Ne yaşlanmak bilmez hüzündür bu
Her dem taze her dem filiz
ilkbaharda arsız
sonbaharda derya deniz...
Asuman Günaydın ist 2005
ne kalır geriye?
gidenin ardından
ağaç giderse, kuş giderse ne kalır
insan giderse...
yol giderse..
giden ileri mi gider kalan mı geride
Ne yüzüne çarptığın sular rahatlatacak seni
Ne yüzüme çarptığın kapılar
Derin derin uykular
Taşırken zamanı sırtında...
Alaca kalabalıklarda bulur bazen
Tutar çevirir kendine yüzünü
Bakmak istemezsin
Sıkı sıkı örtersin gözünü
Dayanamazsın aralarsın
Çünkü bir ebrudur yalnızlık
YAPMAMALI
Savaşta bile yapmamalı insan
Saplarken hançeri
Sessiz ol dememeli
Çünkü dağlanırken haykırabilmeli insan
Ve aç heveslerini hançer edip saplamamalı karşısındakinin yüreğine
göğe hasret kalan da var biliyorum,
hasrete hasret te bu dünyada....
yaşamaktan korkan da biliyorum,
yaşatmaya korkan da...
gözü açık gönlü körü de biliyorum,
açım, seviyorum, biliyorum diyeni de...
Kapıdan aşk geçiyor,
Çevir de al içeri
Sen onu hiç bilmezsin
Bir gider de gelmez er geri...
Sen benim uykularımsın
Darda zorda yolda yanımsın
Sen elamsın.....
Eylül 2005 İstanbul,
Ve Alice tekrar geçti kapıdan
tavşan telaşsızdı bu kez
kupa kraliçesi devrilmişti
ortalık sakin ve kalınasıydı.
Hatırladı Alice
herşey
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!