Küf yeşili bir odada, yalnız yaşamış..
beyaz tenlı, duvak sevdalı
Tablolardan kalma,
Rönasans dönemı.
Çıplak ten,
Dolgun bir ıfade,
..
Eskiden Oğuzda yaşayan Maturad Sultan diye bir Han vardı,
Hakka inanır Allah'a ibadet eder İslam fıtratı üzerine yaşardı.
Bir gün bir zafer dönüşü komşu boylardan Asyana'yı gördü,
Onu töre üzerine istemek için babasının Han otağına girdi.
Asyana başındaki yıldız tacıyla gelip ata binip koşuyordu,
..
Ahıskayı duyduğum anda yaşadığım hüzündür. Anlatamam kelimelerle, içim yanar, dilim söyleyemez. Stalin'in sürgün trenlerinde hayvan vagonlarında kilitlenen kapılar ardında nefessiz kalan binlerce canı ölüm alıverdi, çuvallar gibi sıkıştırılmışlardı. Vatanlarına mezar bile olamadan toprak oldular. Dokunulmak ister bu yara, merhem ister, şefkat ister, vatan ister bu Ahıskalı Türkler.
Büyük risklerle Fergana vadisine gelebilenler, göze battılar, kan ve din kardeşleri Özbeklerde onların kanını içtiler. sanki inadınaydı yaşamak, sanki inadınaydı vatan, sanki inadınaydı ezan ve bayrak, Orta Asya çöllerinin hoyrat acısını çektiler amansız güneş altında, kum fırtınalı ellerinden tuttu.
Yabanıllaştırılan bir millettir Ahıskalılar. Gül yaprağı gibi, Kazakistan, Kırgızistan, ve Azerbaycan'a dağıldılar binlerce fidan.
Dünyanın ikinci yanışında ellibini cepheye sürüldü, askerliği bilmeden ilk kurşunda otuzbini döküldü kurşunlarla. Yirmibin yaralı ve sakat, bağırsa da sesi çıkmayan yürekler, vatansız kuşlar gibi dağıldılar, işte Ahıskalı Servent'te bunlardan biridir. Yürekli, acıyı bilen, ölüme ölümüne gelen candır. Bir çılık olmak ister, duyurmak ister,o sadece öz vatanını ister. Dağıtamaz içindeki hüznünü, ayrıcalık istemez, eşitlik ve özgürlük ister, nerede mi? elbette kendi vatanında yaşamak ister Ahıska. Acı bir şarkıdır söylenen, lavlarla yürekleri yakan türküdür, sevdadır, umuttur, o Ahıskadır, o Ahıskalı Servent'tir.
Vatansızlık ne de acıtır bilir misiniz? çıkmaz içinden, ama çaresiz olmak güçsüz kılmıştır Ahıskalıyı o yine de yılmadan durmadan atalarına gidecektir.
..
kasığında zambak beni var
yüzünde asya yalnızlığı
dilinde esrik bir gece
ellerine nergisin demi sinmiş
gözlerin âh o gözlerin
..
Türkün hazarda çalkalanan ben sevdasıyım
Türkün özde öz olan gerçekte balasıyım
Türkün Kafkaslarda yer alan kalesiyim
Türkün gâvurlardan zülüm görmüş yöresiyim
Sen canımda can olan Azarbaycanım sın
Bakû meydanlarında Rus’a karşı şehit vereniyim
..
Aşkabat kasılmış
Taşkent sıkılmış yumruk gibi
sarsar geceleri
derin uykularımda ağlar Semerkant
iner Kaşgar Dağlarından
..
bu çocuklar nasıl oldu da çığ gibi büyük
nasıl oldu arman gibi kardeş
nasıl oldu da nazım gibi insanca
bu çocuklar bir dilim baklava
özgürlüğüne el konulan güvercin
soğuk betonda demir parmaklık arkası
nasıl oldu da bu çocuklar
..
----------------------------------------
Yıllardır pkk terörü ile yaşıyoruz. Sabrın son noktalarına geldik.Hepimizin yüreği yanıyor. Bu güzel vatan topraklarında,kardeşce yaşamak varken, kandırılan,eline silah vererek ailesinden uzaklaştırılan, tarihimiz de dedelerimizin omuz omuza bu toprakları savunduğnu anlayamayan dağa çıkıp eşkiyalık yapmaya kalkanlar,bunu fırsat bilenlerin ekmeğine yağ sürdüler. Yıllarca kaynaşmış akraba olmuş insanları çeşitli oyunlarla birbirine kırdıranların esas amacı bellidir. Türkiye gibi Asya ve Avrupa geçiş noktsında ki bir ülkeyi ele geçirmek.
Toplumlar içten kaosa sürüklenerek daha kolay çökertilir. Buna alet olanlar şu anda gerçekleri görmeye,anlamaya başlamışlardır. Bu hatadan dönmek için hala vakit vardır. Aynı topraklar da yaşayan insanlar,birbirlerine ölüm kusamaz. Komşu komşuya düşman gözü ile bakamaz.Bu olmamalı, bunlar yaşanmamalı. Bu vahşet durmalı, kan bitmeli.
Öyle acılar yaşanıyor, öyle isyanlar körükleniyor ki, iç savaşa sürüklenmek an meselesidir.
Yazık olur...Hepimize yazık olur. Sağduyulu olalım. Memleketimiz üzerinde entrikalarını gerçekleştirme fırsatını vermeyelim. Sorun Türk,Kürt sorunu değildir. Akrabalarımız, arkadaşlarımız,dostlarımız arasında farklı kökenden gelenler yok mu.Birbirimizi linç mi edeceğiz. Ordumuzun mehmetçikleri bir mozaiktir. Bu yurdun her köşesinden askere gelir, vatan topraklarını korumayı, gerektiğinde ülkemizin bütünlüğüne gelecek tehlikelere karşı koymayı öğrenir. Ve uygular.Kimsenin toprağında gözü olmaz.Vatan toprağı birlik demektir.
Namus demektir. Aile demektir.Bu erdemlerden vazgeçilebilir mi. Herkesin aklını başına toplaması,kışkırtmalara gelmemesi lazım. Bu fırsatı vermeyelim dostlar. Gelecek nesillere utanç dolu bir tarih bırakmayalım. Bu kanı durduralım. Yeter kardeşin kardeşi öldürdüğü.
..
Onay verin,
On ay verin.
Her dörtlüğe,
On ay verin.
Kahramanlık, tarih kokan...
Akif, Gökalp, Asya kokan,
Binlerce şiir okudum...
..
İstanbul iki yaka
Biri Asya diğeri Avrupa
Aynı şehirde olsak da
Birimiz bir uçta
Diğeri yakın hududa
Nasip değilmiş seni görmek
..
Buluda söyle bi yağmur da buraya yollasın.
Anadoludayım.
Kırkıncı paralelin kuzeyindeyim.
Asya kıtasındayım.
Türk'üm.
Müslümanım.
Unutmasın...
..
Yunanlı tarihçiydi.
Çok seyahat edilindi
Ve deneyinilimlerini yazmak istenilindi.
'Dünya Turu'
Adlı eserineli,
Özellikle haritasıyla
Önem taşınılır.
..
-0001 - Engkantada ng Turk -5022 -Philipino
Alam ba ninyo kung...
Diwata ng Turk....
Sila ay tinuturuan sa amin tulad...
Ang aming mga historians ay palaging para sa sale...
..
-0001 - Engkantada ng Turk -5025 -Philipino
Alam ba ninyo kung...
Diwata ng Turk....
Komunista sosyalista pagkakaisa Russians para sa 70 taon...
Ang Asya din, ang aming Turks kapatid na lalaki, ay durog..
..
hazan mevsimi geldi yine
hüzün mevsimi yani
hüznün tekili midir hazan
ya da yaz
kutsal kitaplarda okudan sonra
gelen ikinci emir mi
ilyas - cemşid ikilemleri var
..
Hoş geldin nevruz
Biz seni seviyoruz
Çünkü her nevruz
Bir bahar bekliyoruz
Biliyoruz ki nevruz
..
azık ettim hasretimi
bucak bucak devirdim umudumu yarınlara
ağaçlara baktım ölmek istedim ayakta
devrimcidir hayat güneş devirir her gün geceyi
mısra aldım başaklardan öğrendim karşılıksız nasıl sevilir yağmur
ben bugün var yarın yoğum dedim
kışla türküsü tüttürdüm damında düşlerimin
..
Bizimkisi macera olsun işten çıkmışız
sevgili eşimle birlikte evin yolunu tutacağız...
Ha ev Asya'da iş Avrupa'da bir Asya'lı bir Avrupa'lıyız...
Eşim derki bey cimrilik etme çağır şuradan bir taksi
binip gidelim;
Ha bak bunlarda macera coktur dinler güleriz,
günün yorgunluğunu biraz unutalım, unutalım'da
..
Ebu cehil ile başlayan “kan”sevdaları
Yemamede yine gösterdi kendini
Kan içtiler o gün, kılıçların kınından
Pırasa doğranır gibi, insan doğradılar
Ölenler hep şehitti ama/sı var
Onlar yinede kana doymadılar
..
Hani böyle yüzüne tokat yemis gibi canini acitir..
Yanagin uyusur, hem ates basar hem üsür..
Dumur olursun....ama hayretli bi tebessümle bakarsin
Korkarsin lakin korkunu bastirirsin..
Gül derler, gülemezsin...Agla derler aglayamaz...
Bir soluk bogazinda dügümlenir... acitir.. sadece Acitir! acisiyla seni sonunda aglatir.. hik dersin Kalirsin.. mik dersin utanirsin..! ! ! söyleyeyim sunu Dersin, cesaretin kaybolur..! cesaretin gelince sözler dilinde dolanir... isin asli sende neye ugradigini Sasirirsin..
En sonunda direnirsin... çakarsin gözlerini onun Gözlerine... bir nefes.. sadece bi nefeste... bir iki Dersin.. tamam bir iki! tutarsin elini ve hissedersin Kalbinin çirpinisini... ve o an...! ! sözler kuş misali kanatlanıp uçar dilinden ve başlarsın.. sensiz nefes bile Alamiyorum.. ben var ya ben sadece sen de varim...! ben senin kalbinle Yasiyorum...! ben senin acinla besleniyorum...! ! ! ben senin bakislarinda kendimi görüyorum... offf ya ne Zor söylemek! ben senin sevgini istiyorum! ve durursun, SENI SEVIYORUM, dersin....oh bukadar ya..
..