Zordur neyin daha zor olduğunu bilmemek.
Bırakmak mı olduğu yerde?
Ve hızla yürümek mi önünde?
Yoksa görmemek mi büyük çıkmazları?
Görmekten kaçmak mı?
Zor gerçekten kaçmayı bilmemek.
Asıl bir şiir yazmak zorsa sana,
Hala bir şarkı bile söylemek uzak;
Ve derin düşünceler yıpratıyorsa seni;
O zaman kork aşktan...
Boşluklarla doluysa cümlelerin;
Her arayışta biraz daha kaybolmak?
Kayboldukça yorulmak?
Her zaman, boşluklarda kaybolmak mıdır aşk?
Yüreğini durduran acımsı bir ağrı mı?
Söylediğin şarkıların tümünde kendini aramak mı?
Zaman sürükler...
Zaman düşündürür...
Ve zaman, bazen donar adeta...
Hangi duraktaysan ordadır zaman,
diğer duraklar yaşanmadan...
Aşka acı yakışmaz
Anılar şimdi gülümsetmişse,
Hala geri dönmek arzusu varsa sende...
Savrulmuşsan bir zaman rüzgarda,
Teninin sıcaklığında,
Yaşamla ölüm arasında gidip gelen yüzler var bakınca...
Bir de, alaca karanlıkta tozlu ağaçlar süslüyor köprü altlarını...
Bir çizik atıyor Avrupai tramvay cadde ortasına...
Yol kenarında kabuğundan çıkmak istercesine duran; sıra sıra dizili dükkanlar...
Hasta soluklu benizler kimilerini kamçılamakta;
Genç kızın gülümseyişi,
Bilmiyorum demek ne zordu oysa,
Ya da kopmak yaşamdan ve umutlardan...
Yaslanamamak bir omza, şöyle hemen yanına...
Gülümseyememek...
Yarına göz kırpmamak ne zordu oysa...
Herşey vardı,
Balıkçılar, börekçiler...
İskeleye giden o yolda.
Gerisinde ise koca bir yaşam vardı belki...
Küçük gülümseyişler sevgililerden,
Geçmişe yolculuklarımız çok mu erken yoksa?
Ve bazen geleceğe...
Erken mi hayat savaşımız?
Küçük şeylerde coşuşumuz?
Bırakışımız en ufak kaybedişlerde?
Vedalaşmak için sevdiklerimizle?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!