Atatürk'ü eleştirmek
aslında Atatürk'ü eleştirmek ben gibi bir zavallıyı elbette aşar.
ne var ki günümüzde adı aydın sıfatı ile donanmış bir çok çapsız ileri geri laf etmeyi kendilerine vazife kabul etmiş ve hiç durmadan toplumu yanıltma uğruna konuşmaktadır.
bunlar denileni anlamak yerine kendi kurguladıkları senaryoyu öyle ustaca oynamaktalar ki, adı açık oturum olan t.v programlarında kendi küme elemanları ulu orta konuşturulmakta. güya tarafsız yayın yapma adına bir de telefon bağlantısı yapmaya kalkarlar. ne var ki telefondaki konuşmacı konuşmaya çalışır, konuşamaz. ekrandaki güçler demokrat ve ilericilik adına mensup oldukları ulusu belirtme gereği duymadan ulusalcı lığa da hakaret ederler. bunlar kelimenin tam anlamı ile ne oldukları belirlenemeyen türlerdir.
adamın biri kalkar hangi Atatürk diye kitap yazma cesareti gösterir. tüm dünyanın tanıdığı, Atatürk'ü tanımamış, utanmadan hangi Atatürk diye soruyor. aslında eleştirmek bir haktır. ancak durup dururken bu ülkenin kurucusuna, (ki o, tüm Sakarya'da, Çanakkale'de, Dumlupınar'da velhasılı bu ülkenin kurtarılmasında tüm emeği geçenleri, şehitleri, gazileri simgelemekte) ayyaş demek saygısızlık ötesinde bir edepsizliktir.
geçen yaz, deniz kenarında bir sohbet esnasında muhatabım, "Atatürk eleştirilemez mi" deyince, kendisine, Atatürk hakkında ne biliyorsun diye sorduğum da, kendisi bana "çok sert ve katı fikirlerin var" dedi. bense kendisine katılmadığımı, şu şekilde açıklamıştım. kişinin bir konu hakkında olumsuz eleştiren taraf olabilmesi için, konu hakkında bilgili olması gerektiğini, Atatürk'ün yaşadığı dönem içinde, yaptıkları ve yapamadıklarına bakılarak böyle bir yaklaşıma var olduğumu, bunu ise 1981 yılında unesco'nun yaptığını ve 1981 yılının Atatürk yılı olarak ilan edildiğini, bu kararın nasıl oluştuğunu sorduğumda, hiç bir şey diyemedi. acı olan şudur ki, insan kolay yetişmiyor. biz vatandaşlar olarak bu hainlerin dedikoduları ile bilgilen miyoruz, kirleniyoruz. bu kirlilik bu hainler tarafından bilerek yapılmakta. ne yazık ki toplum aydınlanmak yerine yukarıda adı geçen sohbete ki gibi yanlışları doğru sanmaktadır.
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta