Atatürk destanı 25 on kasım Şiiri - Yor ...

Atamız'ın ruhu şad olsun,unutulmadı unutulmayacak,duyarlı yüreğiniz var olsun Yusuf hocam,daimi saygımla...

güzel bir şiir okudum. kutluyorum, tebrikler

Atam seni unutmadık unutmayacağız
Atanın Yaşaması için Ne Mutlu Türküm Diyene sözü bile yatar candan kutlarım muhabbetle

kaleminize yüreğinize sağlık.. yürek sesiniz hiç susmasın tam puan ile selamlıyorum sizi ve şiirinizi..

Sevgili dost,
Bu güzel ve anlamlı çalışmanızı severek okudum.
Kutlarım değerli dostumu.....Emeğinize,yüreğinize sağlık...
Güzeldi......Başarınız daim olsun....şiirle kalın...
Saygım emeğinize ve sizedir......

1 den 25e batan sona harika bir seri tarihi bir arşiv oluşturmananın onurunu yaşayan saygın kaleminizi kutluyorum usta esline sağlık saygılarımla

abi süper...
bu mükemmel bir seri oluyor...

sevgili Yusuf bey, destansı güzelim şiirlerinize bir de 10 kasım eklenmiş zevkle okudum, kutluyorum duyarlı kaleminizi sevgiler..

Atatürk'ün Öldüğünü, İsbat Etmeye Çabalayanlara İnat, Biz Yurtseverlerin Görevi; Devrimci Kimliği İle, Onun, Ölümsüzlüğünü İsbat Etmek Olmalı!

Bul karayı al parayı diye bir üçkağıtçı çetesi vardı eskiden..
Belki şimdi de vardır halâ;
En az üç beş kişilerdir..
Dururlar bir yol kenarına.. Birisi herhangi bir meyve kasasının üerine, üçtane joker iskâmbil kağıdı koymuştur.
Bu kağıtlardan iki tanesinin sembolik yazıları kırmızıdır, birisi siyah..
Kasanın üerinde yanyana koyar o kağıtları devamlı yerlerini değiştirir..
İçlerinden bazıları (sıradan bir vatandaşmış gibi..) kasanın üzerindeki siyah yazılı jokeri alır kasanın başındaki adamdan gizli yapıyormuş gibi kağıdın ucunu katlayarak işaret koyar yandaki kendilerini izleyen tuzağa düşürmek istedikleri insanı da dirsek teması ile devamlı yaptığı bu haraketi izlettirir ve o kağıda parayı pasması için teşfik eder.
Ve o kişi, eğer saf biri ise; o tuzağa düşer..
İşin kokusu çıkıncaya kadar birkaç vatandaşı soyar kayıplara karışırlar..

Demem o ki;

Aslında, o üçkağıtçılar, o insanları, zorla soymamışlardır..
O insanlar sadece kendi zaaflarının kurbanı olmuşlardır..

Tıpkı;

Atatürk'ün vefatı esnasında, başında duran doktorunun ifadesi/ymiş (Sözleriymiş güya): Atatürk'ün, canını almaya gelen azrail ile, Atatürk'ün, arapça konuştuğunu, bu durumun ise, sadece Allahın çok özel kullarına has birşey olduğunu, ima etmeye çalışanların, hazırladığı bu paylaşımı, paylaşarak sevap kazandığını zandeden, ve farkında olmadan, tercihini şeriattan yana kullanan, başkalarını da teşfik eden insanların durumu gibi..

Yani, insan şöyle durup bir düşünmez mi?
Dünya da, çoğu devletlerin, devrimci kişiliğini örnek aldığı, okullarında bile ders olarak çocuklarına okuttuğu Ulu Önderimiz M. K. Atatürk'ün paylaşılacak kala kala, bir tek vefat anı mı kaldı.. Hem de başkalarının demişleri ile!

Atatürkün Öldüğünü, İsbat Etmeye Çabalayanlara İnat, Biz Yurtseverlerin Görevi; Devrimci Kimliği İle, Onun,Ölümsüzlüğünü İsbat Etmek Olmalı!


LÜTFEN ŞÖYLE BİR DURUN VE DÜŞÜNÜN;
ŞERİAT İLE YÖNETİLEN ÜLKELERİN FEFAH VE UYGARLIK SEVYESİNE BAKIN..
ORTADADOĞUDA NELER OLUYOR! .. İNSANLAR BİRİBİRİNİ NEDEN BOĞAZLIYOR! !

BİR DE, DEMOKRASİ İLE YÖNETİLEN ÜLKELERİN REFAH VE UYGARLIK SEVYESİNE BAKIN..
LÜTFEN BİRAZ VİCDANINIZI MANTIĞINIZI HATIRLAMAYA ÇALIŞIN! !


04/05/2013

Hüseyin Çubuk
(Araştırmacıyazar-Şair)

Atatürk gibi büyük bir değeri konu alan güzel şiir için kutlarım sizi dost....tebrikler