Atakan Öztürk; 1988 yılında Muş’un Varto ilçesinde dünyaya gelmiştir. 3 yaşına geldiğinde ailesi Adana’ya göç etmiş, hayatını burada işçi emekçisi bir ailenin 3 çocuğundan en büyüğü olarak devam ettirmiştir.
İlkokul, Ortaokul ve Lise öğrenimini Adana’da tamamlayan şair, şiirlerle de küçük yaşta tanışmıştır.
2002 yılında ‘’hayatımın dönüm noktası’’ dediği büyük bir trajedi yaşamış ve babası genç yaşta vefat etmiştir. Babasının ölümünün onu yazma konusunda kamçıladığını vurgulayan şair, şiir yazmaya ilk adımlarını babasının tavs ...
Temmuz sıcağında,
sedir ağacı gölgesinde otururken,
bir kadın düşledim
saat 15:00 olurken.
saçlarında kan gülleri
kızıl dudakları çatlamış,
gülümsediğim iklimler buz tutmuş.
‘gülüşlerim içimdeki acının,
kahkahasını atıp durur.’
bir çocuğun,
yitip giden düşlerinin
peşinden koşması gibi.
sen dizelerisin şiirlerimin.
ben içinde büyüyüp yeşeremesem de,
sen yüreğimde;
kocaman bir ormana dönüşüyorsun.
bendeki sana bakmaya gerek yok
sendeki beni görebilirsen eğer.
uzun yolculuklara çıktım hep,
gecesi gündüzü birbirine karışmış.
pencere kenarlarında izlerken dışarıyı,
yollardaki çizgileri sayarken buldum kendimi.
yalnızlık insanın içine işledi mi?
öyle kolay kolay düşmüyor yakasından.
çok sözüm olmadı sen giderken.
neden diye sorma,
söylenecek her şeyimi aldın da gittin.
kuracağım hiçbir cümlenin tesiri olmayacak,
ya öznesi olmayacak ya da yüklemi.
hep bir şeyler eksik kalacak,
sandıktan çıkarılmış,
eski bir yazma gibiydin sevgili!
zamanı geçmiş,
oyalarına göz nuru dökülmüş,
emek verilmiş…
ama eskiydin işte.
mavisini sevdiğim gökyüzü,
unutmuş gülmeyi.
mevsimler döngüsünü yitirmiş,
baharlar kışa dönmüş.
kaybettiklerim başka bir surete bürünmüş.
oysaki ne çok severim maviyi ben.
her renk bir karakterdir aslında.
alıyla, moruyla, akıyla…
sükut griydi, sözlerden bile ağır.
unutulmaya yüz tutmuş her şey sarı,
gözlerin konuştuğunu dinleyebilen maviydi.
kalbinde hazine taşıyan kırmızıydı,
siz gelmek nedir bilir misiniz?
öyle basit bir uzuv hareketiyle,
ellerini kollarını sallayarak,
keyfe keder değil.
ana rahmini yırtarak,
ilk soluğun acısı gibi gelmek…
sakallarında papatyalar açan adam;
saçları leylak kokulu kadının,
gözlerine şiirler yazıyordu.
dalgalar köpürürken sahillere,
güne bir karanfil bırakıyordu.
adam şiirlerini bitirip,
Hayata dair güzel dokunuşlar yaşanmışlık lar yangından kalanlar okunması gereken bir şiir kitabı yüreğinize kaleminize sağlık...
Şiirleriniz çok etkileyici yüreğinize sağlık. Kitabınızı kitapyurdundan sipariş edeceğim hemen. Başarılar.
Yangından kalanlar kitabının linkini aşağıya bırakıyorum. Şiir sevdalılarının okuması gereken bir kitap... okumanız ümidiyle...