SEVİNÇ KAVUK ASYA ŞİİRLERİ

SEVİNÇ KAVUK ASYA ŞİİRLERİ

Sevinç Kavuk

Çivi kendi elinde, çekici de veriyor ötekine
Avrupa’ya sağlamca çivilesin mi diye?
İnsaf et, uyan da emeğini düşünsene
Asya bir Kıta’dır, sorumluluk senin de elinde…

Ölüm kendi evinde, Terör maaşlı vekilin gözünde
Müttefiklik ciğerine mi çöküşsün diye?
İnsaf et, uyan da bak bir bedenine
Asya bir Kıta’dır, sorumluluk senin de elinde…

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

İkinci Dünya Savaşını düşünmek istiyordum, aklımdan ama geçenler ilginç konu olmaya yüz tuttu… O zaman dörtlü güç vardı, İtalya’da moussolini, Japonya, Almanya’da Hitler… Bu hal, o zamanki çaresizliği kükreyişlerdir, ayrı ayrı çatışıyorlardı… Hiç ara verilmedi sonra… Yahudileri yakıyorken bir dünya şirketliği hali, nasıl oluyorda bugün parmaklarına dolamışlığın zaferini, yine de Yahudi onların düşünürleri olmayı başarıyor… Neyin farkına vardılar bu saldırgan dünyalılar yanlıları, ne keşfettiler de: Bir yeri sözde korumaya gidiyor bir Avrupa ülkesi, Amerika, sonra yapılanmalarına yardım diyerek, orada kalmayı bu aralarında hem tarafsızca planlamanın, hem kararlılık amacının bu örneği bugün ne belirtiyor? Bütün o ülkeler aç ve perişan… Onlar 168 ülke toplamı… 168 ülkenin kaderini düşünmeyeyim diyebilirim… Bugün artık daha da açık seçikleşti sanki…Bütün İslam dünyalarını tarikata hortlatanlar bugün kimler? Buna, halkı uyuşturma için kullanılan nedir?

Sivrisinekler bataklıkta yoğundur… ama birlik oldukları için değil… mekan uygunluğu denilirse eğer: yaşam alanlarıdır bataklık… önceden değil, orada çoğalırlar… Sinekler hijiyensiz alanlarda barınıyor, iklim şartları da buna bir neden oluyorsa, rahatlıkla çoğalıyorlar…

Düşünüyorum da, saldırgan ruhlu bu dünya güçlüleri, nerede saldırma şansı varsa hiç ayrışmıyor düşünceleri ve birbirine yakınlıkları hiç batmıyor birbirlerine… ancak ganimet paylaşımında cırtlıyor cılız cılız sesler: Bbbaaarrrışşş… yani barış diyorlar ara sıra… halkının uyanışına nebülözlük, sis bulutunu geriyorlar zamanlı olarak…

Zamanlı olarak… Asya da zamanı gelirse davranıyor, ki bunu olağanca takdir ediyorum, sadece bir çatışma türetimini önlemeye en asil bir davranış olduğu anlamında değil elbette… Peki, gelişme anlamında hep tembeller miydi? Hiç Asya’da bir huzur hakim olabilmiş bir süreç oldu mu? Maddi açılan zararları kimlere işlettirmeye hangi program ile sunuluyor?

Ve ayrıca: Onlar saldırgan oldukları için ganimet paylaşıyorlar, peki Asya? Saldırganlığı seven Arap ve Yahudi de bu kaynaklara artı oluyorsa ne denir artık, gel keyfim gel demekten başka… Algılayabildiğim tek maduriyettir, gel keyfim gel sürtüklüğü…

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Sekiz askerimin birileriyle kaybı daha bütün detayını anlatıyordu birilerince de geri getirileceğini... yavrularımız sağ, bu önemli... lakin, ABD,AB övgüsü açıklıyor yüreklerinin nerede bir ortaklığıyla acizliği titrediğini... nerede yaratırsan Terör, o Terörün kim olduğuna aynasını yansıtan da bir açıklama olduğu özellikleriyle elbette hüzünlü bir olay... Bir ülkeyi acıtmaya seçilen bu yol edepsizliğine susmayacak vicdanlar, vaz geçin bu iki yüzlülükte bir amaç güdümünden şekliyle resimlenilen bir sözde iyimserlik taslanmaya... Bu resmi görmeye insanlık çirkin diyor, o resmi suratlanmanın nesi güzel peki? Bebeklerin katliamını da mı unutalım? …

