Bu defe daş üstüne yazılan atamın.
Daş kimi soyuq, daş kimi ağır atamın
O zaman da soyuqdu
Amma o soyuqıuğunda bir heraret vardı
İndi üşüdür meni
O zaman da ağır idi atam
Amma o ağırlığında bir erdem vardı
İndi ise yoxluq
Danışmaq çetindi mene
Çünki susardı atam
O susqunluğunda yüz anlam vardı
İndi ise bir
Onunçün zaman durmuşdu
Daha qocalası deyildi
Onun üzünde nur
Saçlarında işıq vardı o zaman
İndi ölüm beyazlığı
Daha bizi danlamır atam
Zehmli baxışları donub daş üstünde
"Daş dillener atam bir daha dillenmez"- deyir
Kayıt Tarihi : 19.12.2014 21:43:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aaauuuuu!
İki ayrı avaz yankılanırken karşı dağlar da
Sen ve silik hayalin… Pek sancılı bir avuntu.
Kıvranıyorum,
Genişçe bir, mağarada
Gene gözlerinle doğranıyorum.
Aç pencereni, uzat avuçlarını
Damlalarını yakala… Damlaları yakala…
Dışarıda unutmuşsun pabuçlarını.
Kımız kokusu ve ateşte har
Şakır şakır yağan bir yağmur
Dalları kıran, çılgın bir rüzgâr.
Destursuzca giriyor bir Şaman
Acı acı gülümsüyor halime
Diyor; Oğul, tek ilacın zaman.
Susuyorum… Çok susuyorum
Dışarı da sellerin taşkınlığı, Ergenekon’a
Şaman susuyor, ben susuyorum.
Aaauuuuu!
Yoruluyor olmalı karşı dağda iki kurt
Kaçırtıyor, ya da bizim Şaman’ın korkusu.
Oğul dinle… Hey oğul iyi dinle
Aşk kişiye Tanrı armağanıdır… Sevmeli kişi
Lakin inleyeceksen Vatan için, şeref için inle.
Oğul hey Oğul! Biraz daha sokul!
Turan için, Millet için değilse başbuğ fermanı,
Uyma, Gök Tanrı asla bağışlamaz, olma kula kul.
Mazi de Bozkurtların ölümü de var, Dirilişi de
Milletinin kanını içenler için yaşasın cehennem
Ati de bir Kürşad tattıracak, yenilmezlere, yenilişi de.
Şu ocakta yanan yeşil ışık Türk’ün Turan’ın bahtı
Bozkurt’la Turul’un vuslatı demek… Vakit yakındır,
Yıkılacak Çin, Rus, Amerikan ve bütün düşmanların tahtı.
Sırılsıklam uyanıyorum düşünce yatağımdan
Hayırdır inşallah hey Yürek Yağmur diyorum,
Elbette çıkacaktır milletim, Turansızlık batağından.
Şaman, Kurtlar, Turan ve SEN aynı rüya da,
Tek yorumum var… Turanı kuracağız bütün dünya da.
Adanasız, 24.01.15 – 05.32 Y.Yağmur
.......
Oysa biz 'dünü arıyoruz...'
Dünde Atalarımız daha bir erdemli, daha bir 'ağırdı sözleri, duruşları...' Yüzlerinde nur, saçlarında ışık vardı...
Şimdilerde 'taşlarından okuyoruz', onlar dil verip anlatıyor geçmişi... Ama Atam dil vermiyor, konuşmuyor artık...
Sayfanızda olmak hem dinlendiriyor, hem de düşündürüyor Halide Hanım... Siz gerçekten 'okunmalısınız...'
Hayranlıkla kutluyorum.. 'Şiire can veren' ellerinize, gönlünüze sağlık...
TÜM YORUMLAR (5)