O yerler…
Unutulmuyor, bir türlü “o yerler”
Ne yaparsak yapalım, mantık mahkûm oluyor duyguların isyanına ve o yerler hep çekiyor bizi; “gel, geçmişi gör…” der gibi…
Kendi ruh haliyle düşen bir yaprağı birleştiren, kendi yalnızlığıyla dümeni kilitlenmiş rotasız bir gemiyi eşleştiren bir anılar diyarı…
İstenmeden yaşanılan birliktelikler…
Yağmur taneleri misali hatıralar denizine akan gözyaşları…
Kaldırımlarda kimsesizliğin ayak izleri…
İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Devamını Oku
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi