En güzel yıllarımız da altından kalkamayacağımız yüklerin hafifliği sırtımızda iz bırakır oldu. Belki o hafiflik zamanla bizi alıştırdı ve dünyanın ağırlığı o kadar umurumuz da değildi ki aynaya baktığımızda ne kadar yaşlandığımızı görmez olduk. Umrumda mı asla! Ne kadar batarsak o kadar hafifliyordum artık. Çıkmazın içinden çıkmayı öğreniyor itekliyerek gittiğimiz yolda koşmayı öğreniyor, yaralandığımız anda yaramızı sarıp yola devam ediyoruz. Vazgeçmiyorum, vazgeçirmeye çalışan zihnimi bile kandırıp yola revan oluyorum. İşte bizim günümüz böyle geçiyordu. Asla unutma! Neyi niçin yaptığını. Sakın şunu da unutma! Şu an şu saatte ne düşünüyorsan gelecekte ki kazancın dan ve hayatından zihninden kayıplar yaşayacaksın aslın da benliğine zarar veriyorsun. Gelecekte ki sen ! Sana her dakika sövüyor olacak. Şunu hatırla şuan kaybettiğin şeyler için şanslı ol sen kendini zaten biliyorsun bırak kayıpların kadar ruhun hafiflesin,etrafındaki yaşayan ölüler farketmesin.Hayat dans etsin sen ise sadece saklanarak izle neden mi? Çünkü zamanı geldiğin de onlar seni izleyecek.
uyandırdın sessizliğimi aysız gecelerde
yaralı bir deniz gibi hıçkırdığını
bir fanus altında sıkışıp kaldığını..
aşkla kenetlenen kalplerimizin..
me'yus olduğunu,bunaldığını
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta