Şehadet parmağımla şah damarıma ettiğim yeminimsin.
Yüreğimde yaktığın şemin sönmeden,
Nedir bu gitme telaşın?
Kirâmen Kâtipleri bilir;
Ant olsun gözlerimde buz tutan yaşlara,
Unutursam kalbime düştüğün ve yerinden söktüğün günü?
Ağrısında bıraktığın geceler,
Taşa çevirsin lâl çığlıklarımı.
Sesin sesimden düştükçe ölüyorum Asya.!
Oysa bütün dağları çepeçevre saran,
umudun türküsü olacaktım sesinin uçlarında.
Nereden bilebilirdim ki;
Hıçkırık olup düğüm kalacaksın boğazımda.
Kirpiklerimin altında ki hüzün göçüğünü kaldır diye,
Yalın ayak koştum ardından.
Tutamadım.!
Yağmur damlası misali süzüldün;
Durmadan ıradın bakışlarımda
Ve beni görmeyen âmâ gözlerini düşlemek kaldı,
isimsiz kentin veda istasyonunda.
Asya’m.!
Giden bütün yüzler döndü;
Hiç biri sana benzemiyordu.
Ben Seni rüzgar deviren saçlarından;
Deylem bahçelerine benzeyen Gamzelerin den
Ve dağ gibi kaşlarının eteklerini yurt eyleyen,
Güneşin kardeşi gözlerinden tanırım.
Buza kesmiş dilsiz taşlar çözüldü,
Yalnızlığımın kuyusunda kaynayan suda.
Belki Sen de gelirsin diye,
hüzünlerden ayıkladığım umut duruyor hâlâ tâ şuramda.
Ah be Asya’m!
Sol omzumda ki günahlarımın sızısı;
Sıratımın kıl gibi ince keskin kılıcı,
Can sadece toprağa düşünce mi kırılır kolu kanadı?
Ö(z)lüyorum Asya!
Topraksız hasretin kefenleyip sararken dört bir yanımı.
Vasiyetimdir;
Hirâ da gözleri âmâ eden güvercin yuvası ,
Taifte çocukların elinden atılan günahsız taşlar aşkına!
isterim ki ellerim ve saçlarım çürümesin .
Zira onlardır bir zamanlar bana dokunduğunun yegane hatırası.
Fırat Yetiş
Kayıt Tarihi : 7.12.2020 18:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Fırat Yetiş](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/12/07/asya-32.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!