ATA’MA
Asildi ataların asildi baban
Sınır boyuna dikildi senden önce
Asil kandan gelen akıncı atan
Sen doğdun sekiz yüz seksen birde
“Mustafa” dedi sana asil kanla anan
“Temizlenmiş, seçilmiş, güzide insan”
Yetim büyüdün asil kanlı adaşın gibi
Ruhun savaşçıydı ezelden ebede
Hükmünü böyle yazdı yüce Yaradan
İlk namertliği gördüğünde sabiydin
Namertleri öğrendin her dem kıssadan
Gördü özünde nuru muallim adaşın
Yiğit namıyla anılırdı er meydanında
Sana “Kemal” namı verildi o anda
Daha tüylerin terlemeden bedeninde
Fikirlerin terledi ölürüm demeden
Ufkunu kesmek içindi tüm teklifler
İlkin salon görevi verdiler Sofya’da
Aldırmadın nefse, paraya, makama
Damarlarında akan kan döndü nara
Cephe için meydan okudun saraya
Balkan, Galiçya, Trablusgarp, Bingazi…
Çanakkale, Gelibolu, Sakarya…
Azrail’le dolaştın rızıksız her meydanda
Garbın afatı sararken vatanı bir anda
Geldikleri gibi gönderdin analarına
Bitmedi galip gelsen de namerdin oyunu
İçimizdeki hainler gözlüyordu kalın boynunu
Aman vermedi Yaradan hükmüyle haine
Tuzak kuranların geçirdi kendi tepesine
Düşmanın bile anladı kahramanlığını
Bir bir önünde el pençe durdular
Mazlumlara örnek oldu yiğitliğin
Hepsi de tadını aldı sayende özgürlüğün
Ulu, vakur bir dağ oldun bu cihanda
Başlar üşüştü başına bu vatanda
Vakurca başın selamladı gelenleri
Bırakıp gitmedin sefa için Türkiye’ni
Vatan için ezalara sefa dedin
Gece gündüz çalıştın durmadan
Namusumuz gibi ırzımızı da kurtardın
Yokluklar içinde vatanı var ettin
Lanetli kavim vaat etti tonla para
Kandırıp takacaklardı altın tasma
Asil kana sahiptin sen Kemal’im
Satmadın vatanı üç beş dolara
Takiyyenin elinden aldın dinimizi
Serinlettin milletinin temiz yüreğini
Sana kâfir, sarhoş dedi kanı bozuklar
Her daim dua etti sana asil milletin
Sen gazisin düşmana karşı cenk ettin
Doldurmadın cebini vatana feda ettin
Düşmanın bile üzüldü çıkınca ebedi yola
Kıyam hükmü geleceğiz elbette ilahi huzura
Bir olacağız ahirde şerefli sancağın altında.
02.40 15.12.2010
Ankara evim
Kayıt Tarihi : 16.12.2010 02:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
1905'te başlayan harp alanındaki kaderi 1922'ye kadar devam etmiş. O cepheden o cepheye. Yokluklarla ölümün içinde azraille kol kola. yatak yok, çay yok, kola yok, cinsellik yok, televizyon yok, telefon yok. Anasından, kardeşinden, sevdiklerinden habersiz ve uzak. Yokluklar içinde geçen 17 yıl. daha ne denebilir ki savaşın gerçeğini yaşamayan anlayamaz Atatürk'ü. Allah nur içinde yatırsın.
TÜM YORUMLAR (1)