Tarih, uygarlığı sığdırıyor sadece içine. Uygarlık, bir birliği bütünlüğe yücelten insanlık yaşamını doğaya uyarlamak saygısı ise, ayrışıp çatışmak efeleği taslanmayla sevgi nerede yaşam bulabilecek peki? İnsanların bu güç taslama edepsizliğinde toprak, hayvan, hava, su bir doğa bütünlüğü ile canlı varlıkları yaşatmak için doğal varlığını koruyorken, hep yaşam dileniyor bizden, haklarını kim savunabilecek peki? Anan sarı, baban beyaz, dayın akıllı, ağan sulandırıcı gibi say sayabilmeyi beceri diye saldırmaya haklandırdığın cüret sefilliğini… bu ne biçim insan varlığı anlayışı? Anayı babadan ayırabiliriz, boşanma davası deniyor buna… vatanı ayırmak diye, ananın karnındaki çocuğu söküp kaçırmak tek yoludur bunun… vahşet karanlık, küfür de örtmek demekmiş. Bugün öğrendim bu terimlerin aslının eskiden böyle açımlandığını –belki de Arapça böyle anlam içeriyor, tam dinleyemedim, yorgundum. Belki de o an aklımdan bir olgu kutsallığının hüzünlü bir olay haline geçiş diye anlam tuhaflığı geçiyordu: Ananın karnında bebek karanlıkta diye mi vahşete başvurmalı, bedeninde bebeğini örttüğü için mi anaya küfür edilmeli?

Ne cumhur, ne o üretimli milletvekiller, niye hiç ne konuşulacağını bilmiyorlar? Utanç ne demek? Mecliste olmak, oy paylaşımları mı, pazarlaması mı, ne ise bu durum, zaten büsbütün utanç... Hem suçlu hem güçlü ihtirası bitse de birazcık hanımefendi beyefendice düşünmeye vakit denilen hazinemizi bari kullanabilsek...

Teknoloji yaşama rahatlık sağlıyor, bu doğru. Niye başaramadı AB, ABD, BM bu rahatlıklarla bari bir uygarlık denilebilecek göstermeliği bile yeterdi en azından... Kristof kolomb masalı gibi...

Hiç bir ülkede şu kesimler hödük, bunlar kütük, ordakiler sürtük diyerek AB'ye, ABD'ye sığınmaya neden değil, bana hödükistan, kütükistan, sürtükistan kur isteğine de seğirtmek aynı acizlik sadece... Bu nedenlerle vatan toplumlarına savaş bahanesi fışkırılarak saldırılamaz... Her ülkenin ıslah evi, akıl hastanesi, pastanesi, hekimi, psikoloğu var elbette.

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Sağduyu tersine kuramsal genellemeydi
Ünlü “Midas´ın kulakları” öyküsü gibi
Veya Marsiyas ile Apollon arasındaki
Flüt-arp yarışması sanki
Elen ruhu ile Frikya ruhunun simgesel çatışması
Küçük Asya´daki bir Tanrı olan Apollonun karşıtı
Dyonisos´un yaratılmışlıkları…

Avrupa kıtasının adı Girit serüveninden
Aynı gerçeğe romalılarla latinlerin
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Yunan mitolojisinde mest olup paraya kalan
Avrupa sefil! Amerika sefil! İngiltere sefil!
Allah’lığı Yahudi, Şeytanlığı Arap türeyen
Uşaklığa Avrupa, Amerika, İngiltere sefil!

Savaş sefil! Savaşın bu insan topluluğu sefil!
Tek olan Allah! Tek güzel! Tek yüce!

Allah olmuş Yahudi, şeytan olmuş Arap üreyişiniz!
Uşaklığa yatak olmuş Avrupa, Amerika, İngiltere!
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Yeni kültür varlıklarıyla karşılaşma
Dogu-batı ya da Asya-Avrupa çekişmesi
Bir başlangıçtı koklaşma, tanışmaya
Tanrı Zeus Eurapa´yı kaçırınca
Sonra edebiyat ile mitolojiye Homer
Matematikte Pisagor, tarihte Herodotus
İnsan bilimin babası o
Coğrafyada Strabon, tıpta Hipokrates
Felsefede Horakleitos ile
Her şey sudan gelmiştir diyor Tales…
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Silah elimde ekipliği siyasi destek birimli tehdit ediyor
Kaybeden olmayacaklarını ihanet hırslı şer kaynıyor
Oysa bilmeye değer, insanlığı yıprattığı ayıbını ürküyor
Ürktükçe saldırıyor, kendini kendinden usandırıyor
Nemalanan boş çehreli yırtık yüreğe yarandı mı sanıyor?

Yaşam kalitesinde seçkindir Türk insanı
Rekabet kendisidir ulus varlığının yetki şansı
Kümelenme politikası, yatırım aşaması
Toplumsal kapsamı daha araştırmacı
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Bu insanlar kurtaramıyor kendini
Dünyanın efendisi olmaktan
Oysa biz taşıyorduk fazileti ki

İnsan kendi efendisi olmayı sevmeli
Gözyaşımı sorma
Vatan gibi kokuyorsun ey sevgili

Üzme bu yüce Türk milletini
Solmayacak çiçeğidir o
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Kokmayan şeyin adı para, kazan! Durmak yok yola devam!
Kız çocuklarının diri diri mezara yollanan zamanda gibi
Bakma çaylak çaylak Allah aşkına bu arsızlığın soysuzluğuna
Aç elini avucunu para hatırına, o da koysun şu kıçını koltuğa…

Din, kul ile Allah’ı arasında köprüdür
Kaç asır buna kaç sapık peşine takılıp da karışıldı
Özelleşme yeni bir terim, acemilikten kapma fırsatçılığı
Hazmetme hakkında ne demeli bilmem ki, incelenir hacmi…

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Yaşamın mimarı olan önderler nadirdir. Bugün ‘yaşamın mimarı’ Batı medeniyetinde ‘Yönetici’ diye anlatılıyor olsa da, Allah her yüzyılda bir dahi yaratıyor diye güzeller güzeli Mustafa Kemal Atatürk’ü anıyoruz aşkla. Terimler davranışları belirler. 21. Yüzyılı adımlıyor olduğumuz halde, anlaşılmıyor, anlamaya yanaşılmıyor tavrını takınıyor insanoğlu. Günün 24 saatini meşgul ettirmedikçe yaşamdan zevk almayan bu gönlü boş insanlar, ruhunu boğarak ancak, ruhsal hasta olarak sömürüyle beslenmeyi yeğler… Ama, ‘yaşamının mimarı’ kavramını Yahudi uşaklığı tadıyla Batılıların iyi tanıyan, iyi bilen oldukları inkar edilmez. Üç bin yıldan bugüne taşıdıkları küresel paranoyaklığı dünyaya leş gibi saçıyorlar.

Terimlerin sözcüklerde anlamı giderek yozlaştırılıyor. Günlük sohbetlerde kullanılmaması için yeterince meşgul ediliyor: yenilik diye sonu gelmez olur olmazlığı uygulatarak, hatta ‘post modern’ terimi ile cazipleştirerek, para kazandırmaya özendirme ile, ithal mal tüketiciliğine alıştırma ile vs.… Çünkü, alışkanlık başlayınca borçlanmış olarak köleliği başlayacaktır. Sosyal yardım, işsizlik parası, çocuk parası, kadına annelik aylığı vs. ile iş arama, çalışma hevesi uyuşturuluyor. Oysa bütün bu güzellikler gerçekten bir medeniyet olabilirdi. Teknoloji de öyle. İnsan yaşamına kolaylık sağlama amacı yerine vahşet, dehşet, soygunluk, hastalık saçıyor, kolera, veba hastalığından daha şiddetli kırıp geçiyorlar insan topluluklarını. Bir tür doğal kaynak alış-verişi sanki…

Afganistan, Irak, Afrika bu felaketi ebediyetine vahşet yaşıyor. Ülke toprağının yer altı kaynakları hızla kontrole alınıyor. Gürcistan örneğinde siyasetçi şebeke organizesi halkını sindirmeyi başardı. Sindirmeye ülke gönüllüleri olarak AB, ABD’de ders bile almışlar.

Bir taraftan sömürü haklarını koruyorlarken, diğer taraftan boşalta boşalta hem yakınlaşıyor, hem daraltıyorlar çemberi, Asya çepeçevre sarılı… İnsanlıktan bu kadar nefret etmeyi öğretmeye Yahudi başarılı oluyor da, biz insanlığı öğretemediğimiz gibi, insanlığı yaşama faziletinden uzaklaştırılıyoruz; ilk 50 yıl yavaşça sokuştular, şimdi düpedüz ve insanın yüzüne baka baka sırtarıyorlar ahlaksızlığı… Türk milletini bu uşaklığa alıştırmaya üç bin yıldan beri uğraşıyorlar, bu yüzden sırtarıkların içimizden çıkması doğal. Bu sırtarıkları hoş görmeyi doğal bulmuyorum. Günahsız binlerce yuvayı acılara boğmalarının nesi hoş bulunuyor anlayamıyorum. AKP’den sanki farklıymış gibi, MHP çirkin hevesi ümitlenmekten ve başkanlarından arınmalı. Baykal da rahat bıraksın artık Partiyi. Satılmadık yanları kalmamış eski siyasetçiler: Çekin elinizi. Toprak bedeninizi kussun, Allah ruhunuzu güneşin ateşine sürsün…

Demirel’den başlayarak, yarım asırdan beri bütün partiler halkı uyuşturdular bilinçli, organizeli olarak. Zorbalık ülke icadına bu kadar heveskâr cehaletini önüne katarak ne olacaklarını ümitleniyordu bu başkanlar? Ve anlamadılar mı o hizmette çalışanlar? ABD, banka ve eğlence pazarlıyor dünyaya. Yatak odamıza kadar iştirak ediyorlar. AB stratejisini unutmalı şu an. Önce, partiler duyabilecek kadar gür ve hür ‘vatanda tek ses’ gösterebilecek kadar ‘vatanda tek millet’ olmalı. Oyalama her geçen gün zayıflatıyor vatan varlığı ve bütünlüğünü. AKP bu yüzden ve diğerleri de ezelden süregelen laf uçuşturma huylarıyla gün kazanıyorlar. İstifa etmezler! Derileri araba lastiği sanki… Araba lastiği malzemesi hakkında ama bilgim yok. Bilgisizlik de köleliğe teslim eder böyle… Para kulluğuna…

