Karabasan olup, çöktün göğsüme,
Nefessiz kaldı, nazlı sevdam.
Yok artık, ne tavır, ne edam,
Çekmekle, bitmedi cezam.
Çok mu günahtı, seni sevmek,
Bedeli cehenneme, müebbet yemek.
Varlığına uyanamadığım sabahlarda,
Güneşsiz kalır, solar yapraklarım.
Kurur köklerim, yağan yağmuru içemez,
Can beden arar, var olana sığamaz.
Nefes nefes fırtınalar kopar yüzüme,
Ciğerim söner, soluk alamaz.
Alın yazıma kondurduğun öpücük,
Tutar kaderimden, kaldırır mı ayağa.
Ayyaş olmuş ruhum, çarpar sağa sola,
Karamsarlık mili çeldi, gözlerim amâ.
Düş kurmayı unutmuş, gönlüm,
Ansızın çıktın karşıma.
Öyle sevesim var ki...
Kuşun yaralı kanadını öper gibi,
Kanadına tutunmuş umudu okşar gibi.
Bir bebeğin kokusunu içime çeker gibi,
Masumiyetini yüreğimde saklar gibi.
Yeryüzüne inmiş melek gibi,
....O Yürek....
Sahte sevdalar kokuşmuşluğunun
Tam ortasında...
Masumiyetin ruhundan sökülüp
Bir pula harcandığında...
Omuz diye bataklığa yaslandığında
Ah be sevdam, özledim demekten, dil bile harap oldu,
Gözlerimden süzülen, yaş değil ki kan oldu.
Yürek nasıl dayansın, nefesimi çalan yokluğuna,
Bir nefeslik, haberin gelsin, boğulmalarıma.
Ben yüreğimi bıraktım avuçlarına,
Sen bedenimi taktın aklına.
Dudaklarımdan,
Sevda sızacaktı dudaklarına,
Aşkın ışıltısı deyecekti, bakışlarına.
Hevesini bağladım, pamuk ipliğiyle umuduma,
Düşlerini savurdum, yıldız aralarına.
Gecelerim aydınlanır, ay misali bakışlarınla,
Yüreğim kanatlanıp, düşmüş yollarına.
Bir kez daha diyorum, son kez daha,
Belki kavuşurum, sır olmuş mutluluğa.
Arkanı sakın dönme aşk,
Gece oldu sanıyorum.
Renkleri unutuyorum sen bakmayınca,
Çiçekler renksiz,
gökyüzü mavisiz.
Ciğerlerim bile nefessiz,
...... Serçe.....
Bir şerçe konmuş yüreğime,
üşümüşte garibim,
Isın bende diyemez ki takatsiz bu dilim,
Az bir güneşim olsa, ikimize yeterim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!