Atamla Dertleşme Şiiri - Nurten Tarım

Nurten Tarım
660

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Atamla Dertleşme

yaşanan önceler bu kadar mı boştu
loş tarih koridorunda oturdum ağladım
his dünyasından başımı okşadı bir gölge
değerini günden güne daha iyi anladım

derinden derine yuvarlandım düşünce delhizine
bir kitap açıldı misak- milli de sayıkladım adını
akıl dergahımda yüzbinler
sabah diyordu güneşi yakalamak için
bizler uğruna bedenini siper eden şehitler geldi
günümüze yağan sitem yağmuru altında
her biri mertçe yaz beni diyordu

tadım yok dedi kalemim
nasıl yazabilirim dedi
nefsin doyumsuz açlığında yutulan gerçeği
yüzleşebilir miydim anlatabilir miydim
andımızın beyinlerden toz duman edildiğini
milli bayram lüzümsuzluk tohumlarının atıldığını
sustum belki de hiç istemeden
ellerimle sarıldım gözyaşımı giyinmiş bedenime

gözlerim gezindi duvarlarda
Mustafa Kemal'i gördüm bir düş gibi
zamanı durdurmak için aklına düşmek istedim Atam
gece ilerliyor bu kader belki de oyun dedin
milletine güvenini tazeledin
günden dökülen günahlara kılıç çekmek için
cesur bir sesle karanlığı dinlemek istiyorum dedin
o an resim değildin düş değildin
etrafımda esti bir rüzgar bulutlandı gözlerim

kanatlandı bir kuş açıldı bir kitabın sayfaları
masal değil, hikaye değil, roman hiç değil
içinde şarkılar olmayan yediden yetmişe destandı
özgürlük meşalesi altında kan mürekkebiyle yazılan
kaleme hak verdim saygısındandı cevabı
adı Türkün uyanışıydı
Bir milletin doğuşuydu
siyonistlerin yas tuttuğu unutturulmak istediği

Atam sana söylemek istediğim çok şey var
belki dertleşmek belki gururlanmak
temmuz karı mı düştü karıştı mevsimler
bilemediğim engel mi var beni susturan
cemreler çıplak güneşin yüreği daralıyor

bilirim
yankılanınca düşman sesi
gün geceye kavuşmadan dirilirsin
sarılınca yıkılmazsınız derdin
hatta güvenini gençliğe emanet ettin
bu ülke şıhların molların değildir dedin
kadının üzerinde ki çarşafın karasını kaldırıp
yüzlerinde güneşi gülümsettin
gözlerime denizdenden de mavi gözlerinle bakma
gözlerinde ne kadar çoğalıyor şehitler

düş kırıklığı içindeyim
tarih içinde mi kayboluyor sarıldığımız ilkeler
anayasa babayasaya mı dönüşüyor bilemiyorum
yarı güneşli günlerde üşüyorum
gönlümün hakkettiği günler beklentide
sorma artık sorma
bakma aldatır belki yanlışlık verir cevabım

duvar resmi kürsü süsü değilsin biliyorum
bakışlarına başka resimler çiziliyor diyemiyorum
susuyor çıt çıkmıyor ordudan itiraf edemiyorum gerçeği
aklım şaştı
öğretmenim verdiğim dersler boşa mı gitti
emperyalistler el ele halay çekiyor
sevr'in haritası yeniden mi çiziliyor

gün dönümlerinde soracaksın emanetini
hıçkırık dilde dolanacak belki yanacak cevaplar
altı ilkem diyeceksin hüzünle solacak dudaklar
garip olacak her bir cevap
çıkmazda tepkisizlik
belki anlamayacaksın
harmanlanacak zaman
günün keyfinde sen rahat uyu atam dendikçe uyutulacak her şey
soylu susmalara giyenecek
hani izimdeydi gençlik nerede dersen
dil sancısıyla yağmur toplayacak bakışlar
ve
bizler susacağız

Nurten Tarım
Kayıt Tarihi : 21.10.2014 03:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nurten Tarım