Özlemle koklarım rüyalarımda seni,
Kokusunu alırım tarihimin, zaferlerimin,
Gökyüzündeki yıldızlar şahitlik yapar,
Atalarımın zaferlerini anlatırlar bana.
Gözlerimi kapatıp maziye daldığımda,
Fatih'in atının nal sesleri gelir kulağıma,
Ulubatlı Hasan'ın sancağı surlara diktiğini,
Allah Allah diyerek şehadetini görürüm.
Peygamber Efendimiz müjdelemişti seni,
İstanbul bir gün elbet fetholunacak diye.
Fethedecek komutanı, ordusunu övmüştü.
Bu ne güzel komutan, ne güzel ordu diye.
Bu kutsal övgüye mahzar olmak aşkıyla,
Fatihin gemileri karada yüzdürdüğünü,
Surlarını dev gibi toplarla dövdürdüğünü,
Yalın kılıç atını denize sürdüğünü görürüm.
Akşemseddini secdede dua ederken,
Konstantini kahrından ölürken,
Övülmüş ordumuzu surlardan girerken,
Fatih’i Ayasofyada şükür secdesinde görürüm.
Ey İstanbul, övülmüş kutlu şehir,
Sen bize ecdadımızın en kutsal yadigarı,
Namusumuz, şerefimiz, mahremimizsin.
Sen sadece benim rüyalarımın değil,
Varlığımızın sebebi, Hayallerimin şehrisin.
06.04.2006-Ankara
Hüseyin BacanakKayıt Tarihi : 6.4.2006 12:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Burda herkes ne sen ne ben ne de o
Külliyen büyük ve maalesef pasaklı bir el
Tebrikler.
Mürsel Adıgüzel
Birbirine nazire edercesine bakışır
Ezan sesleri yükselirken minarelerden
Ayasofya’n ağlar, tekbirlerle yaş gelir gözlerinden
Çağır beni İstanbul sana geleyim
Sultanahmet’ten sonra
Ayasofya’nda secde edeyim.
TÜM YORUMLAR (6)