Derviş Vahdeti'ler hortladı Atam
Anıtkabir'inden kalksan diyoruz
Emperyalizm ile başımız dertte
Bir daha Samsun'a çıksan diyoruz
Ekmek aş üreten fabrikaları
Kanlarla yoğrulan bu toprakları
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Değerli dost,biz bunları öz benliğimizden talep etmeliyiz diyorum.Bir şiirim vardı;
İnsanla insafsız ilişkiler var,
Fikir ve eylemde çelişkiler var,
Türküler bir başka,saz başka çalar,
Kargaşa var 'kavramların' içinde.
Bizler O yüce ruh halini yakalamadıktan,Çanakkale ve Kurtuluş savaşınıda yaşanan tabloları yüreğimize çivilemedikten,bu vatanı bize bırakanlara olan borcumuzu ödemedikten sonra,Gençlerimizi koruyamayıp onlara iyi bir gelecek hazırlamadıktan sonra,sancılardan kurtulacağımızı sanmıyorum.En vahimi Atatürk'ün genşliğe hitabesini içimize sindiremedikten sonra,çoook bekleriz.Saygı ve muhabbetle selamlıyorum
doğru söylersiniz....tebrikler...teşekkürler.......
Avrupa Birliği yalanlarıyla
ABD, İMF dolanlarıyla
Zenginlik çağdaşlık hülyalarıyla
Anlaşmayı yırtıp atsan diyoruz..._ne hikmetse biz Türkleri(Türkiye,yi) öyle bir kaziga bagladilar ki Avrupali Dostlarimiz ( ! ) bir türlü o kaziktaki ipten kurtaramadik kendimizi ! ! ! sonsuz saygilar üstadim...
selam
sayın:Doğan Ümit Aksel sizi kutlarım halimizi çok güzel anlatmışsınız.selam ve saygılarımla.
Bende kocaman yüreğini kutlayıp Allah senden razı olsun diyorum..Duygularımın tercümanı olmuşsun, yüreğine sağlık..İlk tam puan ve selamlarımla..yunus karaçöp
Derviş Vahdeti'ler hortladı Atam
Anıtkabir'inden kalksan diyoruz
Emperyalizm ile başımız dertte
Bir daha Samsun'a çıksan diyoruz
...tek kelime alkışlanacak bir şiir yüreğiniz kutlarım
Kurduğun kurumlar bir bir yıkıldı
Diyorlar Kıbrıs'ım Rum'a satıldı
Mehmet'in başına çuval takıldı
Çizmeni ayağa taksan diyoruz
yine çok güzel bir şiir okuttunuz doğan bey..yüreğiniz dert görmesin.çok beğendim çoook.
hocam tebrikler ahh keşke atam kalksada şu vatan hainlerin hepsini kes ne olurr yüregine saglık hocam
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta