Bir boşluğuna uzanıyor hayallerim,
baharlara hasret bir ömrün.
Buruk sevinçli kışlara doğdum ben,
Bulutu eksik olmayan gökyüzü, ve
boz topraklar arasında.
Aklımı zorluyorum seni unutmak için,
Alıp hafızamı ateşe atıyorum.
Aşkı silmiştim yüreğimden,
aşkı unutmuştum.
Ayrılığın ardından.
Şekilleniyor halâ düşlerimde yüzün,
şuh kahkahalarını duyar gibiyim uzaklardan.
Şen gecelerine gülücükler,
şarkılarına gözyaşı mı dayanır gurbetin.
Şeytana günah mı dayanır?
Artmıyor ki zaman, seni düşünmekten,
aylara sığmıyor anlık hasretlerim.
Ansızın düştüğünde aklıma,
aklımı yiyorum.
Ak mı arıyorsun saçımda? siyah mı kaldı ki?
Kaldır deme aradaki dağları,
Kudretim yetmez.
Kurtul gel ayağındaki zincirlerden,
Kaf dağının arkasında seni bekliyorum.
Kaderinden kurtul gel.
Canda isyan yüklü korkularıma,
cesaretim yürek dolusu.
Cezamın infaz vakti,
cellâdım titreye dursun.
Caymak yok kavlimizden.
Anlamını yitirsede gecenin maviliği,
Anlatması zor değil gözlerinin bir sevgiyi.
Ayrılık türkülerine dönmüyor diller,
asırlar, günlere inat uzuyorlar.
Anlık ömrümün her senesinde.
Nazına naz mı katar gittiğin yerler,
neresinden başlarsın hayıtın?
Nergis kokulu dağlara küstü,
nasır tutan ayaklarım.
Nasıl gelirim sana.
Düşler, ana kuzusu gecelerimde,
Deli taylar gibi oynaşır şafaklar.
Dermana hasret dertlerim,
dermana küskün.
Doğmayan bir güneş bekliyorum.
Azarsa azsın sevda yarası,
artık, umurumda değil.
Alnımda kurşun lekesi,
avuçlarımda toprak kokusu.
Aslı hasret düşlerimin,
arzusu, sen.....
06.01.2003/Elbistan
Ahmet KurnazKayıt Tarihi : 12.1.2003 13:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
hassas insanlar hassas şiirler yazar...
saygılar TUĞŞAD KARADUMAN
TÜM YORUMLAR (2)