yıllar öncesinde..
bir bayram sabahı babam;
hadi dedi evlat
hadi hazırlan
gidiyoruz anneni görmeye
...
kapatıyorum gözlerimi
kapatıyorum sımsıkı..
hayallere dalıyorum sonra
hızlı adımlarla ta çocukluğuma gidiyorum bazen
ve kapının önünde bir koşturmaca başlıyor birden
körebe oynuyoruz arkadaşlarla akşamın bir vakti
eve dönmeden önce
her akşam mutlaka uğrardı buraya
yaslayıp başını cama usulca
seyrederdi,
vitrinde duran
ve gözlerinde bir yıldız gibi
hayatın kıyısında
kanadı kırık bir güvercin gibi
yada solgun bir gül..
öylesine yorgun
ölümüne vurgun
durup düşünüyorum..
nasıl bakarsak öyle şekilleniyormuş dünya
ve neleri düşünüyorsak,
onlar giriyormuş meğer, gece rüyalarımıza
...
çoğumuzun gözünde kara bir gözlük,
yada, tozlanmış bir pencere önünde
ortaokulun tebeşir tozlu yıllarında tanımıştım Mehmet’i
o kadar zaman geçmesine,
ve bir çoğunu unutmama rağmen
sıra arkadaşlarımın,
hala dün gibi aklımda 347 Mehmet..
...
biliyorum agliyorsun simdi
güzelim gözlerinde kim bilir ne firtinalar kopuyor..
oysa,
aglama demistim ardimdan ne olur
söz vermistin hani sende bana
hani söz demistin,
kanadı kırık bir kelebek
masum..
çaresiz..
usulca bile dokunsam
yeniden başlayacak ağlamaya
kırılacak belki de kanatları hepten
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!