Bir boş adam.
Acaba inanmak doğru mu
Tatmin edici mi can evinde
Bir meyvenin burukluğu gibi
Lezzeti kadar mayhoş
Rengi kadar Anadolu kokulu
Sohbetler geziler ziyaretler
Sözlerin ağır
Gözlerin ağır
İçim bağır bağır
Yokluğun sağır
Varlığın kahır
Dışım cayır cayır
Bendeniz bir boş adam
Umutsuzluğun baki kaldığı
Tembelliğin tükenmediği
Mütevazi bir masal ülkesinin prensi
Bendeniz bir boş adam
Hazır’ın emrine amade
Bir yanım İstanbul oluyor
Hasretle yanarken
İçimdeki aşık zindan’dan kaçarken
Kelimelere sığamıyor
Yüreklerde duramıyor
Bir yanım İstanbul oluyor
Sahte güler, anlamsız bakar.
Ümit verip azapta tutar.
Uykuda seversin, uykusuz gecelerde.
Gözün dolar, gündüzleri eksikliğinde.
Kölesin sen, acımasız uyuşmuş insanlığı.
Ne zannettin, sanki bir değerin var mı?
Bir soğuk bahar sabahı
Demli bir çay gibi
Kırağı düşmüşken toprağa kar gibi
Kuşların cıvıltısı bacanın uğultusu
Kuzinede yanan kütüğün çıtırtısı ve sen
Emeğin aşka dönüştüğü bir hayat
Gözler gözler gözler
Hayatı anlatır gözler
Ne olur bir defa dön ve
Bana o gözlerle bak
Hayat ne kadar anlamsız
Her şey ne kadar renksiz
Geceleri seni düşünüyorum yalnızlığımda
Artıyor yalnızlığım, neden?
Sevmiştik ya birbirimizi, hani aşık olmuştuk ya…
Evet nerede nerede o tozpembe günler?
Neden şimdi düşman gibi olduk?
Hani nerede o bitmek bilmez bakışmalar, Yorumsuz manasız sevişmeler.
Mutluluğu hissedebilir misin iliklerinde,
Karnın ağrırcasına sevinebilir misin?
Ölüme üzülebilir misin, elini kor ateşe sokar gibi.
Yokluğa yerine bilir misin?
Emeğe sevinebilir misin, kazanmış gibi.
Gidene eğilebilir misin?
Sevmeye tövbe etmiş gibisin
Bakalım yetecek mi bir yaz
Bakalım yetecek mi sindirmeye
İstanbul yosmadır
İstanbul doğurur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!