Bir yol göstericisi gerek bu hayata… Bir ses, bir saklı yüz gerek bu dertleri dinleyip, huzura çıkarılmaya, bir dost sesi gerek bu acı inlemelerini yenecek, bir naz gerek, kırılamayacak hatırla ve sen sevgili sen gerek bu hayata artık çilenin dur deme zamanı geldi diyerek ve bir omuz gerek baş koyup ağlayıp dindirmek için acıları…
Sana gelmek için sabahı bekliyorum, sana gelmek için günün ilk ışıklarının kızıllığını bekliyorum, nefesimi tutmuş sana koşuyorum, geceyi bir anda geçtim sen kokan sabaha dar attım kendimi, umutlarımı sana gömdüm tüm gece boyu, sende kalmak için gün ışığını tutmak istiyorum, hayatı yakalamak için senli nefesler bekliyorum ve usulca seni sevmek ve yüreğime gömmek için ilk ışıklarını bekliyorum yalnızlığımdan arınarak sana düşüyorum yine bu sabah…
Bıçağın keskinliğinde hız yapmaktı sana koşmalarım, acayip korkularım vardı içimde, bir baksan seni yok sanacağım diye ödüm patlardı, kendime özgü bir yürüyüştü bu, çok hız altı, çok yavaşın çok üstü, sadece düşüncelerime yetişiyordu tabanlarımın kulvarda kayışı, oysa gözlerim çoktan yetişmişti sana, geç kalma korkularımı yenmek için, nefeslerimin her teki sende düşerdi sonsuzluğa ve ben hep korkardım sana yetişemeyeceğim, sen gitmiş olacaksın diye...
Senden ayrı, senin için apayrı, senden uzakta, saklananların aksine, sana ait, senle uzak dokunuşta sanki, hisler ve güçler karmaşası bir bakış bu zamana, ölmeye karşı, yaşamın içinde bir dünya ve yokluklarla savaş, yoksunlukla savaş, bir ürperti içinde, bir darlık içinde, mengeneye sıkışmış bir benlik, bir yürek hepsi sen varlığının karşısında, acı bir son sanki beklenen, acı bir zift sanki koklanan nefesler, kapkara bir gece, tek ışıklı sokak lambaları, sarı mor ötesi bir ışık altında benlik savaşının uzantısı yalnızlık, unutulamayacak bir sen kokusu, bir sen dokusu, bir kopuş bu kendinden, bir mahzunluk bu kendi kendine oluş, uzaktakilerden sen, yalnızlıklarda bir ben ve unutulamayacak aşka sahiplikle uğraşta bir iç dünya ve kendi kendine sana ulaşma çabasında bir ben, nerede olduğu belli olmayan seni sadece uzakta bırakmamakmış amacına şaşan bir ruh ile bir ben elveda dememeye ant içmiş bir iç dünya ile güne merhaba demeye uğraşta şimdi bir adın arkasına saklanan ben varlığı…
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla