Aslı Gibidir Şiiri - Duran Angın

Duran Angın
114

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Aslı Gibidir

ASLI GİBİDİR
SİZİN ÇAYINIZ İÇİLMEZ HOCAM

Sizi hiç unutmayacağım hiç
Unutulacak gibi değil ki bunlar
İşte bunun için başlıyorum bu masala
Bu masal ki günümüzde geçer
Hayal değil hepsi birer gerçek
Bunları baş sorumlularına sunuyorum
Bu sunumdan rahatsız olacaklarsa eğer
İlkönce oraları yıkayıp yusunlar
Oldukça kirlenmiş oralar
Ancak öyle oralara bakılır
Ama gördüğüm kadar
Görüp bildiğim kadar
Onlarda buna göz yumar

Günlerden Cuma
Tarih 3 haziran
Yani ikibinonbirinin ilkbaharı
Mayıstan yeni çıkılmış anlayacağın
Sisteme işlenmişiz ya
Yani fişlenip belirlenmişiz
Diğer bir değişle” ulan” diyorlar
Paso mesajlar gönderilerek
Geçen ayda ödememişin bunları
Yalancının diyeceğim ayıp olacak
Ama paso mesaj geliyor oralardan
Ödemesen hakkından geliriz gibi mesaj bunlar
Oysa bunun birçoğu yalan
Oğlumla göndermiştim geçen ay
Nerden bilirdim son senetler artı on
Unuttum bu hayat koşturmasında
Unutmasam onu da gönderirdim açıkça
Sizde verirdiniz senedimi oğluma
Ve rahatlar saldırmazdınız oraya buraya

Ayıp değil mi be adam veyağa adamlar
On lira için adam suçlamak
Ama sizin savunmanız hemen hazır buna
Yani sistem böyle ne yapalım
İyi güzel de be kardeşim deyim yani
İhtirazım olmazdı buna
Olmayacaktı da hiçbir zaman
Ne yapalım gönderemedim oğlumu
İte ¬¬kaka çok bile gitti oralara
Sizlere de böylece
Kaptırmış olduk paraları.

Alışmak
Kudurmaktan da beter
Anlaşılan alışmışınız sizler paraya
O para hak edilip edilmediği
Hiç mi hiç sorgulanmaz açıkça
Bunu hop diye kabardığında gördüm sizin müdürde
Hizmet kavramından çıkarak yola savundu kendini
Oysa hizmet meselesi ince bir iştir
Ama o incelik gözükmüyordu sizin müdürde

Hani deyim ben
Az veya çok
Paranın efendileri
Dışkılar bıraktığınız yerleri temizleyenler
Dönüp ayak bastığınız yerleri paspaslayanlar
Ve masalarınızın tozlarını alıp koltuklarınızı silenler
Gerektiği gibi yapmasalar işlerini
Sizler tarafından göstertilir günleri
Öyle değil mi ama yalan mı bunlar

Hani onlar sizler gibi korunaklı da değiller
Yani emeklerini satarken
Senet menette imzalatamazlar hiç kimseye
Yapayalnızdırlar bedenen belki de ruhen
Onları koruyup kollamak isteyenlere yaklaşamazlar bile
Yaklaşsalar onlardan kötüleri olmaz sizlerce
Ve kapı önüne konulmaktan kurtulamazlar hemen
Ve ben bilirim ki
Ve ben görürüm ki
Bu işin mağdurları direndiğinde
Zafere ulaşır hep

Direnmekte öyle basit iş değil elbet
Yoğurulmak gerek
Pişmek ise zaman ister.

Pişemedim pişmedim
Saf saf ateşe düştüm hep
Yanıp kavrulduğuysam da
Etkiye karşı tepki gösterdim hep

Senedimiz varmış burada
Baylar Bayanlar
Hani benim adam olmaz oğlumdan dolayı
Ama birgün mutlaka olacak
Başka bir alternatifi yok bunun
Git dedim şu dershaneye
Benim adam olmamış oğluma
Git adı Filan mı ne
Veriyorum parasını ben
Git bir şeyler öğren
Onlar kendiliğinden öğretmezler
İmamdır onlar bildiğini söyler
Sonrada ister öğren ister öğrenme derler
Ama en sonunda âmin deyip besmele çekerler

Be oğlum dedim çocuğuma
Yeter ki sen çaba göster
Bu çabanla öğretmiyorlarsa eğer
Ulan de mesela yani
Babam para veriyor buraya
Mecbursunuz bana bir şeyler öğretmeye
Onlar öğretir öğretmesine
Ama sen yeter ki iste

İstek yoktu hocam
İte kaka ancak bu kadar
Bundan sonra
Öldürsen gelmez buralara
Diyecektim ki Turgay’a
Turgay beni değil
Kendini dinletiyor telefonda

Asıyor birilerini kesiyor gıyabında
Ama bu adam taşmadan bekliyordu Turgay’ı
Turgay verip veriştiriyordu hala
Mesele onların meselesiydi ama
Olmaz ki bu kadar
Bizim Veli Orhan’ın
Plaj da anlattığından da beter
Ama sizin Turgay’da ayıp nerde
Hala verip veriştiriyor işte
İnse de kulağından telefon
Anlatsa bu adam derdini
Atla deve değil ki
Yapacak bir şeyim yok dese
Yeterde artar bile

Ama Turgay Efendi
Muhasebenin işine karışmamakla başlıyor işe
Sonra masadan telefonu kaldırıp arıyor hemen
İkiyüzotuz borç oluyor üçyüzotuz
Anam ağlıyor bunun yanlışlığını anlatana kadar
Ve tekrardan kulağına alıyor telefonu masadan
Ne biçim kulaksa doğru algılıyor algılamasına ama
Bu seferde kampa giriyoruz diyor kumpa
Sanki Uludağ da
Pardon Abant’ta Kartepe de falan
Şunlara bak be
Kamp dedikleri yerde bura
Demedikleri yerde bura
Ama laf olsun işte torba dolsun ya
Torba değil kese doluyor burada
Kesenin içine girmiş olan çıkacak ya
Sancıyı kesmek istiyorlar açıkça
Normal doğum para kazandırmaz adama
İllaki neşter gerek
“Desene “diyorum bende burada
“Bir daha bu dershaneye
Göndermeyin diyorsunuz yani çocuklarınızı”
Yok mok diyorsa da Turgay
Sert bir kaya var karşısında
Etki yapıyor tepki görüyor farkında
Geri adım atıp erdemli olamıyor açıkça
Ufak tefekte değil oysa
Koskoca eğitim koordinatörü olmuş buraya
Dönüp dönüp topu taca atıyor hiç durmadan
Esasında diyor yine utanmadan
“Biz karışmıyoruz muhasebenin işine”
Oysa karışmadığı yer gönderiyor beni buraya
Yoksa ne diye dalaşıyım Turgay’a
Beni it miyim Allah aşkına
Sorunu çözsün diye gönderdiler beni buraya
Ama Filan’ın eğitim koordinatör
Çırpındıkça batıyor batıyor açıkça

Hani benim
İkiyüzotuz borç
Olmuştu ya üçyüzotuz
Az uz bir para değildi bu aslında
Ezilip büzülmeliydim karşısında
Ama olmadı böyle bir şeyler açıkça
Bilmezler mi ki Beyefendiler
Ayaklarının diplerini paspaslayan
Dışkıların bırakıldığı yerleri temizleyen
Ve masalarının tozunu alıp
Koltuklarını silip süpüren kimselere
Verilen maaşın yarısı nerdeyse
Olur şey değil
Gidecek işte
Neşter gerek

“Hayır “diyebiliyorum güç bela
O kadar değil ikiyüzotuz lira
İnanır mı Turgay buna
Tekrardan sarılıyor telefona
O ne biçim kulaksa
Doğrusunu algılıyor zor bela
“Esasında” diyor bizim Turgay
“Biz “ diyor” kayıt siliyoruz ama
Şurada kalmış bir hafta
Dilekçe versen de silinmez ama”
“Eee” diyorum elbet yine ben burada
“Desene mahkemelik olacağız şuna”
Yok o zaman konuşacak bir şey
Demiyorum bile Turgay’a
Ve kalkıyorum hemen ayağa
“Adama bak ya” diyorum
“Biz ne yapabiliriz diye geldik
Adam kamptan girdi
Kumptan çıktı” diyorum

Zengin kalkışı yaptım galiba
Hocam pek sevmiyor bunu açıkça
“Ne kalkıyorsun” diyorsa da emir tarzında
Oturuyorum tatsızlık olmasın diye uysalca
Ama hocamın tadı tuzu yok
Oturur oturmaz kalkıyorum hemen
“Ne amaçla gelmişin “diyen hocam
Takılıyor peşim sıra
Ulan senin evin sayılır bura
İt oğlu it diyeceğim ama
Bu bana yakışmaz
Ne deyim aklın varsa
Aklını başına topla
Turgay

Ben derim ki
Hakkı olamaz
Hiç kimsenin
Hiç kimseyi
İtip kakmaya
İşte bu yüzden
Beyliğin tepesindekiler
Yani Filan da kiler
Veya başka bir yerdekiler de olsa
Direnir bu adam işte
Bu tür kendini bilmezliğe
Ve der ki elbet
İster özel olun
İster tüzel
Kendinizi bilmedikten sonra
Olsanız olsanız birer
Öğretmen mi desem
Yoksa eğitmen mi?
Ama olmuşunuz işte
Gördüğüm kadar bir şeyler
Buna ancak maşallah derler
Bir de tüüü tüüü elbet
Nazar değmemiş gördüğüm kadar
İnşallah’a gerek yok
Onlar olmuş birer yaratan
Güç bizde diyorlar açıkça
Başka bir şey demiyorlar

Kızdırmışız yani beyleri bayanları
Birde kaydırmışız merdivenlerden
Hem de itaatsizlik ederek

Hep itaat edecekmişiz
Kızamazmışız yani
Hele öfkelenmek yasakmış
Bu hakka
Yalnızca onlar sahipmiş
Yani ağalar paşalar
Bunları çoktan öldüler
Yaşasın Beyler Bayanlar
Hele bunlardan
Özel veya tüzel olanlara
Hiç bir şey sorulamaz
Veya söylenemezmiş
Bu bir masal değil
Değil beyler
Bir gerçekmiş meğer

Akıl olsa Turgay da
“Her gün senin gibi yüzlerce
Kapıcı mapıcı geliyor buraya”
Diye bir şey söyler mi acaba
Hem de peşim sıra koşarak
Ama Turgay söylüyor işte
Karşısındaki bir adama

Söylenecek söz bitmişti oysa
Çekip gidiyordum adamca
Ama altta kalmayacak ya Turgay
Ezecek beni benim verdiğim parayla
Aklını seviyim senin Turgay
Çattığının farkında değilsin galiba
Sert bir kayaya

“Anlamadım” diyerek
Dönüyorum Turgay’a
Turgay da adam olsa
Anlayacak bu adamı
Ve öylece bakınıyorum
O kendini bilmez surata
“Anlamadım “diyorum
“Anlamadım…! ”

Oysa
Cevap vermesi gerekmez miydi?
Kendine sorulan bu soruya
Hem de bir öğretmen olarak

Haydi, anlat bana
Anlat be Turgay
Bizler size bunun için para veriyoruz açıkça
Anlamamak suç mu acaba

Suç işlemişim galiba
Bağırma diyor koordinatör Turgay
Hem de hiç utanmadan
Yani etkime gösterme diyor herhangi bir tepki
Deneme yarışındaymış çocuklar
Yani ata bindirmişler
Bindirdikleri At da yarışıyorlarmış kendirlerinle
Bilenler yarışıyorlardır öyle veya böyle
Ya bilmeyenler ne halt yiyecek
Ama ben anladım ki bu hep böyle
Kitap ne diyorsa öyle devam ediyorlar işte
Katmıyorlar kendi yüreklerinden herhangi bir şeyler
Onların derdi üç beş tane birinci çıkasın da genelde
Gerisi hiç önemli değil işte

At’a bindirdikleri çocuklar
Gerçekte At’a binmesini biliyorlar mı bilmem
Ama yarışıyorlar işte kendi kendileriyle
Bakalım ne olacak bu işin sonu
Olmadı ya kendilerinde birinci
Beşe girsin bari biri
Daha olmadı on’a
Sanki şair oldu adamlar
Söz yerine rakam diziyorlar
Yüzün içinde olmaları bile büyük başarı
Yakında bine çıkacak bu rakam
Milyonlarda bin bile büyük başarı
Bu bile reklam olabilir aslında
Gelsin reklama gazlar
Gazlarda tüy yok ya
Gelecekte tüyleri olacak
İşte o zaman alacaklar
Ne de olsa imzalatmışlar
Senetleri bolca

Oysa hocamın sesi
Benden daha çok çıkar
Zeytinyağlığı ya bu
İllaki üste çıkacak
Ama cık bakalım diyorum bende ona cık
Sesiz sedasız öylece ayrılıyorum oradan

Hani bir söz vardır
Ama ben o sözü kullanmıyorum açıkça
Ne açıkça ne de kapalıca
Çalının dikenleri saldırınca
Sapına yöneliyorum oradan
Tutunmaya çalışarak
Bırakıyorum kendimi suyun akışına
Bakalım bu su nereye götürecek beni
Yoksa öldü diye atacak mı kendinden
Bilemiyorum işte gidiyorum öylece
Su şimdilik durgun
Akıntı olursa direneceğim elbet

Çalıyı dolaştım dolaşmasına ama
Bu çalının bir da kökü var elbet
Anlatamadım hocama
Anlatamadım yani
Bu bir kendini bilmezlik olduğunu
Evet ben anlatamadıysam eğer
Bir anlatan olmalı
Ağaç kovundan
Çıkıp gelmedi ya
Birileri buralara
Getirip koymuştur

İniyorum aşağılara
Bu tür düşünceler içinde
O yerlere koymuş olan
Birilerini soruyorum sekretere
Yok diyor gitmiş müdür efendi
Elbet sorunu soruyorlar hemen
Kraldan çok kralcılar ya
Anlatsam şıp diye anlayacaklar
Anlatsam çözecekler ya
Ah ulan ha
Civciv olsak yiyeceğeyiz hemen

Çocuğum dershaneye gelmiyor
Bilmem
Şunu verin
Bilmem
Hani kralcıydınız
Cevap yok elbet
Ama ister istemez
Hemen veriyorlar alın yazımı
Şık şık
Ne de olsa borçlanmışım atçılara
Oysa yarış bile yapmadı benim oğlan
Onlar ata binen olursa yarıştıracaklar
Yoksa hiç mi hiç umurlarında olmaz
Borçlanmışsın ya peşini bırakmazlar

Dayak ne ki
Acısı hemen çıkar
Ama bu
Dayaktan da beter
“Anlamadım “diyorum hocama
“Anlamadım..! ”
Anlatacaksın bunları bana
Bu ne demek yani
“Her gün
Yüzlerce kapıcı mapıcı gelirmiş buralara”
Haydi anlat bunu bana anlat
Yok anlatmıyor hoca
Galiba beklenti yüksek
Belki de kaliteli burjuva
Birinci mi acaba
Yoksa ikinci mi?
Veya üçüncü mü?
Orta mı zayıf mı?
Bir anlatabilse
Bende ona
Bu ülkenin
Yüzde doksanından çoğu
Ekmeğin yağsızını yer
Bunların geriye kalanların
Çocuklarını bekliyorsan eğer
Çok beklersin çok
Bizler yağsız ekmeğimizden
Yemeyip size yediriyoruz işte
Bu bile yavan mı geliyor size
Anlat be hoca anlat
Anlatamazsan ben anlatacağım
Hoşunuza gitse de gitmese de bunlar

Bu iş
Sabır işidir diye
Bekliyorum beklemesine
Bakalım aynı tas aynı hamam
Olmaz umarım elbet

Müdürün yerinde yeller esti epeyce
Ama şimdi birileri var yerinde
Aradan geçti bir süre
Umarım yüzüm güler bu sefer
İşte bu düşüncelerle içinde
Hemen dalmak istiyorum içeri
Kalkanlar dikiliyor hemen önüme
Bilmez misin be kalkan
Kaç gündür ateşler fışkırıp durur bende
Bu ateşi söndürürse ancak bura söndürecek işte

Ne bilirim ben
En azından böyle düşünüyorum işte
Yoksa ne diye kürek çekeyim ki boş yere

Selamsa selam
Bazen insanlar arası da
Problem olur ya
Daha doğrusu
Zeytinyağı gibi bir şey bu
Dalmayacaksın yani
Dalıp unutmayacaksın
Yoksa suçlana bilirsin
Sözlü veya mimiksel
Bir selam bile vermedi diye

İşte bu yüzden
Yüksek sese gerek yok diyorum elbet
Diyorum demesine ama
Karşımdaki ne düşünür bilmem
Başımla selamlıyorum karşımdaki elbet
O da çalının kökü benim düşünceme göre
Kök su salmazsa çalının bir hükmü olmaz elbet
İşte bu yüzden arzuhalimi iletiyorum müdüre
Öyle söylemez diyor haliyle benim koordinatörüm
Bu da benim gibi saf diyeceğim ama değil
Ya da saflığa bürünmüş bir kimse
Bu da değil
Ama öyle veya böyle
Kurumunu savunacak
Yanlışta olsa elbet

“Hayır” diyorum “ söyledi “
Benim gibi ak saçlı müdüre
Ben de anlamadım dedim ona
Anlamadım dedim demesine ama
Hiç bir şey anlatmadı orada
İşte bende gelip burada
Anlatmasını istiyorum bunu bana
“Neyi” diyor koskoca müdür adam
Sanki benim gibi ilk mektebi zar zor bitirmiş
Neyi olacak benim gibi ak saçlı ihtiyar
Sizin eğitim koordinatörü olanTurgay efendi
Benim gibi hem de yüzlerce
Kapıcı mapıcı gelirmiş hergün
İşte bunları anlatacak bana
Mesela yani nasıl el pençe oluşlarını

Nihayet jeton düşüyor düşmesine ama
Bu seferde” bunu” diyor benim müdür hocam
Pardon Filan’a müdür olmuş adam
“Sohbet esnasında “konuşacakmış bunları
“Hayır “diyorum haliyle bende buna
“Sohbet esnasında olmaz
Gelip bunu bana anlatacak burada”

Ama diretiyor benim müdür hocam
Pardon Filan’a müdür olmuş adam
“İllaki sohbet esnasında”

Ben bir dervişim ya
Sabır diyorum be oğlum sabır
Yine de elini sıkıyorum
Bu tür bir adamın
Ve öylece çıkıyorum oradan

Ses yok
Sedada yok
Bizim müdür hocadan
Pardon Filan’a müdür olmuştan
İnsan kendi değişiyle de olsa
“Sohbet ettim gel arkadaş
Anlatıyım meramımı sana”
Demesi gerekmez mi oysa
Ama benim ak saçlı müdür hoca
Pardon Filan’a müdür olmuştan
Ses soluk çıkmayınca
İster istemez bende kalkıp gidiyorum yanına

Haaa benimde saçım ak
Yukarda söylemiştim sanırım
Yaşım ise yarım asır
Altmışıma çoktan merdiven dayamışım
Mektebim ise ilktir aslında
Dışardan aldım orta’yı
Ben böyle bir adamım
Bazen öyle çıkışlar yaparım ki
Kendim bile şaşarım
Ulan oğlum derim kendi kendime
Ne sanırsın kendini bu dünyada
Öbür dünyan desen meçhul
Ama bilirim ki haklıyım ulan
İşte buda bana güç katar
Direnirim bütün haksızlığa

Hocam benden ihtiyar aslında
Okumuş okumasına ama
Benim kadar direnmemiş hayata
Nezaket gereği buyur ediyor hocam
Ama pes edecek gibi değil bu adam
Bunun farkında olmasına farkında ama
Geçiştirmeye çalışıyor kendi aklınca

Aslında konuşmuş konuşmasına
Ama yan çizip duruyor açıkça
Oysa ben söylemiştim hocama
Gelip bunu bana anlatacak açıkça
Mesela yani Turgay diyecek ki bana
“Evet, geliyor her gün senin gibi
Hem de yüzlerce kapıcı mapıcı
Ama sen olmadın nedense el pençe
İşte ben bunu için
Tahammül edemedim size
Diye bir şeyler söyleseydi eğer
Anlardım Turgay’ı
Anlamakla kalmayıp
Anlatırdım Turgay’a
Anlatırdım ben orada
Bunun bir sanat olduğunu
Sanattan anlamaz Turgay
Turgay paradan anlar
Parada bazen
Yanlış adımlar attırır adama

Hocam
Herkesi hafife aldığı gibi
Beni de hafife almış galiba
Nasihatler veriyor aklınca
Sokaktaki Çar çakalla
Bir tutacakmışım koordinatör Turgay’ı
Ve çekip gidecekmişim sesiz sedasız
Yani aldırış etmeyecekmişim hocamın değişiyle
Pardon Filan’a müdür olmuş hocanın değişiyle
Buna ne derler bilirimsin bilmem
Haydi oradan be
Haydi oradan sen
Önce müdür olmayı öğren

Hani öyle
Bu bizim hoca
Genç mençte sayılmaz
Genç olsa insan
Cahil civeleğine sayar
Ama bizim hoca
Ak saçlı bir ihtiyar
Pardon
Hatim değildir hiç kimseye böyle bir cümle kullanmak
Ama bende ak saçlı bir ihtiyar sayılırım aslında
İşte bunun için verip veriştiriyorum açıkça
Yani cahil civelekte değilsin hocam
Ne demek yani sokak mı burası
Sokakta bile insan
Bu kadar çar çakallık yapmaz
Bilmem farkında mısın hocam
Pardon Filan’a müdür olmuş adam

Hocam nasihatlere verdikçe
Çıkıyor benimde sinirler tepeme
Duruyorum duramıyorum yine
“Hissedar mı” diyorum hocama birden
Değilmiş kına yak ne deyim ben
“Yoksa iyi bir hizmetkâr mı” diyorum peşinden
Yirmi yıllık öğretmenmiş Turgay
Oysa bunu sormamıştım hocama
Yani çeyrek asıra beş kalmış
Hala adam olamamış Turgay
Bu adam olmazlığının yarısı da
Hocamla birlikte geçmiş açıkça

“O an yaygara koparsam
Haklı olacakmışım”
Bu hocamın değişidir yanlış anlaşılmasın
Yani GEÇMİŞ BOR’UN PAZARI
SÜRECEKMİŞİM EŞEĞİ Niğde’ye

Olur hocam
Büyüksün benden büyük olmasına ama
Sürmeyeceğim eşeğimi asla Niğde ‘ye
Ne de olsa kurulacak o pazar bir yerde
Bekleyeceğim bir derviş edasıyla elbet
O pazarı sizler kurmasanız bile
Ben kuracağım her zaman ve her yerde

Çıkmıyorum inadına belki de
Ne de kendisi cık git diyebiliyor işte
Bekliyorum hala bir derviş edasıyla
Söylenecek çok şey var aslında
Ama ben susuyorum açıkça
Ve “her kuşun eti yenmez değil” diyorum
“Yenir yenmesine elbet
Ama ben istiyorum ki
Hiçbir kuşun eti yenmesin işte ”
Diye üstelik birde
Vurgu yapıyorum üstüne ütüne

Şaşkın hocam
Pardon Filan’a müdür olmuş adam
Ne yârden geçiyor yani ne de sereden
İşte böyle adam olmaz birileri yüzünden
Perişan olmuş ama direniyor özüre
Oysa erdemlik olduğu söylenir
Ama erdemlik bile kalmamış işte
Burjuva kafalı
Belki hissedar
Belki de kendini
İyi bir hizmetkâr sanan
Yada koltuk sevdalı bir adam
Oysa istifasını bile istememiştim orada
İstediğim yalnızca
O kendini bilmeze
Bunun hesabını sorması
Bu da gayet doğal
Doğal olan bu hakkı
Gasp etmek ister hocam
Ama boşa
Aslında o da bunun farkında
İşte bunun için şaşkın hocam
Erken kına yakacak yakamıyor ama
Öylece oturuyor karşımda
Üstelik birde sosyalistim diyor bu adam
Şairim demişti demesine ama
Emekçi bir şairim dememiştim ben ona
Denmesi gerekir miydi bilmem ama
Demiştim şair olduğumu ona
Onu da şunun için açıkça
Hakir gördüğünüz bu adam
Sizden daha çok kafa yorar hayata
Ve sever elbet hayatı
Hayata dayanak olan her şeyi desem
Yanlış bir tanım olmaz herhâlde
İşte bunun için bütün şairler
Az çok insanlık taşırlar
Ama sosyalist şairler daha çok
Emekçi şairler daha çok
Komünist şairler daha çok
Ama burjuva şairlerinde
Bu ölçü nedir bilmem
Hayvanları severler belki de
Ama yalnızca kendilerine hizmet edenleri mi bilmem
İhtiraz etseler onları da sevmezler
Oysa her canlı yaşadığı yere kadar yaşayacak
Ne olur sanki ürettiğimizi eşit bir biçimde paylaşsak
Korsanlık edip nehri önünü kesersen açıkça tüm sular sana akar
Diyelim familya ol bu şekilde cinsin şu şu gillerden gelsin
Sanma ki o nehri kesmekle suya doyacaksın
İşte burada şunu unutuyorsunuz açıkça
Susuz olsakta bizler nemle yaşarız
Ama çürümeye başladığının farkına bile varmaz
Sürekli su içinde olan familyalar

İşte bu yüzden
Öylece şaşa kalıyor galiba
Benim hocam
Pardon Filan’a müdür olmuş adam

Bu ülke
Atatürkçülük tekelinde gözükürdü
Önüne gelen ben Atatürkçüyüm derdi
Ama Atatürkçülük bile kalmamış işte
Belki de bu yüzden diyemiyor hocam
Yoksa o da atıp tutardı işte
Radikal bir İslam’a benzemiyor
Turancı mı bilmem
Her neyse beni ilgilendirmez
Herkes fikrinde özgürdür elbet
Etki yapmamalı tepki görür
Bunu bilmeliydi işte
Koordinatör Turgayı gibi
Ama hocam
Akıl satmaya çalışıyor kendince
Saygı duymam gerekmiş bütün fikirlere
Buna amenna olmasına amenna
Ama hocam
Kendini bilmezliklerini de fikir işine katar
Değil mi ama hocam
Yanlış mı bu ozan
Yanlışsam eğer
Geleyim vur kafama kafama
Başka ne deyiyim ki ben sana

Mevlana “gel” demiş mesela yani
“Her ne olursan ol”
Ama ben diyorum ki buradan
Her ne olursan ol düşünce bazında
Ama önce insan ol
Saygıyla eğileyim sana
Yalnızca bana değil ama
Herkese olacaksın açıkça

İnsan olmak bu kadar zor mu
Diyeceğim demesine ama
Her bir insan bir nehir içinde görürüm işte
Ama görürüm ki o nehirin içindekiler bile
Birbirine sürtüne sürtüne aşınıp durur işte
Zayıf olmayacaksın açıkça aynı nehirde bile
Yoksa sürekli aşınıp durursun ister istemez
Gözünün yaşına bakmaz hiçbir kimse
İşte bunun için diyorum ki ben
Her insani bir düşünceyi incelediğim de
Görürüm ki hepsi birer bilmece
Bu bilmecenin içindekiler
Hepsi birer keser
Hep bana bana der hani
İşte ben bu yüzden
Çalışmayan bütün demire
İster paslanmaz olsun
İstersen ham
Elbet birgün paslanacak derim
Çalışmadığı nedenlerden

Aklını seviyim hocam diyecektim
Bu kendini bilmezliklerinden dolayı
Ama yine duruyor duramıyorum ben
Yarım yamalak söylüyorum Bir şeyler
Nasıl düşünürse bir insan
Öyle bir insandır diyorum hemen
Buna da” evet” diyor adam
Sanki emme basma tulumba
Bu kadar rezaletliye değer mi yani
Şu kendini bilmez Turgay

Bu sıralar oldukça revaçta
Şu adam satmama meselesi yani
Bende adam satmam satmasına
Ama satmadan da alaşağı ederim yanlış adamsa
Bunu yaparken öyle
Egolarıma kapılarak değil elbet
Hak adına olacak bunlar
Hakkın yanında hukuk olur elbet
Hukuksuz bir adamın
Hakkı olmaz hiçbir zaman
Bilmem anlatabildim mi hocam
Pardon Filan’a müdür olmuş adam

Yine kalkıyorum kalkmasına
Ama rövanş henüz bitmedi daha
Sanırım hocamda bunun farkında
Bunun için bir parmak bal sürmek istiyorlar ağzıma
Al da şu senedi bunları unut diyorlar galiba
Olur, başka derdiniz var mı acaba
Derim ister istemez ben de adama

Uzun uzun çalıyor telefon
Açıp alıyorum kulağıma
Karşımda bir bayan
Senedimi alabilirmişim Beylikdüzü Filan’dan
Buna karşın siz ne derdiniz bilmem ama
Ben yine de nezaketimi gösteriyorum
Öyle veya böyle
“Ben senet iadesi beklemiyordum açıkça
“Özür bekliyordum özür, ”diyorum “sizin oralardan”
Bu da kraldan kral
İyi falan olduğunu söylüyorsa da müdür adamın
“Ne demek yani” diyorum bende ona
“O, oranın müdürü değil mi? ”
Cevap yok
Cevabı bırak çıt bile yok
Olması da mümkün değil
Hak var bu adamda hukuk var
Nereden bilsin ama o kadıncağız
O da olmuş işte yalancı devlete kalkan

Ah ulan ah
On kuruş verip
Hep kalkan yapıyorlar kendilerine
Hesap veren ise hiç kimse yok
Yapanın yanında kar kalıyor sanki
Tarih yazıyorsa yazıyor elbet
Yazılanın ise hesabını veren yok
Yok oğlu yok herkes haklı kendince
Oysa hesap ince bir iştir
Yanlışsa Bağdat’tan bile döner derler
Bu da eski bir değim herhâlde
Köprünün altından çok sular geçmiş
Hiç kimse bunun farkında bile değil
boyalanıp cilalanmış her şey
Eski astardan eser kalmamış bile
Gel de kime anlatan bunları işte

Belki de haklıydı hocam
O an koparmalıydım yaygara
“Gel, lan..! ” demeliydim o kendini bilmeze adama
Ne demek istiyorsun yani
Gelemez mi kapıcı mapıcı buralara
Gelemezse de hani öyle bir yasa
Veya öyle bir bildiri ya da ilan
Yoksa neden yersin böyle bir halt
İşte böyle demem gerekirmiş aslında
Yani hocamın demesine bakarsan
Bu doğru bir tepkime şekliymiş
Bence değildi ama
Hocam böyle söylüyor aklınca
İşte bunu sormak isterim ben hocama
Pardon Filan’a müdür olmuş adama
Birde GENEL MÜDÜRÜ var ya
Bakalım onlar ne derler buna
Sormak isterim açıkça
Ben mi yanlış yaptım böyle davranmakla
Yoksa doğrusu bu muydu acaba
Bekliyorum hala sabırla bihaber
Metin müdür hocanın çayı içilmedi
Bakalım genel merkezin
Çayı içilecek mi acaba

Sanmıyorum sanmasına ama
Ben bir devirişim ya
Bekliyorum hala sabırla
Gel bir çayımızı iç ama
Kendi değerlerimizi anlatacağız sana
Mesela yani
Varsıllar hep böyle olur aslında
Anlatsınlar istiyorum işte
Ama hani nerede böyle birileri
Filan denen dershanende
Haydi müdür yok yok olmasına
Bunu da anladı sayılır anlamasına
Veya genel müdür deyim haydi
Ya da yönetim kurulu
Haydi, buna da boş ver deyim
Yok, mudur bunun bir başkanı
Varsa eğer döner bu adama

Bir masal değil bu
Gerçeğin taaa kendisi
Alda şu senedi
Unut diyorlar bana
Akıllarınca

Ne deyim ben buna olur derim
Ama başka bir derdiniz var mı derim açıkça
Ama asla unutmayacağım bu biline
Kayıta değer bir özür gelmediği sürece

Kalkan hemen hatırlıyor beni
Oysa senet için gelmedim yine ben
Ama kalkan ya bu
Derdimin senet olduğunun düşünüyor herhalde
Yada öyle emir vermişler zavallıya işte
Senedi verip kurtulacaklar ya benden
Olur, şey değil be kardeşim
Nasıl sus pus olunur
Böyle bir kendini bilmezliğe

Sanki koşar adımla senet almaya gidiyor
İnsan bir buyur eder en azından şöyle
Yok, be kardeşim yok böyle bir edep
Sanki hepsi Turgay
İhtiraz ediyorum tabii buna kızarak
Muhabbetçi müdür yapayalnız içerde
Kızdığımı görünce çıkıp geliyor hemen
Odasında bilmem kiminle muhabbet içinde
Oysa kimse yoktu görünürde
Benim gibi bir ozan desem
Buna ihtimal vermiyorum vermesine
Belki de kendi kendiyle muhabbet içinde
Hani günahını almayım diyorum ben yine
Ama bu değilse bile ya nedir
Mevlana mıdır yoksa Yunus mudur?
Mevlana olsa yine gel der her ne olursan ol
Yunus olsa sevdasına koşar da koşar işte
Ama hocam öyle kızmış ki geliyor hemen
“Ne bağırıyorsun” diyor utanmadan
Bağırmak yasak, anladık artık
Kendini” bilmemezlik yapmak “olan mı buralarda
Hiçte olmazsa bunu anlatın bana
Değil mi ama hocam
Pardon Filan’amüdür olmuş adam

Olur, başka derdin var mı acaba
Haydi, buna da eyvallah diyelim
Mesele yani hocam
Ama bir var ki sen burada
Müdürsün değil mi ama
Değil mi hocam
Ben İnci Minci eğitim kurumunu tanımam
İstersen hissedar ol buraya isterse missedar
Ben Filan’ı tanırım Filan! ı
Bilmem anlata bildim mi hocam

Neyse diyelim yine biz buna
Meselemize dönerek ama
Adam muhabbetçi ya
Konuşmaktan falan kaçmıyor açıkça
“İyi konuşalım, “ diyor bakalım
Ama bu sefer eşit şartlarda konuşuyoruz hani
Koltuğu yüksek falan değil hocamın
Pardon Filan’a müdür olmuş adamın

Odasının kapısının önündeki koltuklardayız
Filan’a müdür olmuş adamın
Koordinatör müdürünün kendini bilmezliğini biliyor elbet
Direk giriyorum meseleye
“Özür bekliyorum özür,” diyorum hemen
Bu MAVİMARMARA işine benzemez
Burada ne danışıklık bir döğüş var
Ne de göz göre üstün gitme
Burada bir haksızlık var hocam
İşte bende buna direniyorum
Hani FİLİSTİNİN haksız olduğu
Aklımın ucundan bile geçmez
Bu da böyle biline

Bu adamda
Hak var hukuk var
Onca okumuşluğuna rağmen
Bunu anlayamadın ya
Ama müdür oldun olmasına
Belki hissedar
Filan’a değil ama
Bunu az çok tahmin ediyorum
İnci eğitim kurumuna olabilirsin ama

Her neyse
Olur veya olamaz
Hiç umurumda olmaz
Benim derdim para değil
Ben şunu bilirim şunu görürüm
Bir kapital güç
Bir kapital gücü yok etmek adına
Hep hazır ve nazırdır gördüğüm kadar
Ama yanlışa hazır değiller burjuva
Özür diyorum ya
Bunu daha öncede biliyor aslında
Ama adam anlamamakta diretiyor oldukça
Yani benim hocam
Pardon Filan’a müdür olmuş adam
Belki de efendisidir bilemem ama
Her neyse
Ama oldukça kızmış benim hocam
Bu benim üstlerine gidişime
İşte bunun için ”ne yapıyım,”diyor
“Elini ayağını mı öpeyim be adam! ”

Oysa ben
O bir müdürse
Gereğini yapmasını istiyorum
Başka bir şey değil
Filan’cılar Falan’cılar
Burada sizin aklınıza ne gelir bilmem ama
Benim aklıma hak gelir hukuk gelir
Hak hukuk denildiğinde devlet
Devlet haksızlık yaparsa eğer herhangi birine
Bunun hesabını o an vermese bile
Elbet birgün tarih önünde verir
Sizde bu ülkede yarı devlet gibisiniz işte
Yanlış mı düşünüyorum bilmem
Yanlışsam eğer anlatsın birileri bana
Pardon Filan’a müdür olmuş kimseler
Veya yönetim kurulları
Birde bunun başkanı olması gerek
Yanlış mı düşünüyorum bilmem
Yanlış düşünüyorsam eğer
Çıkıp bunun yanlışlığını anlatabilirler mesela
Bunu bana olmazsa bile kamuoyuna
Hodri meydan diyorum
Hodri meydan
Hepsine buradan

“Ben elimin ayağımın öpülmesini istemiyorum
Ben özür diyorum,” elbet
Yok diyemiyor ilk etapta Metin Efendi
Çağıracakmış o kendini bilmezi
Paylaşacakmışız kozlarımızı
Benim o kendini bilmezle ne kozum olabilir ki
Bu olur şey değil ama oluyor Filan’da işte
Onun özür dilemesini beklemiyordum zaten
Ama hocam onun üstüne atıyor kendini bilmeden
Ne denir ki bilmem bu tür kimseye
Bende herhangi bir şey demiyorum zaten
Dediğim yalnızca şunlar işte
“Buranın” diyorum yani “ Filan’ın
“Kendini bilmezlik yaptığını varsayarım”
“Say” diyor ak saçlı ihtiyar
Hani bende ak saçlı sayılırım
İhtiyarsa bende atmışa merdiven dayamışım
Ama onun kadar kompleksli değilim işte
Hak isterim hukuk isterim bu yaşta bile
O ne ister bilmem
Para gelir öyle veya böyle
Anladım ki ben burada
Hak istemez Metin hoca
Hukuk istemez
Ne ister bilmem

Söz bitmişti benim için
Bunun bilincindeyim elbet
“Sayarım” diyerek kalkıyorum hemen
Ama bizim paramızla maaşını aldığını söylüyorum o kendini bilmezin
Hizmet görüyormuşuz Metin müdürün dediğine göre
Oysa bilmiyor mu bunu benim külahıma anlattığını
Ama diretiyor işte müdür efendi” hizmet “diye
Oysa hizmeti gördük kendilerini bilmezlikleriyle

Bu ayaklanmalardan sonra
Sentimin verilmesini söylüyor kalkanına
Kalkanı şaşkın
Görmemiş böyle bir adam
Babası benim gibi marangoz mudur nedir bilmem ama
Belki de Turgay’ın dediği gibi kapıcı mapıcıdır
Olabilir benim için hiç bir mahsuru yoktur açıkça
Ama Turgay için olabilir
Dikkat etmeliler oradaki kimseler
Benim gibi hışma uğraya bilirler
Turgay’a öte var derlerseler eğer

Ne yapsın kızcağız
Yalancı devlete boyun eğmiş işte
Başbakan emrediyor
Yapmasa işinden olacak elbet
Koşuyor benim senete
Birde otur diyor hocam şöyle
Amaç beni susturmak ya
Açtırmayın ağzımı diyorum
Hani şu hizmet meselesinden
Ama hocam pes etmiyor işte
Birde içmem için
Çay söylemesini söylüyor sekreterine
Ben ise taşı deliğine koyuyorum hemen
“SİZİN ÇAYINIZ İÇİLMEZ”

Mosmor kesiliyor hocam
Pardon Filan’a müdür olmuş adam
Bilmem buna değer miydi yani
Hani şu Turgay denen adam.

Duran Angın

Duran Angın
Kayıt Tarihi : 20.7.2013 23:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Adı şanı olan bir dershanenin aç gözlüklerinden dolayı kendilerini bilmez bir şekilde terbiyesizleşmelerinden dolayı oluşmuş olan çok uzun bir şiirdir

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Yılmaz İsmailoğlu
    Mustafa Yılmaz İsmailoğlu

    Beğendiğim şiirlerden birisi. Çok sevdim. Kutlarım. Selamlar...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Duran Angın