AŞURE GÜNÜ Yazı
Canlar,dostlar,güzel insanlar,
Üç ulu isimle ceme başlarız,
Allah bir,Muhammet, Ali diyerek.
Müminleri sever, münkir taşlarız,
Hünkar Hacı Bektaş Veli diyerek...
Devlet Allah’la kulu arasındaki ibadetlere karışmamalı,yan tutmamalı. Kul istediği mekan da ibadetini yapmalıdır. Cami,Cem evi,Kilise,Havra vs Ancak ibadet haneler siyaset
Haneye, ticaret haneye dönüşmemeli, başka dinlere,inançlara, mezheplere...
Devletin kuruluş felsefesine yanlışlıklar yapılırsa,
devlet yapanlara müdahil olmalıdır.
Allah kitabı kuranı kerimde, yeryüzünün her metre
Karesini sizlere ibadet hane kıldım,
ben her yerde varım diyor.
Tarafsız olması gereken adı Türkiye cumhuriyeti devleti konan bu ülkede yaşayan her görüşe,her düşünceye, her ırka, her mezhebe
Eşit mesafede olması gerekirken, şu yanlışı yapmıştır yapmaya da devam etmektedir. Vergiyi bütün inanç gruplarından toplayıp hizmeti Emevi Sünni mezhebine göre ibadet yapanlara sağlamıştır.
Örneğin camilerin suyu,elektriği bedava verilmiş, okullardan para alınmıştır. Cem evlerine statü verilmediği gibi, cümbüş hane denmiştir. Bu sözler,söylemler devleti yönetenlere yakışmaz.
Gayri Müslim sayılanlara kız alınıp verilmiş,
kestikleri yenmiş.
Alevi yurttaşlar hep dışlanmış, iftiralara uğramışlardır. Niyetler okuyan muhbirlerin sözlerine inanılarak, Çorum’da, Maraş’ta,Sivas’ta
zulme uğramışlardır. Zamanın başbakanı, yakılan insanlara bunlar patates dininden diye bilmiştir. Zamanın adalet bakanı hem avukatlıklarını yapmış,
hem de ceza evinde katilleri ziyaret etmiştir.
Mevki, makam sahipleri konuşmalarında ben Türk Sünniyim diye söze başlarken, sıradan insanların ben Aleviyim,Kürdüm demeleri kınanmış zaman,zaman da yasaklanmıştır.
Dersimde isyan ettiler, onun için devlet isyanı bastırdı deniyor,
Çorum’da,Maraş’ta ve Sivas’ta da mı isyan ettiler de insanlık dışı zulme uğradılar?
Bu soru henüz yanıtsız kalmıştır.
Canlar,dostlar,güzel insanlar;
Barış ve kardeşlik yeni adı açılımlar bu yanlışlıklarla sağlanmaz.
Devletin Alevilerden özür dilemesi gerekir. Hangi ırktan,hangi mezhepten,hangi partiden olurlarsa olsunlar suçlular cezalarını çekmelidirler.
Siyasi iktidarlar kendilerine oy verenlerin değil tüm
Türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının hükümeti
olmalıdırlar.
Sevgili canlar, dert çok derman yok.
En çok ağlayanlar en çok kötek yiyenlerdir. Mağduriyetlerimizi, ozanlarımız türküleri ile dile getirdiler onlar da suçlandı, hapislere atıldılar,asıldılar.
Biz Aleviler, Anadolu kanaat önderlerinin sözünde, Atatürk’ün izinde laik cumhuriyet yönetiminde, insan haklarına dayalı,sosyal bir hukuk devleti varlığında, eşit yurttaşlık haklarımızın verildiği, ortak
Vatanımız olan Can Anadolu da yaşamak istiyoruz.
Hep şunları savlaya geldik,savlamaya da devam edeceğiz.
Kapılarımız ayrı olsa da, birbirimize tahammül ederek severek,sevilerek yaşamak zorundayız.
Alevi önderlerinin şu buyruklarını kendimize rehber edindik:
1-Aydınlıktan gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.
2-İncinsen de incitme.
3-Kadınları okutanlar beş kişiyi okutmuş,eğitmiş olurlar,
Erkekleri okutanlar bir kişiyi, eğitmiş,okutmuş olurlar.
4-Yaratılan her kulu Yaradan hatırına, hoş görüp, sevmeliyiz.
5-Tanış olalım,hısım olalım,sevelim,sevilelim diyoruz.
6-Hoşgörü kültüründen uzaklaşan toplumlar birbirleriyle kavga ederler, birbirlerini dışlarlar bölünürler diyoruz.
Keramet baştadır, taçta değildir,
Hararet nardadır, saçta değildir,
Her ne arar isen kendinde ara,
Kudüs'te,Mekke’de,Haçta değildir...
Biz Aleviler Ehlibeyt soyundan gelen Hünkar Hacı Bektaş'ın bu sözlerini kendimize öğüt alarak yaşamak istiyoruz.
Ülkemizin tüm sorunları, iktidarıyla-muhalefetiyle,bütün
Sivil toplum örgütlerinin katılacakları ile bir yol haritası hazırlanırsa kalıcı bir çözüm gelir inancındayız. İnatlaşarak zıtlaşarak hiç bir çözümün kalıcı olacağına inanmıyoruz. Tek taraflı
Dayatmalarla anaların da gözyaşlarının dineceğine inanmak istemiyoruz.
Canlar, dostlar,güzel insanlar;
Demokrasinin bütün kurumlara yerleştiği, sosyal bir hukuk devleti içinde barış ve kardeşçe yaşamak dileklerimle cümlenize saygılar sunarım. Hoşça ve dostça kalınız. Ne mutlu yaratılan her insanı
Yaradan hatırına sevenlere. Ne mutlu Yunus gönüllü olanlara.
Ne mutlu insan haklarını savunup, barış içinde kardeşçe yaşayalım
Diyen sevgi yürekli güzel insanlara,Ne mutlu hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyenlere.
02. OCAK. 2010. Aşure günü Gaziantep.
Fahri Bulut Rızazade
Malım, mülküm, servetim, hesi de evde kaldı.
Oğlum, kızım, akrabam,geçtiğim yolda kaldı.
Dostlarımdan birisi, benden hiç ayrılmadı.
Allah için yaptığım, iyilikler bende kaldı...
Hünkar Hacı Bektaşi Veli Hazretleri...
Kayıt Tarihi : 26.2.2019 21:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Malım, mülküm, servetim, hesi de evde kaldı. Oğlum, kızım, akrabam,geçtiğim yolda kaldı. Dostlarımdan birisi, benden hiç ayrılmadı. Allah için yaptığım, iyilikler bende kaldı... Hünkar Hacı Bektaşi Veli Hazretleri...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!