“-ya bizinki, bizim bilader okul gazandığında
o bili deye Hasan Alinin Üseyini yanımıza aldık
sağa-sola seğitdik, mamele yaptırdık
“-efendim bi bakarmısınız” dedik
gasteden başını galdırmadan,
inmin-cinmin sormadan
ordan bi mühür basdı
bi çızıkdırdı
adam; “-ataşlan hora bırakın” dedi
“-len Üseyina(ğa) ne dedi bu”
“-valla yakın dedi haralda
ispirte var mı”
“-var”
“-len yanacak şeyi neye mühürlesin adam
en eyisimi bi da(ha) soralım”
“-efendim ……”
yüzümüze bile bakmayo
inmiyiz-cinmiyiz
hiç oralı değil
“-ataşlan bırakın”
………
“-valla ataşlan bırakın deyo gene
emme bi yannışlıg var bu işde
en eyisi mi, bi de sen sor”
valla yakıyoduğumuzu görsün deye
ispirteyi vargücümüzle çakıp
gösterde gösterde çakıyoz
hafif ucundan yakıyomuş gibi ediyoz
bekleyoz, birbirimize bakıyoz
adam gene gastenin içine ğömüldü
kiyatların ucu da bireş göynü(k) dü
ortalığı göynük-göynük
yanık kokusu sardı
bekleyoz, adam oralı deği,
cesaretimizi toplayoz,
emme adam yanına varılcak gibi mi
zoraki yanına varalakdan
“-yau gardeşim masanın üsdünde ataş var yau
hepisini bir ataşlayın masanın üsdüne bırakın”
çaresiz geri döndük,
birbirimize bakışdık
“-yau Üseyin ağa bu adam ne deyoru”
“-valla yeğenim yakın deyoru”
adam sendelediğimizi görünce bi azar
“-ataşlan masaya bırakın!
memur arkadaş gelince işlem yapar”
melul-melul bakıyoz, boynumuz bükülü
…
“-bir-iki haftaya galmaz cüvabını size yazar”
yau ne böyle bi iş gördük
ne de masanın üsdünde ataş var
yanan şeyin cüvabını
o memur arkadaş nassı yazar
bakdık olmaycak,
beklemeye garar verdik
adamın bize aldırdığı bile yok
baya(ğı) bi müddet geçince
gasteyi yana çekdi, sert-sert bakdı bize
mezburen dışarı çıkdık, gelen geçiyo,
ne o masaya gelen var
ne dönüp bakan
tavatür valla ya bi sahat mı geşdi, iki sahat mı
neçeden sonura bi ğadın memur geldi oturdu
saçı-gafasından böyük, galın gaşlı,
goca pertlek, yeşil gözlü,
dudakları gıpgırmızı boyalı
memişleri buluzundan daşıyoru
kütük gibi biri
seninkine uzatdık evrakları
valla bakmadan bile
ordakı bükük tellerden aldı bi tene
bizim kıyatları, çekmecesine atdı
çok biliyo ya Üseyina(ğa) , yüzüne bakdık
“-sonura yakacak haralda”
“-ataşlayıp getseydiniz ya”
dedi garı, yüzümüze bakmadan
“-ataş başlarına vurmuş bunnarın ya”
…..
'devlet mayış veriyo bi de bunnara yazzık'
“-yau valla ….
çocuğun isdikbaliynen oynaya yazdık”
DİPNOT:
oralı olmamak: ilgilenmemek, aldırmamak
vararaktan: gidiş oo yönde olmasına rağmen henüz kavuşulmamış, varılmamış
baya/bayağı: epey, epeyli, hayli, oldukça
ataş: tuturgaç
Kayıt Tarihi : 21.7.2008 19:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
OLUYO BÖÖLEE ŞEELLEE
![İbrahim Çelikli](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/07/21/atas-ates.jpg)
şivesiyle anlatımıyla ne kadar hoş bir çalışma olmuş. başarılar dilerim kardeşim. selametle.
Memuriyet yıllarımı hatırladım.Çok güzel kaleme alınmış.
Buna benzer çok olaylarla karşılaştım ve hala hatırladıkça gülerim.
Bir ataç neler yazdırmış kaleme
kutluyorum
sagıyla
TÜM YORUMLAR (18)