Şiirim,şarkım,kadınım,
Kara sevdam, aşkım,
En deli kanımda ,damarımda oldun,
kan doldun küheylan kanatlarıma.
Sevda yeliydin yüreğimin yelkenlerine.
Elma yarım, yumurta sarım,
bahar kokusu, acısı, tatlısı,
12 Eylül girdabında ana,
karanlık,gergin yıllarda
eş , yoldaş oldun bana,bir tanem!
Diyeceğim de,
yetmiyor ki önadlar, yetmiyor.
Can dallarımız oldu yavrularımız,
kök saldık evrene,
oğlumuz, kızımız ,
İki gözümüz, ciğerimiz,
Çiçeklerce açan,mislerce kokan güllerimiz,
Senden gelen armağanlar.
Eşlenip çoğaldı incilerimiz,
İkiden üç,dört,beş,altı,yedi olduk
hanemizi mücevhere gömdüler,
taşıdıkları midye kabuklarında
ve güzel insanlara bizi dost kıldılar.
Doğumlarında yenilerken eskiyişimizi
kırk yıl olmuş sevgi yoluna çıkalı,
Bir yastığa iki baş koyalı.
Birlikte geçerken coşkun dereleri,
aşarken kan ter içinde yokuşları
şarapça yıllanmış bilge kırışıklar
balı güle katmış yorgun kıvrımlar.
Emeğin Rüzgâr açmış ufuklarda
ufuklar poyrazlara gebedir
uzar çizgiler bilinmez doğuşlara.
Aşkolsun sana, aşkolsun canım,
bunca yıl iyi dayanmışsın
bu delişmen çocukla
uygarlık yolundaki kavgalı koşuya.
demek geliyor içimden.
Mustafa Kemal'in öğretmeni
çağdaş insan yetiştirirken bahçende,
bu ülkenin dayanılmaz hafifliğinde.
Işık oldun, bayrak oldun,
yorulmak bilmez yolculuğumuzda.
Sevdim , seviyorum, seveceğim seni,
ömrüm oldukça diyeceğim,
diyeceğim de,
diyemiyorum.
Sığmıyorsun ki bu kadarcık ömre!
Ömür dediğin nedir,
İnsan sevmeyi öğrenmişse!
Kayıt Tarihi : 9.2.2018 11:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!