Şiir çağırıyor parmaklarımı.
Kuytudan, derinden geliyor sesi.
Nerede ?
Bak, orada.
Kapının ardında.
Bir fırsat bulsa, girecek içeriye.
Nereden açığımı yakaladıysa,
Oradan sızdı acı hayatıma.
Annem yoktuysa;
Kırmızı kurdeleli,
Annesinin elini tutup gezen bir kız çocuğu oldu.
Babam yoktuysa;
Gözlerimde taşıdığım dünya ağrısı,
Alnımda ve avuçlarımda sancıyan hırs...
Biliyorum, biliyorum bir gün yetmeyecek edilen yeminler iknaya.
Bir gün kimse inanmayacak kimsenin insanlığına.
İdeoloji üreten merdiven altlarını basacak gerçek duruşun asaleti.
Dumura uğrayacak sahtekarlık,
Kaç harf bastım yerin yedi kat dibine,
Ben bastıkça göğümde inledi şiirin can acısı.
Kaç cümle yazdım,
Kaç cümle silindim hayattan.
Tutturamadım yaşamanın kafiyesini.
Cümleleri sakladığım sandıkların kilitleri kırılıyor içimde.
''Bu sondu !'' dediğim ve
Yüreğimin en ulaşılmaz rafına kaldırdığım ne varsa tekrar tekrar
yaşamaya başlıyorum...
Bazı fotoğraflar yakılır,
Şiiriniz hakkında bir soru sormak istiyorum [email protected] adresine mail ile dönüş yaparsanız çok mutlu olurum.