Asyadan Avrupaya
Asla duyulmamış aslımı
Neslimi inkar etmedim
Etmem asla
Asya! en büyük kıt'a
Ural Altaylar orta Asya'dan
..
Bir sel gibi gelmiş anadoluya
Sonsuz saygımız var Ertuğrul Gaziye
Yurt demiş Anadolu toprak parçasına
Anadoluya Türk mührünü vuran Osmanlıyız
Şanlı Ertuğrul Gazinin torunlarıyız biz
Çağ açtık çağ kapadık bu diyarda biz
..
Taşları sırdaş tutan deli çay oluyordun,
Yalnızlık soluyordu içindeki ay balam,
Sonra sonsuzluklara dalıp kayboluyordun,
Şu gönlümün yanında deniz ne ki ay balam.
Bir damla ümid ile Mecnun yürürken aşka,
Gölgeyi mekan tutup beklemeseydin keşke,
..
Şu bir gerçek ki; zengin ülkeler ve diğer ülkelerin ekonomi ve kültürce gelişmiş kesimleri bir nüfus artışına gitmez iken, hiç gelişmemiş ve kültür seviyesi düşük ülkeler de nüfus artışı bir patlama biçimindedir. Bu yaşam düzeyi bir balığın ortama milyonlarca yumurta bırakıp, ancak birazının yaşama şansı bulması gibi, doğaya sınırsız bir karışma (müdahale) yapmaksızın, kısmi doğal insan güdülme baskısı gibi belirmektedir.
Ham insan düzlemi ile baktığınızda, tüm evreni insanın doldurması aliyul aladır! Oysa bir öküz, konuşturulabilse idi aynı hakkı; öküzler için savunur olacaktı. Sizin üretişiniz iş alanının üretilmesindeki gerekli sayıdır. Bu alanın yaygınlığı ihtiyaç talebi nüfusun alt ve üstündeki değerler etrafında dönmelidir. İnsan yaşam alanı, dünya habitat yaşam yüzdelik alanının alt ve üst değerler etrafında gelişmeli. Bu bir istatistikî yoğunluk etrafında şekilleniştir. Azalan artan dengelemelerle süreçleşir bir kesinlik olmayandır.
Yani insanın yaşamaya hakkı olması ilkesi yerine, üretmeye hakkı olması ve tarlada izi olanın harmanda yüzü olması ilkesinin egemen olduğu yaşam tarzına kayılacaktır. Kapitalist kar hırsının tükettirdiği ve Dünya ölçeğine aynı tür ürettirişin yaygınlaştığı bir türden kirleten bir üretim ilişkilenişinin ortamdan kalkmağa yüz tuttuğu zamandır. Üretim üretenlerin ihtiyacıyla sınırlanan ve çeşitlenen üniter entegrelere dönüşecektir.
Kozmolojinin evrimi, Dünya'nın evrimi, biyolojik çeşitlilik ve bize göre vahşi habitatın kendi evrimi, jeolojinin evrimi, hele hele tarihin kaotik evrimi bunu bize dayatıp adeta eze eze yaptırmaktadır. Artık insan geleceği ve Dünya'yı planlar olmaktadır. Çünkü Dünya'yı bozanda insandır, bu bozulmanın sorumluluğuna varan bilinçlenme de insanladır.
..
Bilmeyenler varsa öğrensin bizi,
Ta eskiden beri vardı milletim.
Dünya dört bucakta duruyor izi.
Nice uygarlıklar kurdu milletim.
Asya yaylasında güderken koyun,
Yanında taşırdı ok ile yayın,
..
Ya hakkımız yok, ya biz hak sahibiyiz.
Sert rüzgârdan daha güçlü, sel gibiyiz.
Gözümüz konuşur, sözle tarif edemeyiz.
Her mevsim bin olur,her bahar hamileyiz.
Büyük düşünenlerdeniz, kin tutmayız biz
Nankörlük körlüktür, kadirşinas milletiz
Karakterimiz referans, gürdür seslerimiz.
..
Nuh Tufanı’ndan sonra
Orta Asya oldu anavatan
Buradan bütün dünyaya
Yayılan giden Türkler
Dünya üzerinde gitmedikleri
..
Yüreğimde bir coşku, bahar geldi diye mi,
Su oldum akıyorum sana, toprağa gibi,
Baharları sen açtırdın ben de sevdiğim,
Çılgın rüzgarlar kabimle bütünleşti şimdi.
Yıldızlara sundum aşkımı, kabul etti.
Sen nezaman farkına varacaksın ki.
..
Ne kadar verimli bir toprakta yaşıyoruz,
Ölmez insanların şerefini taşıyoruz.
Mevlana, Hacı Bektaşı Veli, Aşık Yunus...
Hikmet pınarlarına kaynak birer okyanus.
Şeyh Edebali, Dursun Fakıh, Molla Gürani,
..
kan vardı dişlerimde
ve kokusu çürümüş cesetlerin
asya ağlarken
dur dedi yabancı seslerin,
ve gözlerin arasından biri.
durdum ama elim kınında kılıcımın
her çiçeği çiğneyen atımın yularında,
..
Hiçte yeni değil bu Avrupa nın hâlleri...
Çok evvel gösterimden kalkmıştı ya o filim!
Asya yı, Afrika yı, kurcaladı elleri
Oturupta, ölçtüler her yeri milim, milim...
Ellerinde bir cetvel, sınırları çizdiler!
Nerede işe yarar yerler varsa kazdılar.
..
Asya ile Avrupa’ yı,
Biri birine sen bağlarsın.
Hala bu iki kıtada da,
Sürer senin ağırlığın.
Güzel bir kavşaktasın sen,
Bu yüzden telaştasın sen.
..
Akın Var Gardaş
Şakladı kırbaçlar şahlandı atlar,
Dünya düzlüğüne akın var gardaş.
Atların sırtında geçsin hayatlar,
Dünya düzlüğüne akın var gardaş.
..
İğdenin yaprağında süt sefit, ak gelinlik,
Deryadan akan yelin ruh serdiği serinlik…
Asya adlı kızımı tedirgin bekleyişim,
Çağımı yargılattı akşamın günlüğünde.
Doğmamış kaderimde düne gün ekleyişim,
Özlem oldu ve taştı sırların mabedinde.
..
NEDEN KUVVA-İ MİLLİYE
--Her Milletin iç ve dış düşmanları elbette olacaktır. Bu düşman bazen Soğuk, bazen Sıcak Savaş taktikleri ile ortaya çıkacaktır. Bu düşmana karşı koyacak Milli Kuvvetlere her an ihtiyaç vardır. Çünkü “Su uyur, düşman uyumaz” da ondan... Düşman uzun zamandır Soğuk Savaşla Haçlı Seferlerini sürdürürken, günümüzde yeniden Sıcak Savaş'a dönmüştür.
--Biz hep “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” dedik. O günün şartlarına göre Atatürk'ün bu sözünü ele almak gerekir. Yedi Düvel ile savaşarak üç kıtadan, küçücük bir Anadolu'ya sıkışan, yorgun bir milletin yeni bir savaş yerine, toparlanıncaya kadar bir süre barış istemesi gerekirdi. Atatürk de bu şartlarda bu sözü söyleme gereği duymuştur. Sonsuza kadar “Yurtta sulh, Cihanda Sulh” dememiştir. Hatta biz bu SULH işini o kadar ileri götürdük ki; “Yurtta Sus, Cihanda Sus” maya kadar vardırdık. Yurtta ve Cihanda Sulh veya Barışı kim istemez ki?
--Adam kendini “Tavuk Yemi” zannedermiş. Tavukları görünce hep korkar kaçarmış. Adama;
-“Yahu sen insansın, sen Tavuk Yemi değilsin, kendini insan olduğuna inandırmalısın.” diyorlar. Adam;
..
Geliyor mehter gibi yiğit yavaş yavaş,
Ankara’ya Başkan olacak Mansur Yavaş,
Beytül malı yemekle olmayacak uğraş,
Ankara’da talana son verecek Mansur Yavaş,
Yeter artık geçim derdinde olmasın telaş,
Ankara’da son bulsun talan artık kardeş,
..
(Sırnaşık Sevdalarla
Devr-i Leyla’ nın Mukayesesidir…)
Bulutlar dağılır gözlerinden Leyla
Bir tül gibi ince narin bulutlar,
Sırnaşık sevdalardan uzak
..
İnsanlık boğazıdır kıtalar arası
Yetmez almaya, kimsenin gücü, parası…
Boğaz ki Karadeniz, Marmara arası,
Nefistir kızarmış balık, ekmek arası
Olunca hasret, olmaz mı hicran yarası
Kanarsa kanasın varsın, gönül yarası…
..
font face='Comic Sans MS'color='black'size='1'
………(Gönül dostum Beytullah ARABACI’ ya –TEKFURİ ‘ye ithaftır)
Beytullah la dost oldum, ne mübarek adı var
Dost yolunun yolcusu, yüreğinde od u var
Muhabbettin ehlidir,Tekfuri’den kod u var
………Gönlümüzü bağladık,dosttan gelen selama
..
Yoksulun, çıplağın, güçsüzün yanında
Damarlarında kan asil yüreğinde sevgi
Gönlünde bağımsızlık vicdanı geçmişten geleceğe
Doğuşudur düşünmek Göktürk - Oğuztürk - Atatürk
Tarihi onurlandıran bu izlerde kayıtsız şartsızlığıdır
Ne Mutlu Türküm Diyene hissiyatıyla ilerleyiş adilliğidir
..