Yürek yangınlarına yağmur yağar yüceden
Acı, diken misali gülün kalbine batar
Rahmet deryası akar bir ufacık heceden
Körlerin çarşısında ahmaklar ayna satar
Yürek yangınlarına yağmur yağar yüceden
Denizler kurusa da, bozkırlarda gül açar
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Sevgili arkadaşımı gönülden kutlarım...
Sevgili Malkoç, Mevlana'yı yazmak, Mevlana'yı yaşamakla olur. Ne mutlu ki, bu hazzı tadanların sayısı az değil... kalemine sağlık.. Asl olan ham olmak değil, elbette yanmaktır. Yanan gönüllerin çoğalması, o gönülleri ifade eden böyle güzel dillerin ve kalemlerin çoğalması dileğiyle,,Saygı ve sevgilerimle
Bu yarışmadaki şiirler içinde okuduğum kaliteli hece şiirlerinden biriydi.
Layık görülen derecenizi tebrik ediyorum.
Bu şiirin bir yarışma formatında yazılmamasını tercih ederdim. Çünkü; yarışma şiirlerinde belli bir bağımlılığın ve telâşın olduğu gerçeği inkâr edilemez.
Ne yazdığını ve nasıl yazacağını bilen bir kalemin eseriydi bu şiir. Çok daha iyilerini de yazacabilecek kapasitede olduğunu düşünüyorum. Bilgi, birikim ve hakimiyet çok yerinde.
Kaleminiz dâim olsun sayın Malkoç. .
Şiir dili benimkine çok yakın olan ve ayrıca mansiyonu hakeden bu muhteşem şiir için kutlarım yüreğinizi.. Allah kaleminizi daim kılsın...
BU GÜZEL ŞİİRİ DE SELAMLIYORUM, NİCE ÖDÜLLERE DİYORUM...
SELAM VE SEVGİLERİMLE...
Şair arkadaşı yarıştığım şiir alanında aldığı dereceden dolayı tebrik ediyor ve bir şiirimle selamlıyorum.
Saygılar...
Hoşgör Kumkapılı Şıngırdak
Tıkır tıkır da tıkır tak
açılın... geliyor Kumkapılı Şıngırdak...
bu ses var ya,bu ses
işte bu sese tav olur Kumka'nın gençleri
bütün gözler döner Apti'nin yokuşuna.
Bir altmış-bir altmışbeş boyunda
ela gözlü,doğuştan sürmeli
Beyoğlu kolyesi boynunda
saçları belinde,kahverengi
bir sağına bakınır,bir soluna
elleri pamuk renginde,kokulu kalem gibi
ellerini sorma
Allah düşürmesin ahına
vucut dersen o biçim,acı badem şekeri
bir hatun iner sahil yoluna
seke seke yürür,karıncalar yol verir
tıkır tıkır da tıkır tak
açılın...geliyor Kumkapılı Şıngırdak...
indimi sahil yoluna,kahve rahat karışır
garsonlar,müşteriler taş koyar birbirine
sen misin Şıngırdağa yan bakan,,sandalyeler uçuşur
balıkçılar yanıktır,ahhh çeker iskelede
ağ'da duran balıklar hep denize kaçışır
Kumkapılı Şıngırdak sağa sola gülünce
yolda gezen gençlerin gözleri şaşılaşır....
tablo güzel anlatamam sizlere
görmeyen yabancılar,inanın aptallaşır
tıkır tıkır da tıkır tak
yanıma gelmez mi Kumkapılı Şıngırdak...
göz göze geldiğimizde şimşekler çaktı
bir güzel süzdü beni enine boyuna
Şıngırdak bu kolay mı,birden beynim karıştı
seyretmeye kalmadı doya doya,etrafımız o da ne
bir
baktım ki sarıldı,oğlum dedim kendini böylesine harcama
kaçırmıyor gözlerini,ben baktım o baktı
kız dedim sevdim seni,bende dedi,kekeledi
sonra girdi koluma en güzel gelin adayı
tıkır tıkır da tıkır tak
yürüdük yol boyunca,seyrettik Marmarayı
dedi adın nedir,dedim Gariban
dedi garipmisin,söyledim zaman zaman
dedim senin ki ne,dedi Şıngırdak
dedim niye böyle,sustu cevap vermedi
iki sigara yaktık,bir bana bir ona
oturduk mu sahil yolunda bir çürük taşa
ben çekerim, o çeker
Allah çektirmesin derdi rahmetli peder
Şıngırdak dertli kız be
evlenivermiş onbeşinde
aha bu,senin kocan
vermişler palabıyık Recebe
Recepten onbini alan
al demiş al,tepe tepe kullan...
bir sene,üç sene,beş sene
sabır tükenip dertler büyüyünce
bakmış ki boş yere üzülmekte
vurmuş tekmeyi fakir gönlüne
Recebin yazısı bu neylesin
üçüncü karısıda böyleymiş
boyun eğmiş Şıngırdağa
git demiş git Allah belanı versin.
Allah bu,kime ne vereceğini bilmiş tabi
fakirin gözyaşı kara deftere kara kara dökülmüş
ve tutmuş Şıngırdağın duası
altı ay sonra Palabıyık veremden ölmüş...
yirmibir de dul kalmak,hem de güzel olunca
iyi olmasa gerek.
yaşamak için sağa sola başvurmuş
oysa,evet oysa
böyle olmamak gerek kavonoz dipli dünyada
bilememiş Şıngırdak,bilememiş dedim ya
iyilik demiş,doğruluk demiş,namus demiş
demiş,demiş de ne halt etmiş
bir gece,hani o kapkara
karnının en aç olduğu gece
Beyoğlunda bilmem kimin evinde
yemekle içtiği sekizinci kadehte
evet,evet karnının doyduğu ve içkinin en nankör
en namussuz olduğu gece
herşeyini kaybetmiş...
yuhh...be yuh...olsun o biçim duygulara
bir insan böylemi düşecekti
böylemi esecekti mutluluk rüzgarı
hadi gelin,hadi gelin diyorum
zincir vuralım kötülüğe,kurtaralım Şıngırdağı
karalar sürmeyelim o güzel yüzüne
itmeyelim dar geçitli yollara
bağırmayalım arkasından''Orosbu''diye
bak işte,gör işte
bir tutam umut vardı ellerinde
yaşıyorum diyordu hiç olmazsa
ona göre ölmekmiş yaşamak...
ötede,evet ötede bir yerde
''yaşamak güzel şey be kardeşim''diyor şair
Şıngırdak kulak asmıyor böylelerine
yaşamak ya da yaşamamak,ikisi de bir başka güzeldi
ama en boktan gerçek,ortada durmak
Şıngırdak gibi...
bu şiir burada bitmiyor dostlar
ben hep,
kendi acılarımı anlatırdım.Ahmet,Mehmet,Ayşe örneği
oysa,
ne denli acılar varmış evren üstünde
görmek istemezdim,
ben,
sen,
o,
biz,
siz,
onlar,
Şıngırdağı ve nicelerini
BİLMEK İSTEMİYORLAR.....
İBRAHİM NECATİ GÜNAY
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta