kaşlarını çatarak gül
yaşayan manasız simalara inat,
söz ver gerçeğe dair
kırılgan hayallere inat,
tarif et zamana çaresizliği
susturulmuş beyinlere inat,
dersaadet başka nizam, bir başka gerçek, cüziyetin seçtiği ilahi mevzi kadere denk, ışıkları bir ecdadın mahpusunda hür ve cenk, bir Türk'ün mefkuresidir avuçlarında zırhlı eşiğinde Rabbin mağfiretinden bir alem külliyatın teslimi bize hoştur,bize gerek toprağına kavl ederek.........
O'nun gurbetinde bilinmeyen bir arz boyuyor kalemimi,
Hazzın en mühimine biçilen kaderin tasavvufu bu olsa gerek,
ve O'nunla bahsi gerçek oluyor en sonların olmadığı sonsuzlar,
ne aklın düşüncesi kalıyor artık ne de hayalin kavrayışı,
sine-i vicdan tevhidin en haşmetlisine secde ediyorken,
en sevgilinin cemaline niyet bütün rüyalar şimdi,
gölgen kafanda eritemediğin düşünce kamburuysa eğer
durağanlık pimini çekemediğin anın cevabı olmuştur,
bir baykuş çığlığını sevdirmeye çalışır şuursuz belleğin
anlamını bulmaya çalıştığınsa her saniye tükenişindir.
ardında ise farkedişlerindir hep karanlığa dönük,
sevmekse hayal içre düşünüp terkettiğindir,
Sessiz isyanların çırağı
Ziyasız kubbeler davetli bugün sana
VE engelli düşlerin elyazmaları,
Donuk telaşlar yüklü sözsüz rubailer,
Ve tahtsız eğlencelerin cuması bugün
Toprağın en acı selası yetimlerine,
kafamdaki yalnızlığın annesi sevgi sanki,
donuk tebessümlere öpücük konduran...
saf çocuk özlemi tadında ama acıtan,
göremediğim rüyanın düşü kadar yakın,
bir nokta ama hep avuçlarımda,
kımıldasam yıkılacak.....
Kalemlerin feyzi duçar,
Rabbani bütün hatlar o vakit,
Sözcükler en büyük huzurun altında sıralı,
Manaların hükmünde sır mayası tutmuş,
Gölgesiz nur zerreleri boşlukta naif,
Nazarını gerçeğe çevirmiş başlar eğik,
Berzaha derin sessizlikler çökmüş,
En mahşeri vücut başsız,kesbin,
Çukurlarında narlanmış kırmızı alem,
Ve ekber yok dillerinde zikren,
Bekleyişin ötesi başlangıç dahası var gariben,
Has odandır Mevla dergahın fecren,aklen,ilmen,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!