(Sakarya)
Anlatırdı olanları
Olsa idi dilleri
Yara,yara vadileri
Kıvrılarak ovalarda
Hayat vererek toprağa
Kara denize akan ırmaktı Sakarya
Anadolu nun dağlarında karlar eridi
O dağlar Sakarya ya su verdi
Gözeler oluşturdu kan damarlarını
Yıllar boyunca yaladı kıyılarını
Denize hediye etti asırlardır
Anadolu topraklarını.
Kara denize taşıdı sularını
Suladı ovalarını
Sevindirdi zaman,zaman
Zaman zaman sel oldu bastı tarlalarını
Bazen de mateme boğdu
Bazen sevince Anadolu insanını.
Tanık oldu toprağı didikleyenlere
Hayran kaldı didik didik edenlere
Mahsul ekenlere ve biçenlere hayrandı
Anladı toprağa verilen değerli
Bu değer uğruna savaşıyor Türkün askeri
Ölüme koşarken her bir neferi
Toprak için ölürken her biri
Anladı ki toprak candan değerli
Gözlerini kırpmadan gidiyorlar
Ya istiklal ya ölüm diyorlar
Ölüyorlar çekilmiyorlar
Toprak için
Cansız toprağa düşüyor insanlar
Başlarında
Ecele kafa tutan bir kumandan
Başlarında Mustafa Kemal paşa var.
Bu gün Sakarya çağlamıyordu
Ağlamak istiyordu
Artık akmayacaktı duru sularla
Kıyılarında bir kanlı savaş var ya
Tarih boyunca bunu hatırlayacak
Bunu anlatacaktı
Yirmi iki gün yirmi iki gece
Sürüyordu ölmece öldürmece
Çıkan gözü, kopan kolu
Kırılan bacağı
Düşen başı görmüştü
Bir var oluşu
Bir şahlanışı
Dağlarda yankılanan bir kükreyişi
Hattı müdafâ yok sathı müdafa var deyişi
Yerin göğün inleyişi görmüştü
Dağın taşın
Uçan kuşun
Dinleyişine şahit olmuştu
Bu savaşı anlatacaktı
Tarihe tanıklık yapacaktı
Sakarya artık çağlamayacak
Taşıdığı kızıl kanlar için
Ağlayacaktı
Yatağından su yerine kızıl kan aktı
Aktı da ne canlar yok oldu ne canlar yaktı
Kayıt Tarihi : 1.6.2013 11:38:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirle Atatürk önderliğinde Türk milletinin hürriyet içim mücadelesinin anlatmaya çalıştım bu destansı şiir yazarken dünyayı, tarihleri,olayın geçtiği yerleri ve şehirleri konuşturarak fabl türü bir şiir denemek istedim Şiirin başlığı altında parantez içinde aldıklarım bölümlerin başlıklarıdır.Bölüm başlıkları dikkate alındığında her bölümü bir ayrı şiir olarak da kabul etmek mümkündür ancak bütünlüğü göz önüne alındığında bu fabl şeklinde anlatılan bir destan olarak kabul edebilirsiniz Okuyan dostların öneri ve eleştirilerine açık olduğumu belirtir katkı sunanlara teşekkürü borç biliyorum teşekkür ediyorum
Sakarya Meydan Muharebesi Türk Ulusunun kara talihini alt eden, milletimizin en büyük namus ve vatan mücadelesidir. Şerefsiz batılıların desteklediği Yunan ordusu Ankara'ya 50 Km. kadar sokulmuş, Ankara'da TBMM'nin kahpe Osmanlı yandaşları meclisi Kayseri'ye taşıyalım diye ağız birliği etmişlerdir. Türk Genel Kurmay Başkanı İsmet Paşa Garp Cephesi komutanı olarak Sakarya'da Türk ordusunun başındadır. TBMM'nin içinde düşmanın galip gelmesi için bazı satılmışlar gizliden gizliye dua etmektedir. Amaçları köhnemiş zihniyeti, halifeliği, sultanlığı Türk yurdunu düşmana peşkeş çekerek devam ettirmekte görürler. Oysa 12 adayı İngilizlere veren Sultan Vahdettin Mondros ateş kes antlaşmasını imzalayarak Türk yurdunu tek saltanatım kurtulsun diye düşmana çoktan satmıştır. İşte Sakarya'da şahlanan Kuvvay-i Milliye ruhu satılmış Osmanlı kafasından farklı,şahlanan Türk insanının ruhudur. Vatan canımız bahasına korunacaktı. Geri çekilmek zorunda bırakılan düşman kuvvetleri Türk insanının vatan sevgisini görmüş, karşılarında aşılması imkansız bir güç olduğunun farkına varmıştır. Destan destan şahlanan Türk sonuçta 26 Ağustos - 9 Eylül tarihleri sürecinde 'Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir İleri' komutuyla zafere koşacaktır. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE....
Nermin Seyratlı
TÜM YORUMLAR (17)