O yerler…
Unutulmuyor, bir türlü “o yerler”
Ne yaparsak yapalım, mantık mahkûm oluyor duyguların isyanına ve o yerler hep çekiyor bizi; “gel, geçmişi gör…” der gibi…
Kendi ruh haliyle düşen bir yaprağı birleştiren, kendi yalnızlığıyla dümeni kilitlenmiş rotasız bir gemiyi eşleştiren bir anılar diyarı…
İstenmeden yaşanılan birliktelikler…
Yağmur taneleri misali hatıralar denizine akan gözyaşları…
Kaldırımlarda kimsesizliğin ayak izleri…
At bir tekme! ..
Toz olsun gitsin…
*
Hayat cilveleşmek gibi canlı…
Rüzgâr devamlı, rüzgâra nispet ağaçlar gelen geçene temennalı…
Anılar taze; rakısız balık olsun bize, anılar getirsin bizi kendimize…
Vazoda çiçek de iyi olur, sohbet renginde…
Hâlâ duruyor o yerde, o masada yalnızlık…
Yerlerde sürünüyor geçmiş…
Sen yine de lânetleme…
At bir tekme! ..
Tükensin gitsin…
*
Mavi hayallere dalmak ve geçmişin derinliklerinde kaybolmak…
Silinmiyor izleri, anıların harcı mavili…
Susmuyor geçmişin acımasız dili…
Kara bir geceye divan durup yalnızlık elbisesine bürünmek…
Kendini arar gibi bir sese yürümek…
Sensizlik ve sessizlik...
Damla damla düşüyor ruhuma ve üşütüyor hatıralarımı.
Buz dağı misali dondurduğun anıları bir kibrit çakıp tutuşturmak istercesine…
Yak bir kibrit..
At bir tekme! ..
Kül olup gitsin…
*
Pembeden kızıla dönen hülyaların yanık kokusundan kurtulmak için anılar diyarından kaçmalı…
Kaçmalı eskilerden, uzaklaşmalı derken…
Kendi gibi, duyguları gibi, aşkı gibi eski bir eskicide bulabileceği düşüncesiyle mazinin izlerini ve benine saplanmış kaderini, antika bir silaha kurşun yapıp kurtulma arzusuyla tetiğe dokunup ateşlemek…
Geleceğe fırlatmak kendini…
Kaldırım taşlarında saç dökmüş ve ezik topuklar misali aşınmışsa sevdalar…
Sık geçmişe…
At bir tekme! ..
Yok olup gitsin…
*
İnan bilmiyorum, ne yazdım.
Geçmiş dediğim lâkin bir türlü geçiremediğim duygularımın izine düştüm.
Bir izdüşüm olmaya çalıştım geçmişimle…
İnan bilmiyorum, neden yazdım.
Belki de kapıldım, geçmişte yaşanan bir hayalime…
Boş veeer! ..
At bir tekme…
De ki:
“Boş ol” gitsin…
16 Ekim 2011
Hikmet Çiftçi 2Kayıt Tarihi : 21.11.2011 17:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Değerli dost Şafaknur Hanıma ithaf.

gergefte işlenmiş nakış nakış kutluyorum saygılarımla
Gençlik garip bir kuştur, uçar gider tutamazsın,
İhtiyarlık yamalı bir cekettir giyer çıkartamazsın.....
Bir de yalnızlık elbisesi var ki, giydiğinde terzinin
son sözü ' Çok yakıştı' olur.
Yakınşınca siz de üstünüzden çıkarmayı , tekme atmayı düşünmezsiniz bir daha. Sırtınıza yapışır
kalır o elbise. Herkes sizi bu elbiseyle görmeyi
ister, çıkaramazsınız.........Yakıp kül edemezsiniz.....
Yalnızlık ruhun kıyafet dolabındaki şıklıktır bazen... Bunu giyenler çok iyi bilir..........
TEBRİKLER...........SEVGİLER.............+10
Sensizlik ve sessizlikle yaşama ruhu. Ne yapmalıyım? Karşılaştırma
sonra alayly birdil ve arayşlı seslenmeler... Güzelbir anlatımla Usta bir mizahcılık... Öyle derin bir mizah ki kendinibulabilme anlayışı Neyim? Niçin? Neden varım* ? Bütün bu yaşamların sebebiniaraştırıyor ve kendinide mesul hissederek sorguluyor haklı olarak... Ustaca kaleme almışbu serbest şiiriyle mesajlar yollarken de çokçok haklı görüyorum.Bu güne kadar yapılamayan çok değerli işlerimiz vardıR. Korunamayan değerlerimizvardır endişesini taşımakta ve koruyabilmemiziçin öneride buylunmaKTA
Çokçok ta haklı.Tek kelime ile HARİKAYDI. tam puanla kutluyorve tebrik ediyorum.Selam olsun bizleri okuyanlara. GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ
Ne yaparsanız yapın bir gün geçtiğiniz o yollar hep geçmişine çeker insanı...
Garip bir döngü bu bazen geçmiş geleceğimizi yaratırken, bazende geleceğimizi yok ediyor kendi ile birlikte...
İster istemez kıyaslamaya giriyorsunuz...
Bazen unutmak istiyorsunuz...
Bazende sanki ihanet ediyor gibi geçmişinize sadık kalıyorsunuz...
Bazende unutmaya çalışsanızda biri ya gelip size onu hatırlatıyor, ya da unutmanıza izin vermiyor....
Toz yapmak
Tüketmek
Yakmak
Yok etmek
Bir tekmede yok olacak gibi birşey mi??
Kül edecek birşey mi??
En iyisi eğer geçmişi yok edecek gücün yok ve eğer hala onu hayatının bir parçası gibi sayıyorsan, geleceğe bir adım atmayacaksın....
Geçmişine ihanet etmeyeceksin çünkü o sana hiç ihanet etmez...
Hep taptaze kalır...
Kanser gibi yok olacağı zaman senide yok eder...
Galba en güzeli KABULLENMEK.....
Tabiki bu geçmişin karanlık yüzü, birde aydınlık bir yüzü vardır geçmişin, kişiyi geleceğe taşıyan eğiten fırsatlar sunan ayaklarını yere sağlam bastıran...
Ama her nedense bu geçmiş hep unutulmaya yüz tutmuş bir şehir gibidir ...NE UĞRARSINIZ NE DE O SİZE KENDİNİ HATIRLATIR....
Güzel bir yazı örneği okuyanı geleceğe hazırlarken bir taraftanda geçtiği yolları iyi seçmesini örneklemiş...Bir taraftanda içsel bir mahkemeye sefkediyor...Çok beğenerek okudum....Tebrik ediyorum......
TÜM YORUMLAR (5)