odalarda bunca eşya
tanrım nasıl da yoruyorlar evleri
yer kalmadı oturup göz göze gelmeye
hatta yalnızlığı bile
sözgelimi sandalyenin arkasında yorgun bir ova
Korsan yürüyüşlerden biraz cesaret getir eve gelirken
Ovalanmış kelimeler, Tarkovski’den bir sahne
Geceyi bekle bir tutam yıldız tozu getir
Yaşamak için bin bir bahane
Ne ateş küreği ne de hafifletici sebepler
Bana yenilmek için bir devlet aramış sevgili
mushafla yüzünü yıkayanları geçmiş
bedestende biriken serinliği
balkonunda afyon yetiştirilen bir şehirde
ikinci el bir cumhuriyette bulmuş
bana yenilmek için bir devlet aramış sevgili.
Alıcın dibinde uyandım
dedim bak, serçeler hala buralı.
Tas tas gömdüm başımı kurnalara
peşkirle günahını aldım yüzümdeki kuşların.
önce ayaklarımı çıkarıyorum uykudan
bir piyanoyla kutlu ayaklarımı
ağzımı giyiniyorum sonra, yani yaşamaktaki
sesimi, parmak uçlarımı
sözünü kesiyorum geveze bir çağlayanın
ki gök ağdıramıyor benim maviliğimi
Biraz sessiz olur musunuz?
Belki bu sessizlik şehrimizi onarır
O bezgin park heykelleri
Gelir avcumuza sırlarını bırakır.
Biraz sakin olur musunuz?
Sen varken bütün çiçekler kekeme
ve harabe bütün şehirler
sen varken kuşlara misafirliğe gidiyor ellerim
nergis bile gönül koyuyor sulara.
Sen varken karadan giderek uzaklaşıyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!