uzun yıllar önce,
harfleri bir araya getirip
anlam çıkartmayı öğrendiğim ilk gece
bir günlük tutuyorum;
sana ve bu dünyaya ilk şiirimi yazıyorum,
bazı duyguların ne anlama geldiğini
sana baktığımda içimde yanan ateş kırmızısı karışıyor ormanın koyu yeşiline.
bir ormanı da ben yakıyorum böylece.
hiçbir pişmanlık duymuyorum,
suçlu hissetmiyorum
parmaklarımı yüzüne götürüyorum
dokunuşlarımla açan çiçekleri
sana gelmeden karşıdaydım
mavi gözlerim gözlerken
ege denizini
gecenin siyahında yanan birkaç ışık
acı çeken birkaç ruh eşliğinde
bir nefes alıyorum derince
ulusal marşım için yaşıyorum bugün
zırhını giymiş
cumhuriyeti için hazır olda duran
bir şövalyenin
kaçacak ilk fırsatta
yemyeşil bir çınarın altına geçip
bilmiyorsun beni
ayın kırmızıya bulandığı gecenin
ardından dahi
bir çiçek açtırıyorum gökyüzünde
yıllarımı alıyor
tüm gökyüzünü doldurmak;
keman notalarının arasında arıyorum
kaybettiğim günlerimi,
kırmızı tabelanın altında
tahammülsüzce beklediğin
günü buluyorum notalar arasında,
acı çeken bir ruh;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!