Yüreğinde aslan diye tavşan saklayanlara, pençe atmak yerine, dişlerinizi göstermeniz, onların kendilerini havuç sanmaları için yeterli olacaktır. Zira tavşan havucu yediği zaman, aslan havucu kokladığı zaman mutludur. O nedenle aslanın seni parçalamasını istemiyorsan, tavşanın yediği havuca razı olacaksın.
Unutulmamalıdır ki şapkasından tavşan çıkartan sihirbazların, yüreğinden aslan kükremesi duyulmaz. Çünkü tavşan numarası sihirbazı aslan yapmaz ama aslan numarası sihirbazı tavşan yapar.
Aslanlar için bir orman gecesi ne kadar ıssızsa, tavşanlar için o kadar kuytu ve güvenlidir. Ama yinede gece uyku zamanı gelince aslanla tavşan hep aynı rüyayı görürler. Tavşan av, aslan avcıdır. Aradaki tek fark tavşanın altını ıslatarak, aslanın dudaklarını şapırdatarak uyanmasıdır.
Bir aslan bir tavşan kadar hızlı koşabilir ama bir tavşan kadar güçlü kükreyemez. Onun için tavşana aslan kürkü bol, aslana tavşan kürkü dar gelir. Ama yinede aslanla tavşanın dost olabilmesi için koşmayı hatırlaması ve korkuyla tanışması yeterli olacaktır. Aslanların ininde tavşanlar konuk olduğunda ormanlar barınaktan yuvaya dönüşmeye hazır hale gelecektir.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.