Atalarımın doğduğu topraklardayım
Güneşi unutup sürüyorum yollar boyunca
At kestanelerinin arasından yürüyüp geçiyorum
Türk’ü arıyorum sessizce usulca
Bir adımımla hissediyorum
Kubrat Han’ın oğullarına öğüdünü
Diğer adımımda yıkıyorum mekanı zamanı
Avar Şamil’le paylaşıyorum aynı gölgenin söğüdünü
Karamanoğlu Mehmet’le beraber Türkçe haykırıyorum
Fersahlar ötesinden sanki yanımda,
Türküler söyleye söyleye Türk’ü arıyorum
Obaların göçüne şahitlik ediyorum Anatolya’nın dağlarında
Sarı Saltuk’la yoldaş oluyorum, atalarımın topraklarında
Hacı Bektaş’ın elini görüyorum başımda, başucumda
Yesevi’yle dua okuyorum her yakarışımda
Korkarak ürkerek ama inatla söz veriyorum,
Cesaret buluyorum Yetim Mustafa’nın adanmışlığında.
Yüzyıllarca edinilen yurdu görüyorum
Yalnızlığı, hayatta kalışı, var oluşu
Ve acılarla dolu kopuşu görüyorum
Geri dönüşü, sahipsizliği, kayboluşu
Yüzyıldan fazla geçse de, yine bir gün, bugün,
Akıncılar beni çağırıyor duyuyorum
Türküler söyleye söyleye Türk’ü arıyorum
Atalarımın doğduğu topraklardayım
Köklerimden yeniden filiz veriyorum.
Kayıt Tarihi : 3.3.2018 14:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!