Sökemeyecek şafağa bin umut bağlamışım
Yıldızları yüreğime dökerek ağlamışım
Ay ışığıyla bir nebze ferahlık sağlamışım
Gamlı dağların ardından doğamayan güneşim
Karanlığımı ışığa boğamayan ateşim
Nasıl arzulandığını sevildiğini sezen
Aykırı yerlerde mağrur kendi feylinde gezen
Özlendikçe inadına zıt yörüngeler çizen
Yedi kat arşı süsleyen binbir renkli özellik
Muhteşem yaratılmış bir göz alıcı güzellik
Umursamaz halleriyle kahreden edasıyla
Harabeye döndüren mahveden vedasıyla
Dönüp duran hayaliyle çınlayan sedasıyla
Ardına bile bakmadan çekip giden sevgili
Hiç acımadan bıkmadan azap eden sevgili
Yakınıma uğramayan tek ışın göndermeyen
Dağıttığı aydınlığı akşamüstü dermeyen
Başkalarıyla gülerken selam bile vermeyen
Ahir zaman hayırsızı asrın en vefasızı
Yetmedi mi bunca zaman çektiğim cefa sızı
Emeğimle yeşerttiğim hayatım hazan oldu
Aşkımın şavkı kalmadı o nur söndü can soldu
Sonsuza savruluyorum verilen zaman doldu
Sevecek gücüm kalmadı gönül yorgun kalp yorgun
İlk vurgunu atlatmadan yaklaşıyor son vurgun
Kayıt Tarihi : 24.3.2007 23:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!