Anlat bize yürüyüşün güzelliğini
koşunun rüzgarını, köpüren yeleyi
toynakların kızgın kıvılcımlarını
Kişneyen bir tayın sevincini anlat
öfkeyi ve sağırındaki mahmuz yarasını
Masallardaki şehzadeleri anlat bize
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Olagamüstü diyebileceğim bir şiir.
Telli çok ayrıcalıklı bir şair.
Gıpta etmemek mümkün değil.
Çok farklı, ilgi çekici bir şiir, etkilendim.
Kelimeler insanların anahtarı ve onlar asla kilit tutmaz.
Sorgulanan hayatı hangisi anlatır? İyi mi? Kötü mü? İyi’yi kimden? Kötü’ yü kimden sorup öğrenelim? Hayatın ne olduğunu en iyi kim tanımlar usta?
Yine Ahmet Telli ve yine abuk sabuk ifadeleri içeren sözde bir şiir.
Gına geldi artık bu adamların bu abuk sabuk yazılarını ve isimlerini her gün bu sayfada görmekten! Okuyanların azami derecede müstefit olacakları şiir gibi şiirler bulup, sayfaya asarak, okuyanları mest etmek yerine, "Yeter artık ve pes doğrusu!" dedirtmek ne manadır acaba?
Romantik şiirleriyle beni benden alan şair.. Ayrıca yakışıklıdır da :)
anlat bize dağları çıngıraklı yılanları,
anlat bize güneşin yaktığı toprakları...
bin yürekten sevgilerle...
ölümleri ölümsüzlükleri anlat bize..
şiir, ata dair telmihlerle at geleneğimizi şöyle bir hatırlatmanın ötesinde ciddi bir tarihi dile getirme görevi de yapıyor,bu bakımdan güzel.
feodalite meselesine gelince,evet bizde de bir tür feodalite olagelmiştir ve atlar da buna tanıklık etmiştir fakat asıl sorulacak makam istanbul sarayları olmalı diye düşünüyorum.
bu ayrımı şunun için yapıyorum:örneğin,herhangi bir atlı terkisinde kız kaçırabilir veya hafızası kuvvetli bir nine torununa bir şehzade masalı anlatabilir de,istanbul sarayları göz kırpmadan herhangi biri çıkıp derebeylik taslayamaz halka karşı...bu bakımdan töresi sırulacak makam biraz daha yukarsı olsa daha iyi olurdu gibi geliyor bana....
Yukarıdaki şiirde feodolizmin lehine bir şey yazdığını görmedim sadece
Avradın ve silahın kardeşisin ya
feodalın töresini anlat biraz da
ve terkinde karçırdığın kızları
diyor anlat diyor zamanının eşkıyalıklarını, kız kaçırma deyince aklımıza at gelmez mi ya derebeylik deyince! bence bu şiir amacına fazlasıyla ulaşmış...
(Bu cevabı yeni fikirler yeşersin görüşler çatışsın ve taze yeşil çimenler çıksın diye verdim, her hangi bir gerginlik yaratmak değil amacım. )
Yürüyüş at ta bir tılsım gibidir. En güzel yürüyüş ceylanda olsa bile at ta hem güzel hem verimlidir. Atın yürüyüşü uzağı yakınlaştırır.''Toynakların kızgın kıvılcımları '' mısrası atın yürüyüşündeki HIZ ın resmedilmesi gibi güzel durmuş. Her şairde bir eşkiya ruhu saklıdır. Bu ruh dağlardaşahlanır. Köroğlu Dadaloğlu bu geleneğin bilinen piri dirler. Şimdiki şairler dağı belgesellerden tanıyorlar. İsyan ruhunu şarap şişesindeki mayii kana karıştırdıktan sonra yakaladıklarını sanıyorlar....Her şair bulunduğu fikri yapıyı mısralarına aktarır. Bundan tabii bir hareket olamaz.Ama ATI anlatan şiir de '' feodal'' kelimesi ishal olmuş kuş pisliği gibi duruyor. Ata başka yük yüklediğiniz zaman YORULUR... At koşar, savaşır,asildir, kısraktır, kıvraktır ama AT ideolojik değildir. Bu şiir atı anlatmaktan çok uzak diyedüşünüyorum.
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta