Aşkıveda Şiiri - Osman Namdar

Osman Namdar
3

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Aşkıveda

Ellerin bir elmayı ikiye bölüyor, elmas
bir bıçak yerine. bölüşüyoruz kuşları
kardeşçe kardelenlerle birlikte
yaz gelir, diyorum. kirinden arıtılmış bir sesle

Sen yükünü doldurup küfene, gidiyorsun
peşinde sokak köpekleri, ağır aksak.

Sert, kokulu, sulu elmalar ayarında bu sevgi
görüyorsun, diyorum. gün yalpıyor alnında
durmadan yürüyorsun, dalgalar siliyor izini kumlardan
yüzünde eksik mevsimlerden kalma bir yaprak.

Aşk, diyorum; iğne atsan yere düşmemektir,
oksijeni bol bir hava solumaktır ya da.
diyorsun ki elveda,
birden akşam oluyor sularda.

Osman Namdar
Kayıt Tarihi : 24.9.2010 17:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hamit Körken
    Hamit Körken

    Sanırım bu şiir,Gönül Çelen dizisinden esinlenerek yazıldı.
    ''Bir elmanın yarısı,biri sensin biri ben'' şarkı sözlerini hatırlatı da.
    Şaire tebriklerimle

    Cevap Yaz
  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    ARDINDA YÜZ KÖPEK HAVLAMAYAN KURT, KURT SAYILMAZ! :)

    Cevap Yaz
  • Hasan Buldu
    Hasan Buldu

    İnsanın içini acıtan, hüzün veren güzel bir şiir. Şiir ayrılık kokuyor.

    Tebriklerimle.

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Sürrealizm;

    Aklın, geleneklerin, alışkanlıkların denetiminden uzak, bilinçaltı gerçeklerini yansıtan yani bilinen gerçekle bağını kesip kendince bir gerçek yaratmak amacını güden edebiyat ve sanat akımıdır. Gerek söz, gerek yazı, gerek başka bir şekil ile düşüncenin hakiki faaliyetini ifade eden saf ruhî bir otomatizmdir. Akıl ve mantığın kontrolünden bütün bed ve ahlaki endişeden kurtulmuş olan düşüncenin tespitidir.

    'Gerçeküstücülük, ister söz, ister yazı ile ya da başka bir yolla, düşüncenin gerçek işleyişini ortaya çıkarmak içim başvurulan, içinden geldiği gibi yazma yöntemidir. Bu, aklın denetimi olmaksızın (rüyada olduğu gibi) her türlü estetik ve ahlak kaygısı dışında düşüncenin yazılışıdır'.

    Andre Breton

    Bretondan bu alıntıyı yapmakla ne demiş oluyoruz şimdi...

    Bir eserin sürrealist akımla yazılması o şiirin kalitesinin yüksekliğine ve beğeni düzeyine ilişkin bir husus değildir..

    Bir şiirin, pastoral , lirik , hece , aruz v.s.. v.s gibi akımlardan birini seçerek bir üslup veya bir dışavurum şekli belirlemiş olması elbette bir şeydir..bu husus başlıbaşına bir ayrı tartışma konusu veya ayrı bir felsefi zemindir..

    Ancak, bir türü seçmiş olmak bir şiiri topyekun iyi veya topyekun kötü yapmak için bir neden olamaz..

    Her tarzın , her biçim veya biçemin iyi örnekleri olduğu kadar kötü örnekleri de olabilir..

    Ben şiiri okuduğumda şairin gerçeküstücülüğü özümsediğini okuduğu bir şiirde bilinçaltında gezinen bir şairin ulaştığı yeni gerçekliği algılayabilecek ölçüde bir duygu ve sezgi gücüne sahip olduğunu hissettim

    Ama şiirinde bunu ne kadar başarmış dersek, başarmış derim..fevkalade ve sarsıcı veya türününün şaheseri diyemem..

    bir sürrrealist eserin olmazsa olmazları ironili oluş, harikulade bakış açıları ile silkelemek, bir rüya görüyormuş hissini almak, çılgınlığın sınırlarında sarhoşluk, yani sekr , iki elini dizlerinin arasına koyarak ana rahmindeki kıvrılış gibi resimleri alabildim mi..

    alamadım..

    peki şair o derinliklere dalmak istemiş mi..bu cehd içinde..

    iklimini bulunca neler yapabileceğine bir işaret bu şiiri şairin..diğer şiirlerine baktığımda kafaya not edilesi bir şair demek kalıyor geriye kendim için...

    Saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Yüksel Nimet Apel
    Yüksel Nimet Apel

    Anlamasa da mazur görün! Şahıs hiç olmazsa köpeklerden anlıyor, şairi tenzih ederek; saptamam bu yönde.

    Her şiiri herkes anlayacak diye bir şey yok. Herkes izanına göre anlar. Akıl bazen yanıltıcıdır. Gönül gözüyle, hüsnü- zanla anlamak; ya da, anlayabilmek. Çaba gösterip emek vermek; işin aslı budur.

    Kişinin ne denli erdemli olup olmadığı kısır bakış açısı, ya da; gönül zenginliğiyle ile orantılıdır.

    İlk başta ben de bir okuyuşta anlamadım ama tekrar okudum. Yazarın verdiği emeği kaale alarak, saygı göstererek. Yoksa, ver verirştir, hakaret et; sonra da saygıdan söz et sana kim inanır.

    Herkesin birikimi farklıdır. Çocukluktan bu yana hangi çevrelerde bulunmuştur hangi eğitimleri almıştır? Sevgisiz bir ortamda yarım yamalak bilgilerle hasbel kader bu günlere gelmişse, yapılacak bir şey yok.

    Bir de sevilmemenin takdir görememenin ezikliğiyle, edebi bir eseri gönül süzgecinden geçiremeyecek kadar, içi hınç ve kinle doluysa mazur görmekten, hoşgörü ile bakmaktan başka ne yapılabilir?

    Vakıf olamadığı edebi bir dille değil; vakıf olduğu kendi çöplüğünün diliyle konuşabilir. Bu yüzden mazur görmek gerekir.

    Şiir bize göre biraz karmaşık olabilir ama, besbelliki şairin yüreğindeki gizler şiirin içindedir de biz göremeyebiliriz. Sayın Namdar'ı içtenlikle kutluyorum.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (14)

Osman Namdar