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Konu olarak, AKP hükümeti ile oluşabilecek bir sonuç ne olabilir diye bir düşünce yoklamayı tercih ettim. Örneğin,

AB’ye katılımı için Türkiye bir Terör ve Tarikat ile yuvalanmış olduğuyla söz konusu olmayacaktır ve bunun da doğallığını görmek için; Terör ve Tarikat harcatma mı yaptırır, kazanç mı sağlar? Diye düşünecektir. Düşünüyorum öyleyse;

Bölerek ufak parçalara, üstünde hakimiyet kurmak, coğrafi ve yer altı kaynaklarını ele geçirmeye bir yeterli neden olacak elbette. Bunun yanı sıra sömürge işçi ucuzluğu artı kazanç yaratıyor. Sömürge işçi modern bir laf ebeciliği olmayıp, felsefe bilincine hangi halk bilinciyle direnebilecek haliyle, yeryüzünde 168 tüketilmiş, bu yeni ülke sayısı gerçek olarak gözle bile görülüyorlar daha… Sömürge işçi modern bir laf ebeciliği olmayıp, köle muamelesi de görmek şartıyla uşaklığı için ölecek ve öldürülecek de, tercih hakkı efendisinin elinde olduğuyla. Efendisi de bir uşak ruhluysa, Asya kültürü bu vahşet karşısında tarihler boyu ne yaptıysa onu mu yapar, seyirci mi kalır yoksa?

Bu düşüncelere ulaşmış bir yüreğin stratejisi ne olabilir? Bir ülke bölündüğü zaman bütün dünya ülkelerine saldırma hakkı doğuyor, zira, o yeni ülke oluşma ne olacaksa, kabul edilmesi gerekiyor dünya ülkelerince. Kabul edilmesi ise savaşmayı gerektiriyor, kabul etmek için anlaşmalarıya ne kazanacağı söz konusu oluyor, her ülke daha fazlasına hak kazanmak isteyecek, hakimiyeti sağlamaya elbette önem verecektir diye düşünülemiyorsa bile

Çılgın Türkler deyimi, insanlığa üstün değer hakkı tanıma olduğuyla üstün bir felsefe kazanımı çerçevesinde, yüreğin bir stratejisi ne olabileceğinin bilinemeyeceğidir. Bir felaket karşısında insan doğal olarak bilinç altında bir refleks kazanacak, şansı kadar elbette, kendini korumaya alacaktır. Veya sürpriz bir güzellik karşısında aşk olacaktır…

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Yeryüzünde böylesi örnek yaşanmamıştır. Milletin maaşıyla geçiniyor, Yahudiliği devlet yerleşiyor şiddetin densizliğince. Bir embriyo başından gövdesine doğru gelişiyor. Bu başım Asya, gövdem Vatan, önce beden sağlığımı korurum!

Avrupa, ABD, İngiltere hep orada olacak, Yahudi-Vatikan-Arap hep aynı Tarikat yemiyle şeytan üçgeni olacak ve hep çok yakınında olacak daha da. İnsaf et, uyan da şu hükümeti geri çekilmeye zorla, onların edepsizliği kadar gerekirse densizce… yani şiddetle demeden önce:

Ne hükümet dinler, ne ordu ‘incinir eteği’nin altına girer, egemenlik milletindir gömleğini giyer de, vatan kalbine hançer sokturmaz bu millet ve bu Türk varlığım. Büyük balık küçük balığı yutarak yaşar ve yaşatır doğayı. Büyük devletler küçük devletleri sömürür bu gerçekten, evet. Türkiye Asya’dır! Türkiye Türk varlığı yüceliğidir! Nesi küçük peki? Yeryüzünde azalan doğanın her varlığıyla, artan insan çokluğuyla küçülmek yerine, insanlığın yüceliğini uygulamak sorumluluktur daha…

Terör örgütü üzerinden mesajlaşan birileri var. Sor işte, hem hiç kekelemeden! Örneğin Karakol hakkında: o tepeleri boşaltırlarsa, işte o zaman teröre yol açılmış olacak. İşte o zaman işgal ilan edilecek, bayrak devireceğiz yüreğimizin kucağına! Yer bile bırakmayan olabilecekler Türk bayrağını koyabilecek! Evet, Türk bayrağını al ve sen de ayakta kal!

Varsın bir siyaset adamı bulamamış olalım, o eski siyasetçiler iflas etmişlerdir, bu bir gerçek evet. Tanrı aşkına millet meclise de geçer, ordu üstlenir geçici olarak, hatta daha nice çareler olacaktır veya’larda. Ama şu hükümetin, bırakın istifasını istemek, kapatılması bile az gelir…

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Bölme histerisine kapılmışlıkla Slogan atılmasın!
Türkiye birliği AB birliğinden önemli midir?
Millet aşkı yok, Türk halkı aşkı yok deyip hevese durma…
Asya kıtasında işgal edilen bir halk toplumu
Tekrar bağımsızlığa kavuştuğu zaman durabiliyor ayakta
Artık ‘zaman’ da ayakta durabiliyor ve ancak bu varlıkta…
Avrupa-Amerika kıtalarının düşünce kampı bunu yutar mı?

