sandığı!
Demokraside sandık eder alaşağı!
Oyun kurmak için hep severler sultanı.
İslama soktular monarkı ve tiranı!
Ezcümle ömrümü milletime vakfettim!
Her şeyden önce ordu dedim, millet dedim!
El üstünde tuttum, üzerine titredim!
Ben cumhuriyeti millet için istedim!
Pendik/05.01.2022
Mustafa BulanKayıt Tarihi : 15.2.2024 11:05:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Bulan](https://www.antoloji.com/i/siir/2024/02/15/ataturk-un-dilinden-din-ve-cumhuriyet.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!