Aşklar..başkasının dili Şiiri - Welat Yavuz

Welat Yavuz
66

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Aşklar..başkasının dili

Buğulaşmış sistematik aşkların korkusuna uzanıyoruz
Güne değmiyor artık deniz bile kuru
Onda yaşlandığım yokuşların sessizliği konuşsa
Dalsız ağaç gölgesinde nar çiçeği renklerim...

Elde etmekten güzel hayallerdi
Eksik yaşam salıncak dünya
Çocuk işte
Nerede bağımsız dünya
Büyükmekmidir şu komutanları doğuran
Annem babam dedelerimin
Kaç dedesi öncesi başlayan
Bügünümün zanlısının macerasına
Ve devamında...
Başkasının diliyle
Gülmeyi öğrendim önce
Şakalar yapmayı
Hisetmeyi
Senaryolar kompozisyonlar yaratmayı becerdim
Doğurdum
Sancısızlaşan sancılarla annsız
Onlardan iyi konuştum onların dilini
Olmadı
Olamadı
Kör düğüm iplik olta hayatımız
Karanlık bir aydınlıkta
Bulana ödül
Aramak yasak...
Aşık oluyorum
Kendi dilimde
Seni hesapsız seviyorum deyişimde
Sevgilim tedirgin bir dağ kısrağı
Hadi canım sevginin dilidemi varmış
Sevgi bile değilmiş benim aşk tanrım
Alçak mecburiyette sunulanı yaşamak
Yoktan varedilen her şey
Vardan yok eden her şerde boğulurken.
Kendimi bölüyorum
Gözyaşlarımızın kıyıları olsa
Sonsuz ağlardı
Ağarırdı deniz
Kalkıyorum yarıyorum
Yazıyorum çalıyorum oynuyorum söylüyorum..
İsteksiz sevişmelere esaretliğini
Genç yaşlanan benenlerimin
Camlar ardında kalan gözlermidir yalnız
Türlü psikolojiyle kaçamaklar
Birkaçını erkeğin doğurduğu
Geçmiş evliliklerden kalan
Doğa kovacak bizi kendinden de
Nereye?
Yinede her an açıyor bir yarım
Yarın için
Şarkılar efsaneleştirerek
Hisleri harekete geçiren şarkılar
İnsanı harekete geçiren hislere
Söyleyebilmek söylenemeyenleri
Söylerken
Hayatın her alanından kovularak
Kovuşturularak söyleyemeyenlerce
Söndürülen izmaritlerde parmak izleri aramak
Saklamak onları
Nefsi müdaafa için
Sonsuza denk gelen uğursuzluklarla..
Babalarımızın çeyrek yaşlarındaydık
Nişangaha çevrilip
El işi köz nuru kovanları
Kolyeler küpeler yapıp
Yasaklı sevgililerimize armağan ettiğimizde
Gönüllü nişangah varmı?
Duvarlar...
Şehvetli ömürleri iştahlı duvarlarla preslemek
Ulaşılamıyor diye sevgiliye benzetmek tavanı
Sevişmek yatmak
Eritmek buz yatakları mecaz arzularınızla
Siz siz olmak istediğinizdendir
Boşluğa kuma edilme amacı
Gözlerinizden sakındığınız sevdalarınızın
Saçlarından sürüklenmek n
Savaş suçlularından kalan miras
Paronayak şizofrenin babası anası
Oğlu kızı torunu dedesi
Olmadı yaratıcısı olmaya prangalanmak
Ölümden sonra bile
Verdiğiniz söz için yaşamak
Ölüm kolay bir oyuncak
Ve toy çocuk
Zor olan başkasının deliliğiyle yaşlnamak
Annelerimin ağrılarıyla dost
Sızılaşan hayalleriyle kardeş olması
Aynalarla sohbetleri
Masalları taşlara anlatıp uyutmak
Başkasının diliyle mutlu olmaya kandırmak kendini
Başkasının diliyle yaşamak
Başkasının diliyle ıslık çalmaktan hüküm giymek
Kendi dilinizle şarkılar söyleyememek
Başkasının diliyle söylemeye çalışmak
Sonsuzluktur sponsorsuzluk
O dilde ağaçlara sarılıp
Sarhoş rüzgarları
Ela renkli kokuları
Nefesim yoruluncaya dek
Kırık kanatlarıyla uçmaya çalışan kanatlılara
Kraliçesiz arılara
Emekten vazgeçmeyen karıncalara
Kirli notalı ağustos böceklerine
Sokak köpeklerine
Kasap kediliğini tepen kedilere
Benden ekilmedi naralarına set olanlara
Talansız ayırımsız sevebilenleri
Seni sizi seviyorum diyebilenleri
Seviyorum
Kendi dilinizde seviyorum diyebilmektir sonsuzluk
En büyük eylemidir insan olanın
Ben kendi dilimde sizi seviyorum
Sevebiliyorum işte.
Paylaştıkça büyümenin
Varmı ötesi sevebilmenin...

Welat Yavuz
Kayıt Tarihi : 17.5.2007 17:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Welat Yavuz