Toplama kampından gerçekten farklı ne varsa
Yahut kolonileştirmek istedikleri her ülke namına
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Yaşamın hangi anlarında büküldüyse boynum
Teklifsizce yanımda olmayı başaranı da buldum
Vefan borçsa bana harcı aşkım olsun umduğum
Dileklerin hassasiyetiyle bu en kutsal bulduğum

O yürekler sevgisizlik derdi tatmasın /dilerim asla
Dert yurt edinemesin /Allah emaneti yaşamlarla

Yaşamın hangi anılarında burkulduysa da içim
Vatan bölünmezliğinin sayfalarında dinlendim
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Asya Birliği çalışmaları sürdükçe
Hortlayacak sıcaklığını AB-güncelliğine
Türk Dünyası kurulursa
AB,ABD olur ya da AB, ABD- birliğince

Öyleyse karar, Türkün Türk varlığı bilinmeli
Uygulama, onun bunun köçekliği mi sanki?
Becerilirse ancak hükümet düşürülmesi
Ne düşüneceğini bilir millet, elbet birliğini

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Zenginin tehlikeli yaşadığı
Kültürlerin çatışamazlığına hürlüğü
Şiddet, karikatür, hepsi sadece bahane
Soğukkanlılık imtihanı sokulan bu yeni oyun

Sesler yükseliyor çok berrak, çok açık
Halkına güveni az kiminin, kiminin yönetenine
Dayan Asya dayan bilincin bilgine
Cesaret alt olmaz inancında çifte aydınlan

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Amerika Düşünsün Bakalım

Bir zorbalık ülke icadı Asya’nın mı? Amerika, Avrupa kakalaması leş gibi kokuyorlar! Peki, adım Türk, soyadım Türklüğüm, yüreğim Türkiyem, niye bir de üstüne üstlük can pahası, mal bedeli ödüyorum? Sadece, canımın toprağını korumak için mi? Korumaya toprağım kimin di? Niye almayacakmışım onu? Amerika düşünsün bakalım…

Amerika, Avrupa’nın bir saatte dünyayı bile yok edebileceğine inanıyorum! Hiç endişem yok bu güçlerinin varlığına! Çaresizim değil mi? Terör dağları avuçlarının içi gibi biliyormuş… öyle diyor bir keriz… peki, ben de kimin nerde olduğunu bilmiyor muyum? Zaman isteniyor değil mi? Bu zamanı veriyorum, bu arada bu işimle meşgul olurum… kim ne der buna? Hukuk var mı? Dünyayı bile dilediği an yok edebilenin hukuku neyse, benim ki de o olur, değil mi? Avuçlarının içi gibi bilen varmış, dağları, onların bildiğini ben de biliyorum işte şimdi, Amerika’yı…

Çevremde hık diyen niye hık der? Elinde baltaya hız alıyor veya tıslıyor diyedir değil mi? Hık duyunca elimin tersinde tik var diye niye kullanmayayım? Merhaba Amerika. Adım, senin hatırın için sevinç. Nasılsın? Komşum geldikçe diyor ki bana, benim adıma kürt dediler, şırıngayla da kürt kanı doldurdular, dinin eteği mi, peştemalı mı, örtüsü mü varmış, neymiş, onun altına da soktular, bana bunun için ülke verecekler… çok sakinim hep, gülümsedim, bir bardak su verdim, hayırlı olsun dedim, gitti. Hiç kavga etmedik. O hayaliyle mutlu. Ben bu hastalığın derdiyle, senin kokuşmuşluğunda niye kurtlanayım ki… ben usluyum, değil mi? Sadece, keyfimi merak eder misin diye soracağım ki, düşünesin. Beni seviyorsun, düşüneceksin değil mi? Terörlüğü seviyorsun, huyunu doğru biliyorum değil mi? Akıllıyım ben, biliyorum… 30 bin bebeği katledeni 30 bin parçaya böleceğim. Görmek ister misin, yoksa uyuyacak mısın? As diye birini birine izin veriyor, yatıyorsun sonra. Doğruyu da biliyorum, değil mi? Akıllıyım ben, biliyorum… Ben de asacağım. Bak, seni ne çabuk eğlendirebiliyorum… Tarikat, Kürt dedirten Yahudi seni böyle oynatmıyor mu? Nasıl olsa işin bitince ocağa atar kızartırsın…

Bak, ne diyeceğim sana. Ben kadın ülkesi istiyorum. Kadın, biliyorsun, erkeksiler gibi değil zevkinde. Yahudi nerde yaşıyorsa, o toprak benim. Yolla itleri havlasın, boşaltsınlar oraları. Sonra da, tarihte görülmedik güzellikte bir kadın dünyası kurdur bana. Becerebilir misin bunu? Sor bakalım Yahudi paşana, Avrupa’yı serer mi ayağımın altına? Erkek diye Asya’dan seçerim, ama kendime Ne Mutlu Türküm Diyene asilliğinden seçeceğim. Bu güzelliklerle dolduracağım kadın ülkemi.

