http://www.haberboyu.com/roportaj/siir-yazmak-sairlere-de-okurlara-da-ozgurluk/
Yılların ateşi yenilir suya
doğası gereği
eğimden yana
yeniden yanadır su
sabırla dizilen taşlar bile durduramaz
sızar gider
“Gurbet bana zor geliyor, ben öleyim”
Ya gel
ya da serseri bir rüzgar getirsin selamını
ya aç bir kedi yordamıyla
ya da bir martı kanadıyla
Dağlara tırmanıp tepeden aşağı
kanatsız korkusuz
uçtuğumuzu sanıyorken
sen yere konmuşsun bile
Aynı resim aynı seslerle
Görünmezi ortaya çıkarır kar
daha önce fark edilmeyeni
altını çizer ayrıntıların
o parmaklık ne kadar güzelmiş
eski demir döküm
o duvar orada mıydı bunca zaman
Gündüzü onlar almış
sokakta parkta markette yolda
yaşlı ağır adımlarla yavaş zamanlarda
parçalarına ayrılmış bir hafıza
gün ışığı akşam vakti ileri saat
ne kalmışsa iyi sakla
-Yerinde kal ben gelirim
-Tırmanıp da ağaçta kalan kediler gibiyim
inmem artık çok zor
- Bekle beni yukarda
gökyüzü orada
Ölümden önceki son durak
unutulmak.
O durakta inmeden
söylenecek
ne çok şey var.
Bir mekandan son mekana
basamakları ikişer, yolları karanlıkta
kırk geceden kırk sabaha geldik
kitaplarımız ve kuruyan ellerimiz
en derin yerinde suların, kayıp yüreğimiz
Neredeysen çık gel
hiçbir bir soru
hiçbir sitem olmaz benden yana
nerde kaldıysak oradan devam
vakit yok hesabını tutmaya
Bu yıl yaz böyle başladı
hep yağmur
en uzun gecesinde bile haziranın
her yer çamur
her yer sele teslim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!