Zaman, çağın altın ayağında arar şahikayı
Modern çilehane yedi bin katlı damlar
Nadasın şebinden süzülür masallar
Asrı evvel uçup gitmiş mavi çimen kuşları
Göğü delip geçen bir anafor ki,
Yıkıp geçer kentlerden yağmurları
Noktadan başka huy bilmeyen sessiz şiveler,
Kirin nemini kavurur çamurlu havalar
Nerede hikayenin feleği döndüren semahı
Asrı evvel uçup gitmiş mavi çimen kuşları
Vakit geçti beyhude şanının evveli
Kaldı mı ateşi yakan şiirin imgeleri
Kamer yırtıldı zifirden küsüp ayrıldı semadan
Hani aşkını bestelediğin defterin hanı hamamı
Asrı evvel uçup gitmiş mavi çimen kuşları
Meşin sandıklarda küflü etamin kokusu,
Eğilmiş nükteli güneş siyah reçine üstüne
Beşikler yutmuş koca koca nehirler,
Dört nala akmış kuzeyden güneye
Asrı evvel uçup gitmiş mavi çimen kuşları
Şuhu figan ıslak kaldırımlarda avutur düşlerini,
Şüpheli yalnızlıklar demler nazını karanlıkta
Ne aydınlatır ne söner sokakta lambalar
Tramvay düdükleriyle uyanır göçmen yetimler
Asrı evvel uçup gitmiş mavi çimen kuşları
İzbe bir zılgıt yükselir limandan her akşam
Sedir tabureden avlanır kanatsız balıklar
Kızıl şeritler çekmiş umutlar gözlerime
Gün batımına teslim olmuş kusursuz imbatlar
Kundağını kapmaya hazır her gece gündüzden
Asrı evvel uçup gitmiş mavi çimen kuşları
Kayıt Tarihi : 8.6.2016 19:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!