Dağılır bir gün Rus Çarlıgı demiştin,
Onca yıl önceden bu günü bilmiştin,
Takip edilecek yolu bile çizmiştin,
Biz geri kaldık yetişemedik Atam.
Ermeni tehcirin tarihsel duyurdun,
Emperyalist güçleri güzel susturdun,
Liderliğinle Dünyayay diz çöktürdün,
Biz elimize yüzümüze bulaştırdık Atam.
Resimlerini boy boy duvara astık,
Yetmedi Rozet ve Paralara bastık.
Fikirlerinide baş altına yastık,
Yattık üzerine uyanamadık Atam.
Türk İllerinde etkisiz gölge olduk,
Ermeni bebesini kucagımızda bulduk.
Denizleri geçtin,derelerde bogulduk,
Sözümüzü dünyaya geçiremedik Atam.
Adını çok kullananlar köşe oldu,
Fikrinde yürüyenler yalnızlık buldu.
Yaktığın Meşale yetim sanki soldu,
Sana olan sevğimiz yalandı Atam.
Kayıt Tarihi : 15.5.2005 23:07:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yetmedi Rozet ve Paralara bastık.
Fikirlerinide baş altına yastık,
Yattık üzerine uyanamadık Atam.
sevgili ishak..şiirlerin çok güzel ayrıca şiirlerime ayırdığın zaman ve gösterdiğin ilgiye teşekkürler..muzaffer cura
Töreler gün geçtikce dış etkenlerce değiştirildikçe, Mcdonalds larda yemek alışkanlığımız değiştirildikçe, gazetelerde İN li OUT lu koca koca başlıklar atıldıkça, YABANCI DAMAT gibi dizilerle bazıları dost gibi gösterildikçe(ki onların en tutulan gaztesinde; falanca ilimizde 1 kuş gribi vakkası görüldü haberi minikçe 4 puntoyla verilipte, Türkiyede 4 kuş gribi vakkası görüldü haberi koca koca puntolarla verilirken...), bu pskolojik harpte insanımız kaybettikçe, biz daha üstadımızın dediği mısraları cok duyacagız...Umarım ki artık bu mısraları duymadıgımız günleri bari görmeyelim!!
Yüreğinize sağlık...
İlker ÜNLÜ
Suna Doğanay
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
TÜM YORUMLAR (6)