Atatürk, 'Bu millet Dindar Olmalıdır'

Bedrettin Keleştimur
417

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Atatürk, 'Bu millet Dindar Olmalıdır'

Tarihe iftira atanlar, tarihi hakikati örtenler, geçmişine karşı riyakâr olanlara karşı sözümüz elbet olacaktır. Onlar, kendi nefsi menfaatleri uğruna milleti aldatıyorlar. İnsanları aldatmak bir zulümdür. Bir zulüm yüklenen ise şüphesiz ki zarardadır.
Bütün hayatını bu millete vakfeden Gazi Atatürk’ü bu millet, ‘—olduğu gibi’ tanımalıdır. Onu sarf ettiği sözleriyle ve bu millete yaptığı hizmetleriyle bilmelidir. Gazi Atatürk, “—Türk milleti dindar olmalıdır yani, bütün sadeliğiyle dindar olmalıdır demek istiyorum. Bizzat hakikate nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum.. Din şuura muhalif, ilerlemeye engel hiçbir şey ihtiva etmiyor.”
Bizlerde, kendilerini sürekli milletin önünde ve üstünde görmeye alışmış olan bir taassup sınıfı var. Bunlar, milletin vicdanında yer almayan aksine, kendi milletinin değerlerine sürekli şüpheyle bakan, hafife alan, yeri geldiğinde ise alay eden ve de aşağılamaya çalışan asıl, ‘—ham yobazlardır’ Onlar sıkılmadan, bilgisizliklerini de ortaya koyarak, ‘—efendim İslâm gelişmeye manidir’
Gazi Atatürk ne diyorlar; “—Bizim dinimiz en tabii ve makul dindir ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dine tabii olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur.”
Bu ülkeyi en fazla perişan eden de, sinsi bir şekilde yürütülmeye çalışılan ‘—dinsizlik ceriyanı’ olmuştur. Söylerim sizlere, tarihi boyunca İslâm’a bayraktarlık yapan, kanlarını istiklâl ve hürriyet uğruna, Hakk uğruna, din uğruna, iman uğruna, vatan uğruna sebil eden bu millete giydirilmek istenen o kadar gayri milli elbiseler oldu ki, üzülmenin ötesinde yanmamak elde değil.
Gazi Atatürk, “—Biz ne Bolşevik’iz, ne de Komünist; Ne biri, ne diğeri olamayız. Türkler milliyetperver ve dinlerine hürmetkâr bir millettir. Bizim hükümet şeklimiz tam bir demokrat hükümetidir”
Cumhuriyet döneminde bu milleti sürekli rahatsız eden ideolojilere şöyle bir bakınız, ne milliyetperver, ne vatanperver, ne insani, ne ahlaki, ne vicdani hiçbir yönü yoktur. Gazi’nin söyledikleri gibi bu millet; ‘—Ne biri ve nede diğeri olamaz’ Bu millet kendi vicdani, ahlaki, tarihi ve milli değerleri üzerinde, ‘—kendisi’ olarak yükselebilir. Çanakkale’deki ruhla, bu vatanı bizler en kâmil ve mamur bir şekilde ancak inşa ve imar edebiliriz.
Bizim malum medyamızın sancılarını her birimiz yakından okuyor ve takip ediyoruz. 23 yıldır, Doğu ve Güneydoğu bölgemizi kavuran, Marksist, Stalinist dış destekli kanlı terör örgütü PKK’nın zulüm duvarlarını asıl yıkacak, ‘—iman hakikatlerini yudumlayan’ bir nesil ki, o nesil bu coğrafyanın ruhunda, özünde var olmuştur. Bütün kâmil insanlar, asrın âlimleri şunu söylerler; ‘—batı insanının fıtratında felsefe vardır, doğu insanının fıtratında ise din vardır. Doğu insanının fıtratına aykırı bir aksiyon yüklemeniz bir kargaşa meydana getirir”
Doğuda, bu bölgenin zihni pek ve aydınlık evladına, devletin kontrolünde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açılan, ‘--Kuran Kurslarına’ belli merkezlerden derhal tepkiler yükseliyor. Niye? Kendi emelleri ters tepecek diye! İmanlı bir neslin kendi vatan coğrafyasına sadakati artacak diye! Gazi’yi bir daha rahmetle anarak dinleyelim; “—Ey arkadaşlar! Allah birdir, sani büyüktür. Adalet-i İlahiye, O’nun tecellilerine bakarak diyebiliriz ki, insanlar iki sınıfta, iki devrede müteala olunabilir, ilk devir insanlığın çocukluk ve gençlik devridir. İkinci devir, insanlığın kemal(olgunluk) devridir.”
Şimdi söylerim sizlere, bu millete zarar veren kendi evladı olursa, bu coğrafyanın körpe insanı olursa ne yaparsınız! Vicdanını nasıl bir başkasına satıyorlar? Basiretlerini kaybedebiliyorlar? Bir azılı katil haline gelebiliyorlar? Evet, beyler, ‘—bir insanın kalbinden Allah korkusunu alınız. Din, iman ve Resul sevgisini alınız’ Geriye, her türlü kötülüğü yapabilecek, ana ve babasına bile kıyabilecek bir canavar karşınıza çıkar! ,
İşte, PKK denilen Marksist, Stalinist ve de, bütün aykırılıkları, hicapsızlıkları üzerinde toplayan sürekli kan içici canavar! O canavarı bir ‘—Tepegöz’ gibi büyüttük. 40 bin insanımız hayatını kaybetti. Bütün insanlığın asıl üzerine gitmesi gereken asrın en büyük vahşi zulmüne tanık oluyor bu coğrafya! O zulüm son birkaç gündür büyük şehirlerimize, ‘—neron’ sıfatıyla, arabaları, bu milletin milli servetini kundaklayarak taşınıyor! Bütün bunlar, bir şeylerin aşınmasıyla oluyor.
Ne ekersek onu biçiyoruz değil mi? Din düşmanlığının, cami düşmanlığının, Kur’an ve Kur’an Kursları düşmanlığının, Ezan ve Muhammed’i düşmanlığının nasıl bir perişanlık ve bir hüsran meydana getirdiğini görmenin ötesinde, irkilerek yaşıyoruz. Hala bunlara rağmen tamamen taassup kokan köhne fikirlerinde ısrar edenlere ürperti içerisinde, bu coğrafyaya ve bu coğrafyanın tarihe ve hadiselere sürekli şaşı bakan insanlarına şaşıyoruz. Onlar, bu ülkenin ne dününü ve nede kahramanlarını gerçek anlamda tanımıyorlar! .
“—TÜRK MİLLETİ DİNDAR OLMALIDIR” diyen, Gazi Atatürk’ün şu sözlerini biraz içten ve derinliğine bir şekilde birlikte tefekkür edelim; “—Efendiler… Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmak lazım geldiğini düşünmek, danışmak için yapılmıştır. Millet işlerinde her kişinin zihninin başlı başına çalışması lazımdır.” Ve devam edelim; “—Milletimiz dil ve din gibi kuvvetli iki hazineye sahiptir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet milletimizin kalp ve vicdanından çekip alamayacaktır ve alamaz”

Bedrettin Keleştimur
Kayıt Tarihi : 1.1.2008 12:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yakup İcik
    Yakup İcik

    'Türk Milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum.'

    -Mustafa Kemal Atatürk-

    degerli üstadim sizin duyugu ve düsünceleriniz duyugu ve düsüncelerim...

    saygilarimla
    yakup icik

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Bedrettin Keleştimur