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Güneş niye artarak güçleniyor?
Kötülükler besliyor denilir mi ve belki…
Dünya niye ahengini koruyor?
İnsanlık aşkı yaşıyor denilir mi ve belki…

Neden değil, nasıl zayıflatılır Türkün azmi önemli
Çepeçevre sarar hep bu mealde düşmanlık pençesi…
Toprağına Anadolu denilir, ahlak sevgisi
Asya’dır insanlığa yücelen güç hür özelliği…

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Halkın şefkate ihtiyacı önemli
Polis şefkatin zaten kendisi, görev edinmişliği
Kuduz salgınlığı sarmış meclisi
Terör, tarikat, ırz sapıklığı, yaratık katilleri
Gündem olmuş vatana laf ebesi

Millet olmak görevimizdir, çok şükür
Diyoruz ki; Polis çağrısına uy! Aksi hal ölümdür!

Vatan huzuru can derdinde
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Platform kürsüsünde konuşanlardan, tv haberinden sadece, alıntı olarak şu bölümü aldım düşünmeye, kendimce: ‘Batılının iflas etmesine faiz neden olmuştur, faiz sömürge olduğuyla ahlaksızdır. Batılı iflas eder diyen, daha çok bekler, çünkü Batılı çökmez’ denildi.

Fikrin kendi içinde çelişkisini düşünmekten es geçeyim de, Batılı çökmez konusuyla ilgili olarak: kullanılmış, yani endüstri eskilerini, silah eskilerini satan Avrupa yenisi için yatırım kaynağını çöp satıcı olarak sağlarken, satın alan acaba ne konumdadır, bir düşünülmeli. Bir ülke çöksün de öbürü yükselsin diye bir sıralama değildir siyaset, olmamıştır tarihlerde de. Biri çökerse öteki yükselir diye mi beklenir acaba siyaset denilen kavramlarla? Bu ne mantığıdır diye bir düşünülmeli. Onları krize sürükleyen uygulamalarını niye öteki ülkeler de uygulamalı acaba, anlaşılması hoş bir mantık olmadığıyla veya bu gerekliliği bir düşünmeli. Batılı çöküntü tecrübelendiyse, bütün çare denemesiyle de başarısızlık göstergelediyse, o başarısızlığı yaratan uygulamaları, acaba niye köle muamelesi gibi başka ülkelere emirvarilik edilmeli ve bunu sistem diye üstlenecek ve uygulayacaksın diyerek üstelik?

13. maddede Türkiye’yi nükleer enerjiye teşvik kınanmalıdır. Bir İslam teşkilatı maddesi de vardı, açıklanmalı, tanıtılmalı içerik olarak anlamı. Bu çalışmaları kutluyorum, ancak: Orduyu çözmek demek ne demek? O ne biçim maddeydi öyle? Benim bir canım bir de Allah’ım var. Ordu bu canım işte ve Allah aşkı soluyan bu canım yine. Bütün kaleler zaptedilmedi demeye zorlandırılan ülkelerden resimler hoş değildir sanıyorum.

Gazeteciler gezgin mimar, mimarlar yapılayandır
Ordu ulusal mimar, ulus uygarlığa yapıdır toprağıyla
Düşüncenin mimarı olmak, yaşamı uygar kılmaktır

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Saat şimdi 12’yi vuruyor
Her usluyu dünya sahnesinde bırakma, gör Allah
Bir Cuma dua’sı, bir Pazar ayini...

Saat 1 oldu merkez pazarlıkçılığa yardımcıl konuşmakta
Herkes kendi bildiğince..

Saat 2’yi vuruyor
Eğer Amerika bir hırcı aranırsa, var hep biri hazır
3’ü saat vurduğu an duyarsın sorumluluk bağrışma
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Meyveli ağacı taşlarlar
Düşen meyvesini hem tutarlar
Maşa varken elini ateşe sokmaya
Mercimeği yan yuvarlamazlar da

Şap ile şeker bir değil bilmez misin?
Ver yiyeyim ört yatayım
Bekle canım çıkmasın hesabıyla
Varılır mı a canım her kebap kokusuna?

