Şair’e
Aşkta yarın yoktur sevgili! Evet, doğru, tek yarın yoktur, yarınlar vardır ancak…
O bir serumdur zaman zaman damarlarımızda akması gereken,
Veya ilacı bulunmamış bir hastalıktır, her insanın kalbinde bulunan,
Ve ne zaman uyanacağı bilinmeyen bir olgudur, tohumdur yüreğimizde…
Biz onu annelerimizden aldık, babalarımızdan
Ferhat’tan aldık biz, Şirinden
Yani doğduğumuz andan itibaren hep vardı o içimizde gizli idi, saklı idi
Ama hep vardı, dururdu oracıkta çoğalacağı günü bekleyerek.
Bizde zamanı gelince buluruz onu, neresinde olursa olsun yüreğimizin,
Yeni doğmuş bir bebek gibi bakarız ona, büyütürüz kendi içimizde.
Çoğaltırız durmadan, çılgın bir coşku içinde buluveririz kendimizi farkına varmadan.
Bu yüzden senden alacak onu gelecek, benden alacak,
Bu yüzden sevgili, aşkta yarın yoktur, yarınlar vardır ancak…
Aşk, bize geçmişinden kalan bir hastalığıdır tarihin ve her zaman bulacaktır bir yerlerde insanoğlunu
Bu yüzden sevgili,
Aşkta yarın değil, yarınlar vardır ancak…
Aşk bir acı olabilir, aşk bir gülümseme, bir haykırış, bir isyan olabilir…
Aşk’a biz ne katabilirsek ve yükleyebilirsek daha fazla
Ancak bu şekilde büyüyerek geçer yarınlara.
Aşk ancak bu dünyanın ölçüleri ile açıklanabilir sevgili,
O bir kazanımlar silsilesidir insanoğlunun,
Sürekli yarınlara akan bir diyalektiktir.
Yoksulluk veya zenginlikle alakası yoktur ama
Zorluklarla yaşamak daha bir üretkenlik katar O’na,
Daha bir coşkulu olur o zaman, daha yaşanılası…
Zaman geçtikçe kendini görmelisin onda,
O’da gösterir zaten seni kendi içinde, aşkta gizlilik olmaz, ayıp olmaz sevgili
Aşmalısın ki daha bir net göresin kendini tarihte,
Tarihe karışmadan önce bakabilesin geleceğe…
Aşk hissedebilme yetisidir sevgili, görmektir, işitmek, dokunmaktır sevgili,
Koklayabilmektir aşk, tad almaktır…
İnsanoğlunu bu beş duyusunun dışına çıkamaz o,
O’nu ancak sen çıkartabilirsin sevgili, saklı kaldığı kutudan.
Düşüncelere yükseltirsin önce, sonra somutlaştırırsın yaşam içinde.
Sen ona değil, o sana muhtaçtır aslında, kimse bilmez bunu.
İşte sevgili, bunu yapamazsan eğer, üzülürsün,
Kanar yüreğin, umutsuzluğa kapılırsın, paniklersin.
Her türlü kötülüğe açıksındır artık,
Kaçarsın sürekli, “bazen denizler, kıyılar çeker insanı.
İnsan bu kapılmayı anlayamaz,”
O artık senin için sonsuz bir acıdır, çekilmesi gereken ve sen hep böyle düşünürsün.
Bu yaşamın diyalektiğidir sevgili,
Ya onu büyütürsün,
Ya da böyle yok edersin onu ve kendini…
İşte o zaman aşkta yarın olmaz, çünkü aşk olmaz artık sen olmazsın ben olmam,
Ne bir insan kalır ortada ne de yaşanılası bir dünya.
Hep gelecek yoktur burada
Ya ileri gidersin, ya geri gidersin.
Duramazsın sürekli o oturduğun iskemlede, bir ileri bir geri olmaz…
Bu yüzden sevgili, Aşkta yarın değil, yarınlar vardır ancak…
İşte bu yüzdendir ki sevgili, işte bu yüzden,
Aşk olabildiğine gerçek, olabildiğine somut ve olabildiğine yalındır.
Aşk, “para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş,
anneler ve korkular”ın içindedir, aşk senin olduğun her yerdedir çünkü o sensindir.
Sen bunları ne kadar araçlaştırırsan, sevgin o kadar sonsuz olur ve,
Ne kadar amaçlaştırırsan, o kadar rezil olur.
“Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili” oda sensindir.
Kaçmanın bir faydası olmaz.
Sanırım şair yanılmış “Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili.” derken,
Aşk bu düzenin ölçüleriyle açıklanamaz sevgili, demeye çalışmış.
Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı sakın unutma
Bizim aşka verdiğimiz güveni, büyüyü, sırları,
Cesareti, bilgeliği unutma ve sürekli yücelt, bunları kimse bizden alamaz aşk bile…
Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, zorlanacak, yorulacak ama yılmayacağız…
Hadi, oyalanma birazdan yarınlar olacak...
Aşkta yarınlar olacak sevgili...
Ali EmekKayıt Tarihi : 13.2.2007 15:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)