SEN SEVGİLİ
Sen sevgili görmeyince üzüldüğüm adını tarihten aldığım sevgili
Bazen sevgililerin başkenti bazen imparatorlukların başkenti
Sayende sevda neymiş öğrendim tarih neymiş öğrendim
Fatihin haliçe karadan denize yol yaptığı dağları
Şimdi sevgililer tepesi diye anıyorlar ve adına sevda diye yazıyorlar
Biz sevdamızı tarihimzden aldık aşklar yaşadık destanlar yazdık
Sen sevgili İstanbul ben sevdalın sana ve sevdamı içinde barındıran mabedlerine
Sen sevgili; içinde minarelerin yükseldiği çınarların büründüğü sevgili
Ne o eski çınarlar duruyor ne de minareler, artık gökdelenler yükseliyor mabadinde
Ne eski aşklar var artık adını senden alan ne de surlarla çevrili kalelerin kaldı
Herkes yetim herkes sevdana ve sana susuz ne derelerinde pınarların var ne de sevdalar
Kız kulesi sadece bir tekne turuna emanet edilmiştir ya da bir akşam yemeğeine
Üsküdar,salacak artık türkülerle değil boğazdan geçen ağır demir yığınlarıyla titremektedir
Ortaköy yetim kalmıştır köy de değil artık boşaltılmış bir mezra gibidir
Sen sevgili İstanbul bu değişiminle bana bir sevda borçlusun hem de ta yüreğinin içinde
Sen sevgili unutulmuşken aşklarımla benliğimle bana seni yazdırtan bu yanlızlığım
Ben sende sevdamı buldum yanlızlığımı yitirdim ama seni geç buldum sevgili
Ne taksimdeki tramvay o eski şaşalı seferlerini yapmakta ne de Galata köprüsü yerinde
Haliç hala bir bataklık sadece üstü yeşilliklerle kapatılmıştır şimdiki sevdalar gibi
Boğazkesen surları artık denize değil kendine ağlamakta ben gibi yanlızlığım gibi
Emirgan bir lale pazarı olmuştur ne sevdalılar var ne de aşkları sadece bir sera olmuştur
Sen sevgili yoksa martılarda mı sana küstü bir vapurda simit atanı kalmadımı
Çehreni artık saray ışıkları değil eğlencelerde atılan havai fişekler aydınlatmakta
Ben bu aydınlıklardan karanlığı seçerdim, senki çehreli vakarlı ve tarihi başkent
Ben bir gece sessizliğinde geldim sana gidişim öğlen olmuştur ama sessizlik hala aynı
Çınarların gölgesinde yiğit delikanlılar yoktur evlatlarını bekleyen analarda yok artık
Çalışmaktan yorgun düşen nazik bedenler ve ortalıkta dolaşan leş kargaları vardır
Tarihini surlarını mabedini silmiştir beton kuleler. kalmamıştır görkemin şaşaan
Ayasofya hiç bu kadar yetim kalmamıştı bu kadar yalnız kalmamıştı Fethinden bu yana
Ölü toprağımı serpildi üstüne ben hep şanssızdım seni bulana kadar ey sevgili
Sen sadece şansım değil sevdam da oldun ben şimdi sana mı sevdama mı yanayım ey sevgili
Sevda seninle güzel ey sevgilimin başkenti terhim, şanım, şerefim,vuslatım
Ben artık seni unutmuşluklarla değil şansım olan sevgin ve sevgilimle anacağım
Her uyanışımda yüzüme toprağına süreceğim sevdamı,sevgini verdiğin için EY SEVGİLİ.
Eserleri
SEN SEVGİLİ
Sen sevgili görmeyince üzüldüğüm adını tarihten aldığım sevgili
Bazen sevgililerin başkenti bazen imparatorlukların başkenti
Sayende sevda neymiş öğrendim tarih neymiş öğrendim
Fatihin haliçe karadan denize yol yaptığı dağları
Şimdi sevgililer tepesi diye anıyorlar ve adına sevda diye yazıyorlar
Biz sevdamızı tarihimzden aldık aşklar yaşadık destanlar yazdık
Sen sevgili İstanbul ben sevdalın sana ve sevdamı içinde barındıran mabedlerine
Sen sevgili; içinde minarelerin yükseldiği çınarların büründüğü sevgili
Ne o eski çınarlar duruyor ne de minareler, artık gökdelenler yükseliyor mabadinde
Ne eski aşklar var artık adını senden alan ne de surlarla çevrili kalelerin kaldı
Herkes yetim herkes sevdana ve sana susuz ne derelerinde pınarların var ne de sevdalar
Kız kulesi sadece bir tekne turuna emanet edilmiştir ya da bir akşam yemeğeine
Üsküdar,salacak artık türkülerle değil boğazdan geçen ağır demir yığınlarıyla titremektedir
Ortaköy yetim kalmıştır köy de değil artık boşaltılmış bir mezra gibidir
Sen sevgili İstanbul bu değişiminle bana bir sevda borçlusun hem de ta yüreğinin içinde
Sen sevgili unutulmuşken aşklarımla benliğimle bana seni yazdırtan bu yanlızlığım
Ben sende sevdamı buldum yanlızlığımı yitirdim ama seni geç buldum sevgili
Ne taksimdeki tramvay o eski şaşalı seferlerini yapmakta ne de Galata köprüsü yerinde
Haliç hala bir bataklık sadece üstü yeşilliklerle kapatılmıştır şimdiki sevdalar gibi
Boğazkesen surları artık denize değil kendine ağlamakta ben gibi yanlızlığım gibi
Emirgan bir lale pazarı olmuştur ne sevdalılar var ne de aşkları sadece bir sera olmuştur
Sen sevgili yoksa martılarda mı sana küstü bir vapurda simit atanı kalmadımı
Çehreni artık saray ışıkları değil eğlencelerde atılan havai fişekler aydınlatmakta
Ben bu aydınlıklardan karanlığı seçerdim, senki çehreli vakarlı ve tarihi başkent
Ben bir gece sessizliğinde geldim sana gidişim öğlen olmuştur ama sessizlik hala aynı
Çınarların gölgesinde yiğit delikanlılar yoktur evlatlarını bekleyen analarda yok artık
Çalışmaktan yorgun düşen nazik bedenler ve ortalıkta dolaşan leş kargaları vardır
Tarihini surlarını mabedini silmiştir beton kuleler. kalmamıştır görkemin şaşaan
Ayasofya hiç bu kadar yetim kalmamıştı bu kadar yalnız kalmamıştı Fethinden bu yana
Ölü toprağımı serpildi üstüne ben hep şanssızdım seni bulana kadar ey sevgili
Sen sadece şansım değil sevdam da oldun ben şimdi sana mı sevdama mı yanayım ey sevgili
Sevda seninle güzel ey sevgilimin başkenti terhim, şanım, şerefim,vuslatım
Ben artık seni unutmuşluklarla değil şansım olan sevgin ve sevgilimle anacağım
Her uyanışımda yüzüme toprağına süreceğim sevdamı,sevgini verdiğin için EY SEVGİLİ.
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
teşekkür ediyorum, selamlar