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Soluk veren Allah’ıma kulluğum yeter
Hem ülküm, ilkemdir sadece Atatürk
Benliğim ceddimden devralınan tarihim
Yaşım Türk! Dev çağları bu gençliğimiz

Düşünmek, uygulamanın şeklidir
Sözüne mi bakılır özüne mi denilen
Yaşattığı verisidir
Yüzünde yansır ve hem bakışlarında

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Önsöz
İnsanlık için çocuk yuva, çocuk vatan yüreği, çocuk doğa
Çocuk Türkiye, Almanya, Amerika, çocuk ahret, çocuk dünya
Yahudi’ye çocuk fuhuş, çocuk fahişe
Teslim etmeyin çocuklarımızı soysuzluğa yürekli Yahudi eline…

Giriş
Asya yüreğim vahşet diyor bunun ismi, cismine
Bir insan evladı göstergesi demiş ki Avrupa’da ve niye?
‘’Bizde parti kapatılır, şiddet uygulanırsa’’ diye
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Yoksulun, çıplağın, güçsüzün yanında
Damarlarında kan asil yüreğinde sevgi
Gönlünde bağımsızlık vicdanı geçmişten geleceğe

Doğuşudur düşünmek Göktürk - Oğuztürk - Atatürk
Tarihi onurlandıran bu izlerde kayıtsız şartsızlığıdır
Ne Mutlu Türküm Diyene hissiyatıyla ilerleyiş adilliğidir

Yüce bir bütünlüğe
Sıvışmak değil, yılışmak değil!
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Varsın kazdığı kuyuya ya kaysın kendisi
Biraz debelensin içindir bu hoşgörü verisi
Ya da aykırılığı kurtarmak için uğraşı verdiği
Türk milletinin dıştan havlayan içten tıslayan
Uç düşünürler örteneği bu Terörün bile
Küreselleşmiş olduğuna göz boyama ile
Dökülecek hep kan, saçılacak zehir kalıyor
İsrail Türkiye için bir tehlike mi?
Filistin-İsrail bir savaş göstergesi değil ki veya Lübnan
Arap parasının da ortak olduğu suça yaltaklık olayı olur
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Yılların ökçesinde dizisiyle pabucu damda izleri
İngiltere’nin pabucunu yeni yetme Amerika fırlattı
İmajıyla da güçlü majesteleri hanımefendi sonrası
Umarım seyri olmaz içler ürperten felaket odağı

Amerika’nın pabucu Avrupa’nın elinde kaz ayağı
Hı de sen, hık eder soyunur da, Yahudi duruyor tıkacı
Almanya olabilir her yerde, sarsılırken batıklığı
Uşaklıktan usandırılan bir hizmetçilik izlerinin yılları…

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

...................yaşar mı ölen, yaşamı hayal doğmaya?
ölen –(bir) - yaşamı hayal doğmaya…
..............yaşar mı öldüren, yaşamı hayal doğmaya?
öldüren –(bir) - yaşamı hayal doğmaya…

hiç hayata geçirilmedi bunlar, soru olmaya
yılıştılar Cumhuriyeti boğmaya…
uygarlık temelinin tüzüğü anayasadır ama
başlayıp yüreği sarsmaya
titre de kendine gel hesabına da yarar daha
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Eğilim çirkinliği sükse havalı göstermelikler değil
Eğitim paylaşımı güvenidir halkı güçlendiren
Bilgi parlaklığıdır uygarlığı yaşatan

Hep tarihlerimiz tekrar tekrar bu parlaklıklarla
Çağımız gibi yıkım boyutlarına insanlar vardıkça
Çağrı olmuştur kendi yüreğinde hep Asya
İnsanlığa kaçınılmaz aşk varlığı o hep duyarlığıyla

Cumhuriyet muhtaç değil, gücün varlığıdır ancak
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Gerçeklere aykırı kararlarla bir AB, BM, ABD
Sadece savaş yaratan kışkırtılarıyla uzmanlıklar
Can çekişiyor, sanki savaşsız soluk alamıyorlar
Edep, şeref, mülk, mal hep asla yetersiz bahaneler

Yapıcı bir tutum sergile gibi akıl ısmarlayış ısırıyor
Akıl mı var, akıllılık tarihlerde nasıl yazıyor?
Avrupa yabancı der, vatandaş demezlik sır oluyor
Can çekişiyor, sanki savaşsız soluk alamıyorlar…

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Ne zaman iki ülke birazcık yakınlaşsa
Ülkeye darbe zorlandırılıyor, ayaklanmalarla
Geleceğin planına hazırlık diye bağırmazlar
Amerika, Avrupa, İngiltere, Yahudi, Araplar
Kazançlarının tadında aygın baygınlar…

Hiç şans vermiyorlar ki yas tutalım, insanlarımıza
Vatan yüreklerimizi kanatıyorlar
Kaybettiğimiz insanlarımızı robotça unutturmaya
Emekleyen ahlaksızlıklar bizi oynatıyorlar…
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Ülkeler arası sorumluluk vatanı feda etmeye zorlayacaktır
Halkı her anlaşmayla bilgilendirmek ‘zayıflık olmazlıktır’
Sırtı millete dayalı olanın ağzı bakla toplamaz hür insanlıktır
İnsanlık ömrünü uygarlık arttırır, her yılışmaya şanssızlıktır
Millet yaşı çok büyüktür, sorumluluk adaleti, ulusallık adilliğidir …

Seçimlerde kazanan illetin fesatlığınca da hatta önemi yoktu
Kaybedenlerin her tuzağa kaydırılı bilinçsizlik zemini çoktu
Değişim bir çarkı felek gibi döndü durdu
İnsanın ömrünü tıp artırdı Tarikat yordu
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Hiç bir ekonomi tarihe basitliğini yazdırdığı olmadı
İç işlerinde kuraldır halkın refah ve huzuru
Dış işlerinde vatan varlığı bütünlüğüne saygı
Bu değer! Düşünce heyetiyle katılım varlığı…

Türkün doğuşudur düşünmek! güven varlığı
Ne Mutlu Türküm Diyene! öz dil sözcüğüm anlayışı
Uygarlığı yaşatmaya bu tek dayanışmayı
Bu değer! Düşünme sağlığıyla ahlak saygınlığı…

..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Sorumluluk nedir? Kendime mi, başkasına mı diye bir bireysel sorumluluktan toplumsal, siyasal sorumluluğa okumuş yobazlıkta ahlak ezen ile aydın kavramına yücelmek arasında düşünen ben miyim birey olarak, düşünce pazarlama meydanında taraftar tellalı mıyım acaba? Onulmaz bir yara mı var? Yaranın adı ve cismi ile geliş, gelişme neticelenmesi ne? Bu söylenirse kim hesaplaşıyor oluyor? Veya sorumlanacak mutlak bir şey, bir kimse olacaktır…

Uygarlık parfümüdür kaos, karmaşa. Avrupa uygarlığı parfümlüdür diyorum elbette; Refahın hevesinde toplu savaşa götüren huzurun ahlak değeri olmadığına kanıttır kendini inşa etmeye basitleştiren, yani bireyden sosyal sigortalı Allah yaratmaya hevesi ahlak anladılar, sıkıştılar, tıkandılar bu bedava yaşam histerisini de anlamaya kafamızı karıştırmaya zorlayanlar… Yaptığını anlayan, anlamazlığa vurma ustalığı ile de satarak bir daha kazanç sağlarken, kıvrananları övmek deyip yıpratmak işinde koşuşturan çalışma heyecanı. Ne mi bu? Küresellik işte.

Tıkanıklığını küresellik satıyor, Afrika sömürgeydi soyup soğan etmeye, Asya bu amaçtı, ama hesap dönüştü biraz… Çok şükür demeye hacet var mı? Asya’da insan yaşıyor, insanlık yaşatılıyor. Afrika gibi binlerce yıllar esir yaşatılan millet değil elbette. Esir insanların hürriyet kazandıkları bağımsızlıklarına soysuzca saldırarak General yüceldiler galiba… Her neyse… Konum bu değildi…

Bu kaosu, karmaşayı kullanan bizim medyamızda kendi kendilerine aydın sıfatlanmalar eziyor yüreğimi. Kaygı sembolleşiyor, parti, bez, çaput, hukuk kakalayan bu kaygının neresindeymiş hesaplaşma? Yarın bu kaos, bu karmaşa, eğer kontrol edilmezse Cumhuriyet ilke ve ülküsüyle, aydını da boğacak, yoksulu, haklıyı, haksızı, günahsızı, suçluyu da… Bunu işte şimdiki aydın yobazlıkları anlamak istemeyecek, görmemişin cebine para koyulacakmış hevesiyle, köpek gibi dili dışarıda tıslayıp duruyor. Çok iyi biliyor çünkü, bu kaygıyı sunanlar alıyor bütün ahlak değerinin sıcaklığını, milli varlığını, korku satıyor, yine kazanıyor refah ve huzurda tıkanan Avrupalılar… ABD, İngiltere uşaklıkları veya Yahudi, Arap kuyruklarıyla sağa sola koşuşanlar da desem ne olacak ki artık bu ar sızlatılan sınırda… Yediler bizi de. Becerebilirsek hazımsızlık yaratırız. Onu da dışkıyla atar. Bizim aydın yobazlıklar yalan rüzgarları eserek kilitletenler…satılmayı satın alan hükümet, hükümetin satın aldığı medya, medyanın kakaladığı siyaset kuyruklanmalar… Yukarıdan aşağıya bir aile ağacı gibi… galiba, aşağıdan yukarıya satın alınan aile ağacı benzeşmeleri de doğru…

Bu amaç için yarım asır boyunca hükümet seçilenler, Demokrat parti, CHP, (diliyor ve istiyorum, bir nebze vatan aşkı olanlar derhal ayrılsınlar şu illetlerin başkan sıfatlıklarından da, - bu ısmarlanan uşak kuşağıdır: Mücevher yetenekleri görsel olmaktan uzak tutarak, milletin burnunun ucuna örtülü öcülük öteleyerek, arabesk hayalet sesini uluyan davarlığını yığarak… üzüm üzüme baka baka kararır tabi. Sanılıyor hani. Sefiller işte, ne diyelim o zavallı görmemiş ibibik horozluklarına…

..

Devamını Oku