Atakan Gülgar 13 Şubat 1984 yılında Mersin’de doğdu.
Fotoğrafçılık, gazetecilik, basın danışmanlığı ve radyo sunuculuğu yaptı.
Halkla ilişkiler, Uluslararası ticaret ve İşletme bölümlerinden mezun oldu.
Şuan Radyo Ses'te Berceste adlı bir şiir programı hazırlayıp sunuyor.
Geçmişte Radyo Ses'te “Akşam üstü dokunuşları” adı altında bir şiir programı hazırlayıp sundu.
Kendi şiirlerini canlı yayında okuyup programında ayrıca dünyaca ünlü şairlerin şiirlerine de yer verdi.
Şiir yarışmalarında ve seslendirme alanında ödüller kazandı.
Bazı televizyon kanallarına reklam seslendirmeleri yaptı.
Festival ve etkinliklerde şiir dinletileri oldu.
Türkiye genelinde başarılı olan şair, yazar ve sanatçılarla görüşüp, şiirleri ve şarkı sözleri ile ilgili önemli ölçüde fikirler aldı.
Şair ve yazar Cezmi Ersöz ile görüşmeler sağladı. (Halen devam ediyor)
One minute gazetesinde editörlük yaptı.
Lider yöneticilik, mülakat teknikleri, diksiyon ve beden dili üzerine eğitimler aldı.
Atakan Gülgar şuan Radyo Ses'te Berceste adlı bir şiir programı hazırlayıp sunuyor.
Eserleri
http://www.atakangulgar.com
Atakan Gülgar | Resmi Web Sitesi
Atakan Gülgar'a ait şiirler, sözler, denemeler ve seslendirmeler okurlarının beğenisine sunulmuştur.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!