At Tesi (Gerçek Yaşam Öyküsü)

Cebbar Korkmaz
440

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

At Tesi (Gerçek Yaşam Öyküsü)

AT TESİ
GERÇEK YAŞAM ÖYKÜSÜ

O zamanlar benle arkadaşım Turgut çocuktuk köyünüzde bizden büyük bir köylümüz vardı yatılı okulda okuyor yazları köye geliyordu
Çok asabi biriydi biz hep ondan korkardık
O zamanlar falkonettiyi tanımıyorduk ama falkonetti onun yanında hiç kalırdı
Birgün öğlene doğru birde baktıkı tepemizde duruyor önce korkup kaçtık sonra arkamızdan
Eye gelin vallaha size bir şey yapıyacam deyip yanına çağırdı
Biz de korka korka yanıan gittik
Bana eye sizin at vardı değimli dedi var dedim
Gurban olum hele ağıra bir bağ tesi varsa al mene geti dedi
Bende at evde dedğil tesleride basmaya serdik yok dedim
Suratını buruşturdu
Eye size gurvan olum bele hele sağa sola bağın mene bira at tesi bulun diye yalvarmaya başladı
Biz bu isteğe bir anlam veremedik nerden bulalım deyince birden sinirlendi eye meni gızdırmayın gedin yolla bağın bulun men burada sizi bekilirem deyip yolun kenarına oturdu
Arkadaşımla ben şaşırıp kaldık
Sonra istasyona giden yola koyulduk belki buradan geçen bir ata ya da atrabası tes bırakmıştır diye aramaya başladık
Yolu yarılamıştık ki kocaman bir at tesi bulduk bır kısmını bok böcekleri götürmüş çoğu kurumuş duruyordu
O zamanlar poşet falan yoktu ben kara mintanımı yukarı çekip içine doldurdum
Geri dönmeye başladık
Arkadaşımla bu manyak bu tesleri ne yapacak diye kendi aramızda yorumlamaya başladık birde Turgut yemesinmi manyak demezmi oradan köye kadar buna güldük
Ortalama iki buçuk kilometre köyden uzaklaşmıştık
Köye geldiğimizde öylece oturduğu yerde bulduk onu bizi görürü görmez büyük bir hevesle eye getıdınızmı diye sordu
Evet dediğimizde koşarak yanımıza geldi
Vay size gurvan olum deyip tesleri aldı biz se ne yapacağını meraktan onu izliyorduk
Cebinden bir gazetekağıdı çıkardı kocaman bir tesi içine koyum ezdi yuvarladı sardı kibritiyle yaktı içmeye başladı
İlk nefesi çektikten sonra ikimizide öptü terara tekrar size kurvan olum diye memnuniyetini belirtti
O gittikten sonra bizi aldı bir gülme onun bu tesleri cıgara yapacağını bilmiyorduk
Meyerse parasızlıktan cigara alamıyor at tesini içiyormuş biz cıgara içmediğimiz için bunu bilmiyorduk
Aradan yıllar geçti
Bir gün istanbula gittim kölülerimizin olduğu bir mahalleydi çocukluk arkadaşlarımla buluştuk başladık sohbete epey sohbet etmiştikki aklıma o köylümüz geldi
Onu sorduğumda o sorma okulu bitirdi şimdi mevki sahibi dediler görmem mümkünmü deyincede zaten buradadır gidelim dediler
Kalkıp yanına gittik
Bayağı lüks bir ofisi sekreteri emrinde çalışanları vardı
Beni görünce büyük bir sevinçle kalkıp boynuma sarıldı öylesine samimiyetle bana sarldı ki gözlerınden yaşlar akmaya başladı
Vay senin geldiğin yollar kurvan olurum deyince bende ağlamaya başladım
Doğrusu ondan böylesi bir samimiyet beklemiyordum
Hemen sekreterine bak bakalım gardaşım ne em edir dedi ben çay dedim cebinden bir malbora çıkarıp bana uzattı ben cıgara içmioyrum deyincede çoğ eyi edi ve israrla akşama misafirimsin seni bırakmam dei ben kalamam dememe rağmen kabul etmedi akşam kafaları çekmeden seni bırğmam diye tuturdu
Çaresiz tamam dedim
Oradan ayrıldık akşamı beklerken ben arkadaşlar burada at arabaları varmı dıye sordum evet dediler ileride bı at abrası durğı var dedile ne yapacan diye sorduklarında birini görücem deyip ayrıldım
Durağa gittim ikitane kurumuş at tesi aldım bir kırtasiyeye giderek onları bır hediye kutusuna koydum jelatın kağıdı kordelayla bağlayıp cebime koydum
Akşama on arkadaş kadar bir araya geldik o köylümün tanıdığı birmekanda içmeye başladık her kes köy anılarını anlatıyor zaman zaman gülüyorduk epey kafayı bulduktan sonra
Cebimden hediye kutusunu cıkarıp köylümün önüne koydum şaşkınlıkla sordu bu ne
Eh bunca yıldan sonra hediyesiz olmaz dediğimde yine duyğulandı
Her kes merakla içinde ne var diye beklerken aldı açmaya başladı
Kutuyu açtı hemen katıp kahkahalarla gülmeye başladı ve vay köpoy oğlu eye demek unutmuyufsan dedi
Yerinden kalkıp yanıma geldi beni defalarca öptü
Arkadaşlar şaşırdılar kutuda nevar diye sormaya başladılar
Köylüm cep defterinden bir yaprak koparıp kutuyu açtı yarım tesi ezip sarmaya başladığında ker kes pür dikkat kesilmişti
Sonra çakmağını çıkarıp yaktı bir nefes çektikten sonar yine vay sana gurvan olum eye bunun tadını malbora bile vermir dediğinde her kes kahkahalarla gülmeye başladı
O gece yarısına kadar bu öyküyü anlatıp güldük
Tamamen gerçektir saygılarımla 20 07 2010 Cebbar korkmaz

(At tesi atın gübresidir)

Cebbar Korkmaz
Kayıt Tarihi : 28.7.2010 09:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Nazlı Nalçacı
    Nazlı Nalçacı

    Haaarika bir anıyı öyküleştirmiş şair , çok beğendim .Iğdır 'mı ? Azeri lehçesi kullanılmış .Kutlarım.........

    Cevap Yaz
  • Oya Özpoyraz
    Oya Özpoyraz

    Keyifle okudum ...Paylaşım için teşekkürler.

    Cevap Yaz
  • Salih Çetin
    Salih Çetin

    Sanırım okuduğum bir kitabından hatırlıyorum.Oradaki bir roman kahramanı sigara tryakisiki ,bazen tütün olmayınca çalıştığı çiftliğin beyi buna patlıcan kabuklarını kurutup tütün diye içiriyor.Tabi yaşlı bayan kahraman bundan habersiz uzun süre patlıcan kabuklarını kaçak tütün diye sararak iyice alışıyor.Günün birinde o kadar alışıyor ki,şansına o zaman patlıcan bulunmuyor.Buna normal tütün veriyorlar ama o ilede kaçak tütün isterim diye diretiyor.Tabi patlıcan kabuklarından beyin yaptığı sahte tütün gelinceye kadar yaşlı bayan kahraman ölüyor.Sigara meretini ne yazıkki bende içiyorum.Yokluğu gerçekten insana kafayı yedirtiyor.Bizimle bu güzel anınızı yörenizde kulanılan şiveyide kullanarak akıcı bir dille paylaştığınız için teşekkürler.saygılarımla tam puan

    Cevap Yaz
  • Hülya Ocak
    Hülya Ocak

    Anlatımıyla gülümseten hoş bir anı....
    Yüreğinize sağlık.
    Saygılar...

    Cevap Yaz
  • Hamit Körken
    Hamit Körken



    Sanırım at tesi dediğiniz. at tersi her halde.
    bizde ters deniyor.Demek ki şive farkı var.
    teşekkürler değerli dostum.Bu güzel paylaşımınız için.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)

Cebbar Korkmaz