ATASÖZLERİMİZ
Atasözü: Atalardan gelen ve onların yüzyıllar içindeki, tecrübe ve müşâhedelerine dayalı düşüncelerini, öğüt ve hüküm şeklinde nakleden anonim mahiyette ki kısa ve özlü sözlerdir.
Atasözleri, dâima doğru yolu göstererek, öğüt ve nasihat verirler. İnsanları haksızlığa, isyana, günaha her türlü kötülüğe dâvet ve teşvik edici sözler, umumiyetle atasözlerimizin içine karışmış çakıl taşlarına benzer, onları oradan ayıklamak gerekir. Meselâ; “devletin malı deniz, yemeyen keriz.”, “akçası ak olanın, bakma yüzünün karasına.”, “yiğitliğin onda dokuzu kaçmak, biri de görünmemektir.”, “bana değmeyen yılan bin yaşasın.”, “salı günü işe çıkan sallanır...” gibi uydurma ve zararlı sözlere atasözü denilemez.
Her milletin kendine has atasözleri vardır. Bunlar o milletin inanç, kültür ve medeniyetleri tesiri altında şekillenmişlerdir. İfade ettiği mânâ genellikle söylenen kelimelerin anlamlarında aranmaz. Bu sözler, her hangi bir konu ile ilgili çok geniş bir düşünce ve fikir atmosferi doğuran ince, zârif ve nükteli ifadelerdir. “ağaç yaş iken eğilir.” Atasözü aslında terbiye ve eğitimin daha küçük yaşlarda başlaması gerektiğini, huy ve alışkanlıkların henüz çocukken edinildiğini ifade etmektedir.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta