At ile arabacı geldiler yokuşa,
Tepeleme yüklenmişti araba.
Eskiden hızla koşuyordu at burada,
Gençti,kuvvetliydi o yıllarda,
Şimdi ise düşmüştü kuvvetten.
Tüm çabasına rağmen,
Hic bir şey gelmiyordu elden:
Arabacı, nankör utanmıyordu
Yediği ekmekten.
Elinde kırbacı vurdukca,vuruyordu.
At ise olduğu yerden kalkamıyordu.
Gözleri ile bir kurtarıcı arıyordu.
Arabacı küfredip insafsızca
Kırbacı daha hızlı savuruyordu.
Sonunda baktı at kalkamıyacak,
Arabayı attan ayırmak,
En iyi çare olacak
'Şimdi kalk bakalım oradan'
At yine kalkamıyordu,
Kırılan dizleri kanıyordu.
Sonra toplandı bir kaç kişi:
'Arabacı, bu atın artık bitmiş işi
Götür onu mezbahaya,
,Orada ona bir çare bulurlar
Anında'
At yalvaran gözlerle baktı
Arabacıya,
'Bu kadar kaddar olma
Acı bana'
'Haydi ben acıdım sana
Ne hakkım var,
Dünyanın düzenini bozmağa.
Güçlü sen hakkın var yaşamağa
Ben de mecburum buna uymaya.
Nişan aldılar,
At atılan kurşunla debelendi.
Vefasız Dünyanın vefasızlığı
Yeniden sergilendi.
Kayıt Tarihi : 4.7.2006 17:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirin öyküsü şiirin içindedir.
TÜM YORUMLAR (3)