Öyle basit değildi sevdalarımız,
yürektendi, derindendi.
En iyi biz bilirdik sevmesini,
yanıp tutuşup kül olurcasına
Ve en iyi biz bilirdik direnmesini,
yerle bir edercesine zulmün kalelerini.
Güneş batmak üzere
akşam üstü hüzünleriyle dolu içim.
Güneş batmak üzere,
yine yanlızlığın sessiz ve soğuk fırtınalarını iliklerimde hissedeceğim.
Prangaya vurulmuşsada bileklerim,
halk denizinde kanat çırpan militan bir martı kadar özgürüm.
Sessiz karanlık bir gece,
acının ve karanlığın çemberindeyim her gece.
Bir direniş başlar ortasında karanlığın,
direncin doruğuna varınıldığı saatlerde,
yani acının artık dayanılmazlaştığı saatlerde
yorgun düşer yüreğim, aldığı darbelerle çelikleşmişsede,
Kalınmıştı karanlığın ve zulmün ortasında,
artık yıkılmalıydı zulüm,
çıkılmalıydı karanlıklardan aydınlığa,
direnilmeliydi güzel düşler uğruna,
gerçekleşmeliydi bütün güzel düşler yarınlara.
Neydi sevmek ?
yaşamak kadar yüceydi sevmek,
sevmek hayal etmek kadar coşkulu,
bir kuşun özgürlüğe olan sevdasıydı,
baş kaldıran yaralı bir karanfildi sevmek.
Lakin vuruldu sevmelerin kuşları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!